Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan’ın da katılımı ile Okçular Vakfı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Fetihleri Anlamak Fatihleri Anmak-Türk Deniz Fetihleri ve Çaka Bey’ başlıklı panele ev sahipliği yaptı. Panelde konuşan Erdoğan, Türk devletlerinin fetih geleneğinin Batı dünyasında farklı yorumlandığını ifade ederek, “Hepimizin sorumluluğu olarak dünyaya Türklerin fetih gayesini yeniden anlatmamız gerekiyor” dedi. Türk okçuluğunun uluslararası alandaki bilinirliğini artıran merhum Yücel Cavkaytar’ın adının verildiği Okçuluk Sahası ile Okçuluk Ormanı’nın Tınaztepe Yerleşkesine kazandırıldığını söyleyen Rektör Hotar ise, “Bu iki projemizi de Okçular Vakfı ile iş birliğimizin somut bir adımı olarak görüyoruz” diye konuştu.
İzmir’in saygın yükseköğretim kurumlarından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Okçular Vakfı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Fetihleri Anlamak Fatihleri Anmak - Türk Deniz Fetihleri ve Çaka Bey’ başlıklı panele ev sahipliği yaptı. Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan’ın da yer aldığı panele; Beyoğlu Belediye Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Ali Yıldız, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Kurucu Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, DEÜ rektör yardımcıları, daire başkanları, dekanlar, DEÜ akademik ve idari kadro, öğrenciler ve davetliler katıldılar.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünde düzenlenen panel programı, ‘İzmir Fatihi Çaka Bey Belgeseli’ gösterimi ve DEÜ Devlet Konservatuvarı Senfoni Orkestrası dinletisi ile başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan, Türk deniz fetihlerini ele alan organizasyon çerçevesinde Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Erdoğan, “Okçular Vakfı olarak her yıl kış sezonu etkinliklerimizden olan ‘Fetihleri Anlamak Fatihleri Anmak’ programımızı bu yıl ülkemizin saygın yükseköğretim kurumlarından Dokuz Eylül Üniversitemizde yapmaktan kıvanç duyduk” dedi. “Fetih algımız adalete yöneliktir”
Türk devletlerinin fetih geleneğinin Batı dünyasında farklı yorumlandığını ifade eden Bilal Erdoğan, “Ecdadımızın fetih algısı, fethedilen yere zulüm götürmemektir. Bu çerçevede Türk devletleri, fethettikleri bölgeye huzur, adalet ve barış götürmeyi önemsemiştir. Bu kadar uzun soluklu olan imparatorluklarımızın sırrı da budur. Ancak Batının fetih algısı negatiftir. Endülüs Emevileri İber Yarımadası’na 800 yıl hâkim oldular ve devrinin en üstün medeniyetini inşa ettiler. Ama Avrupa bu devleti bir tehdit olarak görüp, insanları soykırım ile karşı karşıya bıraktı. Bir toprağa 800 yıl hakim olmak; bilimde, savunmada çok ileri dahi olsanız o toprakların size ilelebet vatan olacağını garanti etmiyor. Dolayısıyla, hepimizin sorumluluğu olarak dünyaya Türklerin fetih gayesini yeniden anlatmamız gerekiyor” diye konuştu. “Teyakkuzda olmalıyız”
Konuşmasının devamında Türklerin Anadolu coğrafyasındaki bin yıllık serüvenini ele alan Erdoğan, “Elbette ki güçleneceğiz, köklerimizi derinlere doğru büyüteceğiz; ama bu topraklar bize bin yıldır vatan diye, kimse bizden alamaz diye de düşünmeyeceğiz. Dolayısıyla sürekli teyakkuzda olmalıyız. Bu farkındalığı bizden sonra gelenlere aktarmak için canlı bir çalışmayı sürdürmek durumundayız. Bu bakımdan vakfımızın da bir misyonu olarak, topraklarımızın ilelebet vatan olarak kalması yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Bu çerçevede bugün İzmir’deydik. Ev sahipliğinden ötürü Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’a ve tüm misafirlere teşekkür ediyorum” açıklamalarında bulundu. “Destanımız Çaka Bey ile başladı”
