Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ege’deki haklarımızdan taviz vermeden Batı’daki kara, deniz, hava sınırlarımızı koruyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Birilerinin eteğinin altına saklanarak kabadayılığa yeltenen Yunanistan yönetimine bölgemizdeki gelişmelerden ve bir asır önceden ibret almasını tavsiye ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri 8’inci Dönem Müşterek Komuta Kurmay Eğitimi, 4’üncü Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi, 10’uncu Dönem Karargâh Subaylığı Eğitimi Mezuniyet Töreni’ne katıldı.
Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün mezun olan 14’ü dost ve kardeş ülkelerden olmak üzere 193 subayımızla ordumuzu güçlendirdiğime inanıyorum. Kuruluşundan bugüne gelişerek başarılı bir çizgide ilerleyen MSB üniversitemizin yönetimini tebrik ediyorum. Bilindiği gibi Profesyonel askeri eğitim öğretim kurumlarımız tarihimizin en sinsi en alçak en rezil ihanet şebekesi tarafından ele geçirilmişti. FETÖ’cü alçakların 15 Temmuz’da ordumuzdan gasp ettiği silahları milletimize yöneltmesinin ardından diğer alanlarla birlikte Askeri Personel Yetiştirme sistemimizi de baştan sona değiştirdik. Tüm askeri eğitim öğretim kurumlarımızı tek çatı altında topladık. Hem dünyadaki örneklerine hem de ihtiyaçlara uygun, modern bir öğretim sistemi oluşturduk. Birileri TSK’nın uzunca süre kendini toparlayamamağı beklentisiyle ellerini ovuştururken biz hızla yeni eğitim öğretim sistemimiz devreye aldık. Bugüne kadar mezun ettiğimiz binlerce subay ve astsubayla personel eksiğini tamamlayarak hevesleri kursaklarda bıraktık. Kahraman ordumuz personel eksikliğine rağmen yürüttüğü sınır ötesi harekatlar ve aksatmadığı uluslararası misyonlarıyla dimdik ayakta durduğunu ispatlamıştır. Bu yeni dönemde sistemi ve müfredatı yenilemekle kalmadık üniversitelerimizin binalardan, öğrencilerimizin eğitim öğretim şartlarına kadar iyileştirme yaptık. Önce vesayetçilerin, FETÖ’cülerin adeta kapalı devre sistem haline dönüştürdükleri Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Temin, eğitim görev terfi mekanizmalarını tüm evlatlarımızın erişimine açtık. Böylece TSK gerçek anlamda milletin ordusu haline geldi. Türkiye’nin askeri personel eğitim sistemi kendi ihtiyacını karşılama yanında dost ve kardeş ülkelerin istifadesine açıktır. Yeni sitemde 2017’den bugüne 417’si dost ve kardeş ülke personeli olmak üzere toplamda 2 bin 750 subay eğitim görmüştür. Kurmaylık eğitimini iki aşamalı hale getirdik. İyi eğitimli, nitelikli, sadakatli, maneviyattı güçlü, disiplinli personel yapısı ve ordumuzun karada, denizde, havada üstesinden gelmeyeceği hiçbir tehdit yoktur.
Son 6 yılda harekat alanlarında gösterdiği dosta güven düşmana korku veren başarılarıyla TSK dünyanın başlıca orduları arasında gelmektedir.
Esasen Türkiye’nin askeri personel yetiştirme sistemini çok daha uzun süre önce değiştirilmesi yenilemesi gerekiyordu. Tıpkı diğer milli savunma hamlelerimizin önünün sinsice kesilmesi gibi bu reform ihtiyacı da sabote edilmiştir. Her yeni sistem gibi bunun da eksikleri, geliştirilmesi gereken tarafları olabilir. Önemli olan yapıcı bir yaklaşımla bu tekliflerin ortaya konmasıdır. Türkiye’nin ihtiyacı geriye doğru değil ileriye doğru adımlar atmaktır. Biz de TSK’yı tüm unsurlarıyla birlikte eğitimi, donatımı, teknolojisiyle dünyanın bir numarası haline getirene kadar sürekli yeniden doğacağız” dedi. “Türkiye küllerinden kalkan bir millet olarak her an her yerde her türlü zafere hazırdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan devamla, “Gazi Mustafa Kemal’in ülkemizi muasır medeniyet seviyesi üzerine çıkarma vasiyeti hakkıyla yerine getirilemedi. Her demokrasi ve kalkınma hamlemizin önü bir şekilde kesildi. Akla gelen gelmeyen yol ve yöntemlerle bizim başımızı yerden kaldırmamak için çok çalıştılar. Bu tablodan ordumuz da nasibini almıştır. Aslına bakılırsa Türkiye Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar ordusunun gerçek durumunu görme imkanı bulamamıştır. Kısa süre önce Efes tatbikatını gerçekleştirdik. Bu