Denizli’de bir meslek lisesinde öğretmenlik yapan Lale Şeker, göğsünde oluşan ağrı şikayetleriyle Özel Denizli Tekden Hastanesi’ne başvurdu. Burada Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Demir tarafından muayenesi yapılan Şeker’in, istenilen tetkikler sonucunda sağ böbreğinde yaklaşık 1.5 santim kitle ve içeride çıkıntı yapmayan ikinci bir kitle daha olduğu saptandı. Şeker’in böbreğinde bulunan kitleler Üroloji uzmanlarından Op. Dr. Ali Gürağaç tarafından yapılan başarılı operasyon sonucunda alındı.
TÜMÖRÜ ERKEN TEŞHİS ETTİK
Ameliyatın riskli olduğunu ve erken teşhisin önemli olduğunu belirten Özel Denizli Tekden Hastanesi Üroloji doktorlarından Op. Dr. Ali Gürağaç, “Lale Hanım, göğsünde ağrı şikayetinden dolayı kardiyoloji bölümümüze başvurmuş. Kalp problemleri nedeniyle hastanemizde çekilen kardiyak BT de sağ böbreğinde yaklaşık bir buçuk santim kontrast tutan tümoral bir oluşum tespit edildi. Kitlenin evreleme tetkiklerini yaparken, böbreğin içinde yaklaşık bir buçuk santimlik bir tane hemanjiyom ve yine böbreğin içinde, böbrekten çıkıntı yapmayan yaklaşık bir buçuk santimlik ikinci bir kitle daha olduğunu tespit ettik. Kardiyoloji ve radyoloji uzmanlarımızın dikkati sayesinde Üroloji Kliniği’ne yönlendirilerek hastaya erken evrede müdahale şansı yakalamış olduk. Kalisiyel sisteme açılmamış bir tümörü vardı. Prof. Dr. İbrahim Yıldırım ile birlikte hastanın ameliyatını gerçekleştirdik. Öncelikle böbrekten çıkıntı yapan bir buçuk santimlik kitleyi aldıktan sonra radyoloji uzmanlarımızın eşliğinde böbreğin içindeki diğer tümöral odağı bulduk. O tümöral odağı da ablate ettik. Bizi zorlayan asıl kısım böbrekten çıkıntı yapan bir buçuk santimlik tümörden ziyade böbreğin içinde olan ve dışarıdan görünmeyen ikinci tümöral odağın olması cerrahi açıdan da hem riskli hem de zor bir cerrahi operasyon olmasına sebep oldu” dedi.
HASTANIN ASLINDA ÜROLOJİK AÇIDAN BİR ŞİKAYETİ YOKTU
Erken teşhis ile birçok hastalığın önüne geçilebildiğini belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ali Gürağaç, “Hastamız Lale Hanım’ın şansı erken teşhis edildiği için insidental olarak yani şikayetleri daha başlamadan başka bir sebeple çekilen tomografide böbrek tomografi alanına girdiği için oradaki kitle de radyoloji uzmanlarımız tarafından tespit edildi. Biz de çekilen tomografi sayesinde hastaya teşhisi koyarak ameliyat etme şansını yakaladık. Hastanın aslında ürolojik açıdan hiçbir şikayeti yoktu. Yani bu tip hastalarda oluşan idrarda kanama, yan ağrısı gibi şikayetler henüz ortaya çıkmamıştı. Zaten bu şikayetler oluşsaydı, böbreğin kalisiyel sistemi açılsaydı ya da tümörün büyüklüğü daha fazla olsaydı böbreğin tamamını almamız gerekebilirdi. Erken dönemde yakaladığımız için sadece tümöral odakları alarak Lale Hanım’ın böbreğini kurtarmış olduk. Erken teşhisin önemini ve herhangi bir şikayet yokken de özellikle aile öyküsü olan hastalarda kontrolleri aksatmamız gerektiğini bir kez daha vurgulamış olduk. Hastamıza geçmiş olsun” ifadelerini kullandı.
GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİYLE BAŞVURDU
Doktorların çok güven verdiğinden ve hastanenin ilgisinden memnun kaldığını belirten öğretmen Lale Şeker, “Göğüs ağrısı şikayeti ile Tekden Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’ne müracaat ettim. Kardiyoloji doktoru Uzm. Dr. Mustafa Demir muayene etti. Doktor Bey’in istediği tetkikler sonucunda böbrekte kitle olduğu gözlemlemiş ve bana bile söylemeden önce Üroloji doktoru Op. Dr. Ali Gürağaç ile görüşerek durumu anlatmış. Yani özel hastanede böyle bir ilginin olabileceğini hiç düşünmüyordum. Açıkçası herkes çok ilgilendi. Denizli dışında İzmir, İstanbul gibi şehirlerde bu ameliyatı olmam konusunda yakınlarım ısrar etti. Ama Ali Bey ve İbrahim Bey’e muayene olduktan sonra bana güven verdiler. O yüzden bu ameliyatı onların yapmasını istedim. İyi ki burayı ve doktorlarımı tercih etmişim. Hastane çalışanları da doktorlarım da çok ilgili davrandılar. Süreçle ilgili sürekli aradılar. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Şu an çok daha iyiyim ve daha iyi olacağım” dedi.