Kurban Bayramı ile birlikte artan et tüketiminin getireceği sağlık problemlerinden dolayı her yıl olduğu gibi bu yıl da uzmanlar bayram öncesi uyarılarına devam ediyor. Özellikle sindirim bakımından zor olan etin nasıl tüketilmesi, yanında ne yenilmesi ve nelere dikkat edilmesi konusunda görüşlerini bildiren BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesinden Diyetisyen Eda Mancoğlu, porsiyon kontrolüne de dikkat çekti. Mancoğlu ayrıca bayramların vazgeçilmez geleneği olan ziyaretler için de bu porsiyon kontrolünü yapabilmek adına, “Aç karnına misafirliğe gitmeyin” dedi.
“Hemen değil birkaç gün sonra tüketilmeli”
Öncelikli olarak etin sindirim sistemine verecek olduğu rahatsızlıklar için uyarılarda bulunan Diyetisyen Eda Mancoğlu, “Kurban eti sindirimi sert olduğu için zor bir ettir. Bu yüzden özellikle mide rahatsızlığı olan bireylerin kesilir kesilmez kurban etini tüketmeleri, hazımsızlık, şişkinlik ve sindirim sorunlarına sebebiyet verebilir. Aynı zamanda kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek bir et olduğu için kolesterol, hipertansiyon veya kardiyovasküler problemi olan hastaların kurban etini daha porsiyon kontrolünde dikkat ederek tüketmeleri gerekir. Hemen kesilir kesilmez değil ama eti birkaç gün beklettikten sonra tüketmek, sindirim ve hazımsızlık problemlerinin önüne geçmiş oluruz” dedi.
Yanında sebze yenilmeli
Et ile birlikte sindirimi kolaylaştıracak besinlerin de tüketilmesi gerektiğini aktaran Eda Mancoğlu, “Biz eğer kurban etine posa kaynağı zengin bir sebze ile mesela salata ya da fırında sebze ile desteklersek daha rahat sindirim sağlayacaktır. Yine yavaş yavaş hazmı kolaylaştıracak şekilde yeme yaparak da daha iyi bir sindirim sağlayabilirler” dedi.
Sıvı tüketimi önemli ama zamanı daha da önemli
Su ve sıvı tüketiminin önemli olduğunu fakat öğün sırasından ziyade yarım saat önce veya sonra tüketilmesi gerektiğini söyleyen Mancoğlu, “Yemeklerle birlikte sıvı tükettiğimiz zaman sindirimi zorlaştırabiliriz. Bu sebeple sıvı tüketimini yemekten yarım saat önce ya da sonra şeklinde yaparlarsa daha rahat sindirim sağlayacaklardır. Çünkü yemek yerken su içtiğimizde mide asidik bir ortam ve asit değerini düşürmüş oluyoruz. O yüzden tabi ki günlük ihtiyaçları olan sıvı miktarını karşılamalılar ama yemekle birlikte tüketirlerse bir tık daha zorlanacaklardır” diye konuştu.
Misafirliklere ve ikramlıklara dikkat
Hem yine bayramın vazgeçilmezleri arasında olan tatlı hem de yapılan ziyaretlerde aşırıya kaçılmaması adına porsiyon kontrolü ile ilgili de uyarılarda bulunan Mancoğlu, “ Zaten et çok ağır üzerine tatlı geldiğinde sonrasında pişmanlıklar yaşayabiliyoruz. Mümkün olduğu kadar tabi ki de dışarı çıkrığımızda yemek yiyeceğiz, misafirliklere gideceğiz ama şerbetli tatlılardansa sütlü tatlılar tercih edilebilir ve önerim aç karnına misafirliği gidilmemesi. Evde küçük atıştırmalıklar yaparlarsa ikram edilen gıdaları gördükleri zaman kendilerini daha rahatlıkla alıkoyabilirler. Günün son öğününü de yatış saatine göre ayarlayabilirsiniz. Engel bir sağlık probleminiz yoksa yatışa bi 3-4 saat kala aslında yemek tüketimini kesmeliyiz. Zaten protein zor sindirilen bir besin olduğu için diyelim ki 11-12 gibi yatan birisinin 6 gibi besin tüketimini kesmesi doğru olacaktır” dedi.
Son olarak kavurma ile birlikte sıklıkla tercih edilen pilav ve ekmek ile ilgili de hatırlatmada bulunan Mancoğlu, “Proteinin yanında tabi ki de karbonhidrat kaynaklarını da tüketmeye dikkat edeceğiz. Fakat tercih ettiğimiz karbonhidrat kaynaklarının kan şekerini hızlı yükseltmemesi lazım. O yüzden pilav ve ekmek kontrolünü çok fazla yapamadığımız için tam tahıl ve buğday ürünleri tercih edilmelidir. Fakat her ne yersek yiyelim porsiyon kontrolü yapmak ve tabaklarımızı küçük tutarsak daha iyi olacaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.