Sakarya’da ‘Değişen Dünyada Cami ve Fonksiyonları Sempozyumu’ açılış törenine katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Biz diyoruz ki her üniversitede bir cami olsun. Her üniversitedeki o camilerde öğrencilerimiz rahat bir şekilde ibadetlerini yapsınlar. Sadece ibadetle yetinmesinler. Cami dersleriyle, namaz öncesi ve sonrası imamlarımızın, müezzinlerimizin yapmış olduğu derslerle camilerimiz mektep haline gelsin” dedi.
Sakarya’da bir üniversite gerçekleştirilen ‘Değişen Dünyada Cami ve Fonksiyonları Sempozyumu’ ve ’11. Uluslararası Din Görevlileri Sempozyumu’ açılış töreni Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleşti. Din görevlilerin ve İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin katılımıyla başlayan sempozyum, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kuran-ı Kerim tilavetiyle devam eden sempozyumda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ülkede camisiz ve cami temelinin atılmadığı bir üniversitenin bulunmadığını aktardı. “Camilerimiz mektep haline gelsin”
Ülkedeki bütün üniversitelerde cami yapılması için çalışmalar yürüttüklerini aktaran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Cami, İslam’ın mabedine verilen isim. Dinler tarihi açısından baktığınız zaman başlangıçtan beri bütün toplumlarda bir mabet anlayışı var. Cami gittikçe camiayı oluşturdu. Camia Arapçada üniversite demek. Yani cami ve camia arasındaki bağıda kurmamız lazım. Camisiz camia olmaz. Bunun için biz ne diyoruz, her camiada bir cami olsun. Bugün 208 camia var Türkiye’de yani üniversite var. Biz diyoruz ki her üniversitede bir cami olsun. Her üniversitedeki o camilerde öğrencilerimiz rahat bir şekilde ibadetlerini yapsınlar. Sadece ibadetle yetinmesinler. Bugün ülkemizde elhamdülillah 90 bin camimiz var. Biz istiyoruz ki her bir camimiz, cami dersleriyle, namaz öncesi ve sonrası imamlarımızın, müezzinlerimizin yapmış olduğu derslerle camilerimiz mektep haline gelsin. Derdimiz bu. Çünkü İslam’ın en önemli unsurlarından birisi ilimdir. Şuanda kampüsünde cami temeli atılmayan üniversitemiz neredeyse kalmadı. Cami ve camia ne kadar yakışıyor birbirine. İkisini birbirinden ayırmak mümkün değil” dedi. “Ben de geleceğim temelini atacağız”
Göreve atandığı ilk zamanlardan bahseden Erbaş, “Özellikle üniversite camilerini çok önemsiyoruz. Göreve ilk başladığım zaman Tunceli Üniversitesi rektörünü aradım ve üniversitelerinden neden cami olmadığını sordum. O da ‘burada ihtiyaç yok hocam camiye, kimse istemiyor’ dedi. Ben de o zaman rektörlükten yeni ayrılmıştım, siz yetkinizi kullanın ve caminin kararını alın ben de geleceğim temelini atacağız dedim. Sağ olsun rektörümüz kararını aldı, ben de gittim ve temelini attık. Tunceli’ye ilk giden Diyanet İşleri Başkanı oldum. İki ay önce de gittik caminin açılışını yaptık elhamdülillah. Altında gençlik merkezleri, 4-6 yaş sınıfları yani ‘Değişen Dünyada Cami ve Fonksiyonları’ tamamlanmış bir cami yaptık. Bugün de bu şekil camiler yapmaya gayret ediyoruz” diye konuştu. “Camilerimizi daha fonksiyonel hala nasıl getirebiliriz”
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hizmet içi eğitimler verdiklerini aktaran Erbaş, “Konu itibariyle de ‘Değişen Dünyada Cami ve Fonksiyonları’ ne kadar güzel bir başlık. Bizim hayatımız bu başlıkla geçiyor. Özellikle Diyanet İşleri Başkanı olduğum günden beri bu başlıkla uğraşıyorum. Camilerimizi daha fonksiyonel hala nasıl getirebiliriz. Hizmet içi eğitimler yapıyoruz. Türkiye’nin 81 ilinden nüfus yoğunluğuna göre imamlarımızı hizmet içi eğitimlere davet ediyoruz. Bine yakın imamımızı hizmet içi eğitime alıyoruz. Ülke genelinde camilerde yaptıkları hizmetlerle öne çıkmış 300 kadar imamımızı tespit ettik. Bunları da davet ediyoruz oraya. Camilerde neler yaptıklarını orada anlatıyorlar ve sonrasında bir değerlendirme oturumu yapıyoruz. 82 dönem bunu yaptık, şuan halen devam ediyoruz bu eğitimlere. Etkili din görevlisi, etkin din hizmeti çok önem veriyoruz” şeklinde konuştu.