Beyoğlu Belediye Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Ali Yıldız ise konuşmasında, DEÜ ev sahipliğinde yapılan programın okçuluk faaliyetlerinin yaygınlaşması noktasındaki önemine değindi. Çaka Bey’in tarihi önemine vurgu yapan Yıldız, “İnanıyorum ki bu toprakların çocukları olarak bizler, nice fetihleri ve fatihleri anacak; nice fetihler yapmak üzere bir yolda olacağız. Biz 1071’de Malazgirt’te Selçukluyuz. 1453’te Fatih Sultan Mehmet ile Osmanlıyız. Biz 1923’te ilelebet var olacak Gazi Mustafa Atatürk ile büyük Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz. Bu anlayışla hareket ediyoruz. Bugün İzmir’deyiz. Türklerin denizlerdeki ilk fatihi olan Çaka Bey’i anmak üzere buradayız. Çaka Bey ile başlayan destan aslında devam ediyor” ifadesinde bulundu. “Tarihi şahsiyetlerimizi yaşatacağız”
Yoğun ilgiyle gerçekleşen programda konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, çocuk ve gençlere ulusal mensubiyet bilincini aşılamanın en güzel yolunun davranışlarla mümkün olacağını söyleyerek, “Buradaki çıkış noktamız ise onlara tarihi anlatmak, eğitim vermek ve yol göstermektir. Nihayetinde hedef, ülkesine bağlı; aklı ve vicdanı hür bireyleri topluma kazandırmaktır” dedi. Düzenlenen panelin adının ‘Türk Deniz Fetihleri ve Çakabey’ başlığının tesadüf olmadığını belirten Rektör Hotar, “Çünkü biz, aynı zamanda denizci bir üniversiteyiz. Kentimizin kültür mirası olarak tescil ettirdiğimiz Rektörlük binamızın önünde yer alan Çakabey büstü, aslında Türk denizciliğine ve mirasına duyduğumuz saygının örneğini teşkil etmektedir. Araştırma üniversitesi olarak, bundan sonra da aziz milletimizin tarihi şahsiyetlerini, eserlerini ve değerlerini yaşatmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Milli sporcularımızla gurur duyuyoruz”
Okçular Vakfı sporcularının Türk okçuluğuna katkısına değinen Rektör Hotar, “Bugünkü etkinliğin yanı sıra; Okçular Vakfı ile yaptığımız protokolün çıkış noktasını da, Türk okçuluğunun yaygınlaştırılması, tarihi ve kültürel zenginliklerimize ait ögelerin akademik perspektif ile ele alınması oluşturmaktadır. Geleneksel Türk okçuluğunun UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Varlığı olarak kabul edilmesinde büyük payı olan Okçular Vakfı’nın faaliyetlerini yakından takip ediyoruz. Ulusal ve uluslararası müsabakalarda ülkemize başarı getiren vakfın milli sporcuları ile de gurur duyuyoruz” dedi. Okçuluk sahasına “Yücel Cavkaytar” ismi verildi
Türk okçuluğunun uluslararası alandaki bilinirliğini artıran ve 14 yaşında milli üniformayı giyerek ‘şampiyon’ olan merhum Yücel Cavkaytar’ın adının verildiği Okçuluk Sahası ile Okçuluk Ormanı’nın Tınaztepe Yerleşkesine kazandırıldığını söyleyen Rektör Hotar, “Bu iki projemizi de Okçular Vakfı ile iş birliğimizin somut bir adımı olarak görüyoruz” dedi. Programa katılan Yücel Cavkaytar’ın ablası Gül Cavkaytar Friberg’a, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar tarafından günün anısına hediye takdiminde bulunuldu. ’Mavi Vatan’ın geliştiricisi Yaycı da katıldı
Etkinlik, açılış konuşmalarının ardından panel programı ile devam etti. Mavi Vatan’ın geliştiricisi olarak tanınan, Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi’nin Kurucu Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, “Türk Denizcilik Tarihi ve Mavi Vatan” başlıklı çerçeveli bir sunum gerçekleştirdi. Panelde ayrıca, DEÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erkan Göksu “Çaka Bey ve İzmir’in Fethi”, DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Bilen “Okçular Piri Sad İbn Vakkas’tan Çaka Bey’e Manevi Okçularımız”, DEÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Türkmen Töreli “Akıncıdan SİHA’ya Türk Ordusunun Asimetrik Üstünlüğü” başlıklı sunumlar gerçekleştirdiler. Protokol imzalandı
Panel programı öncesinde, Dokuz Eylül Üniversitesi ile Okçular Vakfı arasında iş birliği protokolü imzalandı. DEÜ Rektörlüğünde, Bilal Erdoğan ve Haydar Ali Yıldız’ın katıldığı protokol çerçevesinde, Okçular Vakfı ile DEÜ arasında hayata geçirilecek sportif, kültürel ve akademik faaliyetlerde iş birliği kararı alındı. Rektör Hotar, anlaşmanın geleneksel Türk okçuluğunun yaygınlaştırılması, bilimsel ve akademik bir zemine oturtulması noktasında önemine değinerek, protokolün her iki tarafa da hayırlı olmasını diledi.