tatbikata dünyadan 39 ülke katıldı. Başarılı bir Efes tatbikatı ile dünyada gayet güzel ders verdik. Türkiye küllerinden kalkan bir millet olarak her an her yerde her türlü zafere hazırdır. Bunu Azerbaycan’da, Libya’da gösterdik. Bundan sonra nerede, nasıl olursa olsun göstermeye hazırız. Kıbrıs harekatı ve sonrasında maruz kaldığımız ambargolar bizi bu acı gerçeklerle yüzleştirmiştir. Gereken altyapıların kurulması ve dönüşümlerin gerçekleştirilmesi çeşitli bahanelerle hep engellenmiştir. Dün NATO görüşmelerinde herkesin aynen ifade ettikleri gibi Türkiye terörle mücadelede hakkı teslim edilmesi gereken bir ülkedir. Biz bu terörle mücadelemizi sıfırı tüketene kadar sürdüreceğiz” diye konuştu. Hükümete geldiklerinde önce gerçek fotoğrafı görmek için epeyce uğraşmak mecburiyetinde kaldıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bürokratik vesayetin çektiği perdeleri aralamak öyle kolay değildi. Bu safhaya geldiğimizde kelimenin tam anlamıyla dehşete kapıldık, kolları sıvadık. Hemen kolları sıvadık. Savunma sanayimize özel bir yer verdik. Bilime, araştırma-geliştirme, üretime dayalı savunma sanayi projelerini önemli bir kısmını himayemize alarak süreçlerin hızla ilerlemesini sağladık. Attığımız her adımda önümüzün kesilmeye çalışılmasını anlıyorduk ama içeridekileri çözmekte zorlanıyorduk. Emniyet-yargı darbe girişimiyle sivil bürokraside maruz kaldığımız sabotajların, 15 Temmuz’da da ordudan kaynaklanan engelleme çabalarının nedeni ortaya çıktı. Yakın tarihimizin en büyük tasfiyesi ve hukuk önünde halene yapılan yargılamalar ülkemizin önündeki taşları, mayınları da temizlemiştir. Türkiye tüm önemli başarılarını bu temizliğin ardından hızlandırmış ve gerçekleştirmiştir” dedi. “Oyalama veya riyakarlık emaresi görürsek en baştaki tavrımıza geri döneceğimizden kimse şüphe etmesin”
NATO Zirvesindeki gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO Zirvesi’nde müttefiklerimizle küresel ve bölgesel güvenlik meselelerini görüştük. NATO, kuruluşundan bugüne 70 yıl çeşitli tartışmaların odağında yer almasına rağmen hala dünyanın en önemli, geniş, etkin, güvenlik teşkilatıdır. Türkiye en eski ve en önemli üyeleri arasında yer aldığı teşkilata verdiği katkılarla seçkin konumda yer almıştır. Bir süredir NATO’da müttefiklik ilişkisinde bulunduğumuz ülkelerin Türkiye’nin mücadelesine destek vermedikleri açıktır. DEAŞ, PKK, FETÖ, YPG gibi terör örgütleri sınırlarımıza dayandığında NATO müttefiki ülkelerin nasıl sırtlarını döndüklerini unutmadık. Terörle mücadelemiz sınır güvenliğimiz, milli çıkarlarımız bakımından bu hassasiyetlerimize uygun tavır ortaya koymamız gayet tabiidir. Üyelik için başvuru yapan ülkelerin şartlarımızı kabul etmeleri buna bağlıdır. Bu iki ülke üye olmamıştır, davetli olmuştur. Şartları yerine getirirlerse biz de üzerimize düşeni yaparız. Oyalama veya riyakarlık emaresi görürsek en baştaki tavrımıza geri döneceğimizden kimse şüphe etmesin. Hazırlıklarımızı tamamladığımız an yeni harekatlarla hedeflerimize ilerlemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu “Yunanistan yönetimine hem bölgemizdeki gelişmelerden ve bir asır önceden ibret almasını tavsiye ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının son kısmında ise şu ifadeleri kullandı; “Yunanistan kullanılarak dikkatimizi dağıtma gayretlerinin farkındayız. Bizim hava alanlarımızı, sahalarımızı tahrik ederek üzerimize gelenlere bizler de Hava Kuvvetlerimiz başta olmak üzere gerekli dersi verdik, vermeye devam edeceğiz. Ege’deki haklarımızdan taviz vermeden Batı’daki kara, deniz, hava sınırlarımızı koruyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Birilerinin eteğinin altına saklanarak kabadayılığa yeltenen Yunanistan yönetimine hem bölgemizdeki gelişmelerden ve bir asır önceden ibret almasını tavsiye ediyoruz. Ege’deki komşumuzun bizimle mütenasip konumda yer almadığı gerçektir. Yunanistan konusu hak ettiği yere sahiptir. Yunanistan halkının, kendileri için felaketle bitecek macera peşinde koşacak yönetimlerine demokratik yollarla cevabı vereceğini ümit ediyorum” dedi.