Sağlık

Deniz ve havuz sonrası kurulanmayan kulaklar tatili zehir edebiliyor

Havaların ısınmasını fırsat bilen vatandaşlar, deniz ve havuza olan ilgiyi artırdı. Uzmanlar, deniz ve havuz kenarlarında tatilini geçirmek isteyen vatandaşları, kurulanmayan kulaklarda oluşabilecek dış kulak yolu iltihabı konusunda uyardı.

Deniz ve havuz sonrası kurulanmayan kulaklar tatili zehir edebiliyor
18-07-2022 12:06

DÜZCE (İHA) – Deniz ve havuz sonrasında kurulanmayan kulakların enfeksiyonlara sebep olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Fatih Alper Akcan, "Yaz döneminde tatil bölgeleri nemli oluyor. Havuz ve denizin neden olduğu ıslaklıkla birlikte enfeksiyonlara ciddi zemin hazırlıyor. Çoğu zaman tatili kabusa çeviren kulak iltihapları meydana gelebiliyor" dedi.


Havaların ısınmasını fırsat bilen vatandaşlar, deniz ve havuza olan ilgiyi artırdı. Uzmanlar, deniz ve havuz kenarlarında tatilini geçirmek isteyen vatandaşları, kurulanmayan kulaklarda oluşabilecek dış kulak yolu iltihabı konusunda uyardı. Dış kulak yolu iltihabının ağrılara sebep olabileceğini belirten Düzce Özel Çağsu Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fatih Alper Akcan, "Vatandaşlar havuza ve denize girerken mümkünse bone ve kulaklık kullanmalı. Çünkü yaz döneminde tatil bölgeleri nemli oluyor. Havuz ve denizin neden olduğu ıslaklıkla birlikte enfeksiyonlara ciddi zemin hazırlıyor. Çoğu zaman tatili kabusa çeviren kulak iltihapları meydana gelebiliyor. Hem çocuklar hem de yetişkinlerde yaşanabiliyor. Bunun temel nedeni, deniz ve havuzdan kaynaklı dış kulak yolunun nemlenmesi ve enfeksiyona açık hale gelmesidir. Bu da sorun oluşturabiliyor. Yine bu havuz ve deniz sularının kulak kirlerine temas etmesiyle birlikte kulak kirleri şişer ve kulak yolunda tıkanıklığa yol açar. Bu da yine hastalarda rahatsızlığa yol açar" dedi.


Vatandaşlara, tatile gitmeden önce kulak burun boğaz muayenesinden geçmeleri önerisinde bulunan Akcan, "Kulak kirlerinin temizlenmesi, eğer varsa altta yatan cilt hastalıklarının belirlenmesi ve bunlara yönelik önlem alınmasını öneriyoruz. Bu şekilde tatillerini daha iyi geçirebilirler" diye konuştu. "Akıntılı kulak enfeksiyonlarına yol açar"


Kulağa giren suların peçete ile temizlenmesinin yeterli olacağını kaydeden Doç. Dr. Fatih Alper Akcan, sözlerine şöyle devam etti:


"Sadece peçete ile kulağın ön tarafını silmeleri yeterli olur. Eğer kişinin kulak zarı sağlamsa çok fazla su kaçmasını beklemeyiz. Derin ve hızlı dalışlarda tabii ki kulağa su kaçabilir. Burada önemli olan kulak zarının sağlam olup olmaması. Bunun mutlaka teyit edilmesi gerekiyor. Bu da muayene edilerek anlaşılır. Kulak zarı sağlamsa dış kulak yoluna su kaçsa bile çok fazla sorun oluşturmaz. Bazen saç kurutma makinesi ile de o bölge kurulanabilir ama hiçbir şey yapılmasa da o bölge kendi kendine kurur. Ama kulak zarı delikse havuzun ve denizin kirli suyu orta kulağa temas ettiğinde akıntılı kulak enfeksiyonlarına yol açar. Çocukların kulaklarında tüp dediğimiz cihaz varsa eğer havuz ve denize girerken çok dikkatli olmak gerekiyor. Suya kaçan suyu temizlemek için kulağa vurmamayı öneririm. Başı hafifçe aşağıya doğru eğerek, bir parça kulak kepçesini tutup sallayarak kulak içindeki suyu çıkartabilirler" "Kulak iltihabı ağrılı bir süreçtir"


Dış kulak iltihabının sancılı bir süreç olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Fatih Alper Akcan, "Özellikle dış kulak iltihabı oldukça ağrılı ve can yakıcı bir enfeksiyondur. İnsanların tatilini kabusa çevirir. En az 2-3 günlük bir tedavi ile hasta rahat edebilir hale gelir. O nedenle bu tip enfeksiyonlardan korunmak geriyor. Kulağı kurulamak için kulak çöpleri ya da pamuğa sarılı başka cisimler kullanılmamalı. Dış kulak yolunda oluşabilecek bir çizik kulakta iltihap oluşmasına neden olabilir. Eğer su kaçtığını düşünüyorsak da mutlaka kafamızı aşağıya eğip, kulak kepçesini sallayarak suyu çıkartmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. "Süs havuzları ve kanallarda yüzmek risk taşıyor"


Sıcak havadan bunalan bazı çocukların şehir merkezindeki süs havuzlarına, derelere ve kanallara girerek serinlemeye çalıştığını, bunun yapılmaması gerektiğini vurgulayan Akcan, "Süs havuzları risklidir. Havuzların aydınlatması elektrikli olduğu için çocukların ciddi elektrikli temas etme durumları var. Süs havuzları, dereler, kanallar tabii ki risk oluşturuyor. Özellikle süs havuzları, klorlanmamış, enfeksiyonlara neden olacak mikropların yuvalandığı alandır. Çocuklar buralara girdiklerinde ağızları ve burunları temas halinde oluyor. Bu durum sinüs ataklarına yol açabilir. Bunların klorlanması maalesef söz konusu değil. Bu nedenle girilmesini önermiyoruz. En azından ailelerin çocuklarını bilgilendirmeleri gerekir. Baş, boyun ve cilt enfeksiyonları için buralar bir enfeksiyon odağıdır. Özellikle süs havuzları" ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER