Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki depremin akabinde ülkemizin 11 şehrinde yaşayan 42 bin 310 vatandaşımız Hakk'a (C.C.) yürüdü. Bölgede binlerce bina yıkıldı. Ancak devlet ile millet, yaraları birlikte sarabilmek için eşine az rastlanır bir dayanışma örneği gösteriyor.
Bir yandan arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken diğer yandan hayati gereksinim olarak bölgedeki vatandaşlarımızın barınma ve yemek ihtiyaçları karşılanıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmayları ile altılı masadan ittifak olduğu partiler ise, asrın felaketinden ötürü seçimlerin ertelenme olasılığına ilk andan itibaren karşı çıkmaktaydı.
Kılıçdaroğlu: Seçimler zamanında olacak
Kılıçdaroğlu, net bir şekilde 'seçimlerin zamanında olacağını' beyan ederken, İyi Parti'den Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, deprem sahasında 'seçim tahmininde' bulunmuştu.
Tüm Türkiye yastayken, "seçim tahmini" sorulan Koray Aydın'dan çirkin cevap
Milliyet'ten Zafer Şahin ile Sabah'tan Mahmut Övür, 21 Şubat tarihli köşe yazılarında muhalif partilerin takınmış olduğu 'seçim' tutumunu ve gizli ajandalarını ele aldı. İşte, Şahin ve Övür'ün gündeme gelen yazıları:
KILIÇDAROĞLU'NUN 'GİZLİ AJANDASI' AÇIĞA ÇIKTI
"Kimmiş seçimden kaçan?" başlıklı köşe yazısını kaleme alan Zafer Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın veya Cumhur İttifakı'ndan herhangi bir ismin 'seçimlerin ertelenmesine yönelik' bir beyanlarının olmadığı halde muhalif tarafın 'seçim' ısrarını Kılıçdaroğlu'nun gizli ajandasına bağladı:
"CHP lideri Kılıçdaroğlu seçimin zamanında yapılmasını istiyor. Çünkü adaylık yolunda epey mesafe aldı. 14 Mayıs’ta yapılacak seçime bu yüzden itiraz etmiyor, ertelemeye de şiddetle karşı çıkıyor. Seçimin ertelenmesini, hatta 1 yıl sonra yerel seçimle birlikte yapılmasını isteyen “Kılıçdaroğlu ile seçim alınamaz” görüşünü hararetle savunanlar. Yani İyi Parti ve Ekrem İmamoğlu cephesi. Kameralar önünde farklı konuşsalar da seçimin ertelenmesi en çok onların işine gelecek."
Şahin, olası ertelenme kararı alınması durumunda Kılıçdaroğlu'nun adaylığının zora düşeceğini belirterek, yazının son bölümünde altılı masanın ortak adaylarını açıklayacağı tarihe dair tahminine yer verdi:
"Seçimin ertelenmesi durumunda Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kendiliğinden gündemden düşeceğini ve İmamoğlu’nun önünün yeniden açılacağını düşünüyorlar. Bunu açık açık dile getiremedikleri için “Erdoğan seçimden kaçıyor” iddiasını ortaya attılar. Oysa seçimi asıl istemeyen bizzat kendileri. Son bir not: Altılı masanın adayı büyük ihtimalle 2 Mart’ta belli olacak. O gün Saadet Partisi’nde yapılacak toplantıda adayın kim olduğu kamuoyuna duyurulacak."
"SEÇİM GÜNÜ GELDİĞİNDE ŞAŞIRACAKLAR"
Sabah gazetesinden Mahmut Övür ise, "Depremzedeler seçime nasıl bakıyor?" başlıklı köşe yazısında bölge halkının 'can' derdindeyken muhalefetin 'oy' hesabı içerisinde oluşunu şu sözlerle özetledi:
"Deprem 11 şehir ve 15 milyon insanı etkilediği için zor da olsa seçim, açıklandığı gibi 14 Mayıs'ta veya en geç 18 Haziran'da yapılabilir. Altılı Masa'nın daha adayı ortada yok. Böyle bir halde muhalefetin, seçimlerin yapılmayacağına ilişkin gerçek olmayan bir tartışma başlatması en başta acıyı yaşayan o insanların gönüllerini kırdı.
Bu gönül kırıklığını Gaziantep'ten Hatay'a uzanan hat boyunca çok sayıda deprem felaketini yaşayan insanla konuşunca gördüm. Onların acılarını paylaşmaya çalışırken, utana sıkıla bazılarına muhalefetin seçimle ilgili tartışmalarını sordum. Her defasında üzüntü içinde sitem dolu bir cevap aldım: "İnsanlar can derdinde, onlar seçim derdinde. Ne diyeyim Allah bildiği gibi yapsın."
Hatay'da çadır ihtiyacı için AFAD merkezine gelen bir CHP'linin cevabı ise ders niteliğindeydi: "Bu felaketi gördükten sonra seçim derdine düşenlerin farkındayız. Ama onlar hiçbir şeyin farkında değil ve o seçim günü geldiğinde şaşıracaklar..."