Ege Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda İşçioğlu’nun yürütücülüğünü yaptığı “Rüzgar Hızına Dayalı Çok-Durumlu Sistem Güvenilirlik Analizi Yaklaşımı ile Ege Üniversitesi Rüzgar Enerji Üretim Performansının Tahminlenmesi” başlıklı proje TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.
Proje ekibini tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz bilim insanları tarafından toplumun ihtiyaçlarına yönelik farklı konularda yenilikçi bir bakış açısıyla araştırmalar yürütülüyor. 12. Kalkınma Planı’nda yer verilen öncelikli alanlara yönelik ulusal ve uluslararası iş birlikli çalışmalara yönelen araştırmacılarımız, nitelikli katma değer yaratacak projeler üretiyorlar. Yerli ve milli bir anlayışla hazırlanan bu projelerimiz TÜBİTAK nezdinde de kabul görerek desteklenmeye uygun bulunuyorlar. Tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin bilim ekosistemi içerinde çalışmalarını sürdüren Fen Fakültesi Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Funda İşçioğlu’nun yürütücülüğünü yaptığı proje de bu kapsamda TÜBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Yürütülecek çalışma ile alternatif bir enerji kaynağının kullanılabilmesi anlamında üniversitemize bir yol haritası sunulması planlanıyor. Hem üniversitemize hem ülkemizdeki diğer kurum ve kuruluşlara yol göstererek model sunacak olan çok önemli ve anlamlı bu çalışmayı sürdüren proje ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi. “Rüzgâr enerjisinin pek çok avantajı bulunuyor”
Araştırmanın içeriği ile ilgili bilgi veren proje yürütücüsü Ege Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda İşçioğlu, “Rüzgar enerjisi, yenilenebilir bir enerji kaynağıdır ve çeşitli avantajlara sahiptir. Bu enerji kaynağı, çevreye zararlı toksik maddeler veya kirleticiler salmaz, dolayısıyla çevresel etkileri minimaldir. Ayrıca, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazlarını azaltarak küresel ısınmayı engellemede rol oynar. Rüzgâr enerjisi, doğal bir kaynaktır ve her yerde bulunabilir. Bu özelliği, enerji ithalatını azaltabilir ve yerel istihdam yaratma potansiyeli sunar, böylece ekonomik kalkınmaya katkıda bulunabilir. Aynı zamanda, rüzgâr enerjisi üretimi sırasında atık oluşmaz, bu da çevresel sürdürülebilirliği artırır. Bu enerji türü, suyu kirletme sorununu da ortadan kaldırarak su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. Fosil yakıtlar ve nükleer enerji santralleri gibi diğer enerji kaynaklarına kıyasla düşük su tüketimine sahiptir. Bu özelliği, dünya genelinde giderek artan su kıtlığı sorununa karşı bir çözüm sunar. Şuanda dünya genelinde, küresel elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 2.5’ini rüzgar enerjisi karşılamaktadır. Endüstri tahminlerine göre, önümüzdeki on yıl içinde bu kapasitenin iki katına çıkması beklenmektedir. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda edinilen bilgiler doğrultusunda ve 2006 yılında hazırlanan Türkiye Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası (REPA-V1) verilerine göre, Türkiye’de 50 metre yükseklikte ve yıllık ortalama rüzgar hızı 7,5 m/s üzerinde olan bölgelerde, kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgar türbini kurulabileceği hesaplanmıştır. Bu koşullara sahip alanlarda, toplamda 47.849,44 MW kapasiteli rüzgâr enerjisi santralleri kurulabileceği belirlenmiştir. Bu kapasiteye karşılık gelen toplam alan, Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 1,30’una denk gelmektedir. Haziran 2022’nin sonu itibariyle, Türkiye’deki rüzgâr enerjisine dayalı elektrik kurulu gücü 10.976 MW olarak kaydedildi. Bu, ülkenin toplam kurulu gücünün yüzde 10,81’ini oluşturuyor” diye konuştu. “Türkiye tükettiği enerjinin yaklaşık yüzde 7,1’ini rüzgâr santrallerinden karşılıyor”
Doç. Dr. Funda İşçioğlu, “Bugün tükettiği enerjinin yaklaşık yüzde 7.1’ini rüzgar santrallerinden karşılayan ülkemizde Ege Üniversitesinde halihazırda mevcut iki adet küçük güçte (5 KW) rüzgar türbini EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü bahçesinde ve iki adet (3-5 KW) rüzgar türbini de EÜ Çeşme Turizm Fakültesi bahçesinde kurulu olup Üniversite’de ihtiyaç duyulan enerjinin bir kısmını karşılamaktadır. Türkiye’deki rüzgar enerjisinin toplam kurulu güçteki oranına bakıldığında ve Türkiye’de üniversitelerde kayıtlı olan santrallerin sayısına bakıldığında, Ege Üniversitesinin konumu ve potansiyel rüzgar hızı değerlendirilerek mevcut enerji üretimine katkı sağlama potansiyelinin değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dolayısıyla bu çalışmanın bu anlamda Ege Üniversitesine önemli ölçüde katkı sağlayacağı öngörülmektedir” dedi. “Bu proje ile Ege Üniversitesine bir yol haritası sunulacak”
Hazırlanan projenin, Ege Üniversitesinin alternatif bir enerji kaynağını kullanılabilmesine yönelik yol haritası sunacağını ifade eden Doç. Dr. Funda İşçioğlu, “Belirli bir bölgeye kurulan rüzgar türbini enerji üretim potansiyelinin tahminlenmesinde en önemli kriter belirlenen bölge için farklı mevsimleri de dikkate alan en uygun rüzgar hızı dağılımını belirleyebilmektir. Bu amaçla bu projede öncelikle Ege Üniversitesi için belirlenen ve rüzgâr potansiyeli yüksek iki farklı bölgeye en yakın rüzgâr ölçüm istasyonu verileri kullanılarak ilgili bölgeler için mevsimsel rüzgar hızlarına ait en uygun dağılımlar belirlenecektir. Bu projede esas olarak rüzgâr hızına bağlı olarak bölgelere kurulabilecek uygun rüzgâr türbinleri için performansa dayalı bir güvenilirlik analizi çalışması yürütülecektir. Bu güvenilirlik analizi çalışmasında, bir rüzgar türbini performansı, türbin tarafından üretilen güç ve bu gücün rüzgar hızına bağlı olarak belirli eşik değerlerine göre ifade edilmesi durumu dikkate alınarak tanımlandığından, çok-durumlu bir sistem modeli ele alınmıştır. Çalışmada ele alınan çok-durumlu sistem modeli için seviye olasılık tahminlemesi ilgili alandaki çalışmalardan farklı olarak stokastik süreçler ile ele alınacaktır. Ege Üniversitesi için belirlenen iki bölgenin rüzgar potansiyeli incelemesinin yapılması yanında ilgili bölgelere kurulabilecek rüzgar türbinleri için maliyet ve güvenilirlik bağlantısı ile planlanacak bir optimizasyon çalışması ile ilgili bölgelere kurulacak optimal sayıdaki rüzgar türbini sayısı belirlemeye çalışılacaktır. Bu anlamda bu çalışmanın sağlayacağı katkılar dikkate alındığında, bu çalışma ile Ege Üniversitesi açısından alternatif bir enerji kaynağının kullanılabilmesi anlamında üniversiteye bir yol haritası sunulması planlanmıştır” diye konuştu.