Sigarayı bırakmak isteyenlere alternatif olarak sunulan elektronik sigaraların zararlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Saygı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kürşat Uzun, elektronik sigaranın akciğerlerde geri dönüşü olmayan hastalıklara neden olabileceğini belirterek “Sigarayı bırakmak için bilimsel ve klasik yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. E-sigaralar şu anda sigarayı bırakmaya yardımcı olarak onaylanmamıştır” dedi. Klasik sigaranın tamamen zararlı olduğu bilindiğinden sigaraya alternatif olarak üretilen elektronik sigaranın güvenli olup olmadığı ve klasik sigarayı bırakmada rolü var mı gibi sorular en çok merak edilen konuların başında geliyor. Konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Saygı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Kürşat Uzun, “Elektronik sigara 2004 yılında Çin’de keşf edilmiş ve 2006-2007 yıllarında daha geniş küresel pazarlara girmiş klasik sigarayı bırakmaya yardımcı olması için duman içermeyen, fakat sigara dumanına benzer bir duyguyu veren nikotin içeren veya içermeyen sıvılardan oluşan ve batarya ile çalışan cihazlardır. E-sigara 2004 yılında klasik sigaraya alternatif olarak icat edilmesine rağmen geçen 14 yıl içinde e-sigaranın klasik sigara kadar zararlı olduğu ve özellikle gençler arasında yaygın olarak kullanılmaya başlandığı yapılan bilimsel çalışmalar ile ortaya çıkmıştır. Halihazırda dünya çapında on milyonlarca e-sigara kullanıcısı bulunmaktadır. Kullanım yaygınlığı ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Özellikle 8-19 yaş arasındaki gençler arasında kullanım sıklığı %2 ile %52 arasında değişmektedir. Yayınlanan bir raporda 2011-2015 yılları arasında liseli gençler arasında e- sigara kullanımının %900 artmış olduğu bildirilmiştir” dedi. Ülkemizde bu oranın özellikle gençler arasında giderek arttığını kaydeden Uzun, “Genel olarak, 30’a yakın ülke nikotinli e-sigara satışını yasaklamıştır. Ülkelerin bir kısmı (79 ülke) kısmi düzenlemelerle satışlarına izin verirken, bir kısmıda (84 ülke) hiç bir düzenleme yapmadan bu ürünleri satmamaktadır. Sigara içmenin en popüler şekli olan e-sigara, sigaranın bırakılmasına yardım etmesi gerekirken hiç sigara içmemiş kişilerin sigaraya başlamalarına neden olmaktadır. Piyasada 500’e yakın çeşitli markalarda e-sigaraların içinde 800’e yakın tatlandırıcı bulunmaktadır. Sıvı şeklinde bulunduğundan e-sigaraya cazibeyi artırmak için bu sıvılara çeşitli tatlandırıcılar, nikotin, renklendiriciler ve kimyasal maddeler katılmaktadır. Bu maddeler bir baz olan propilen glikol içeren sıvılarda çözünmektedir. Bu maddelerde göstermektedir ki e-sigaralar birçok kanserojen maddeleri içinde barındırmaktadır. Her ne kadar sigarayı bırakmaya yardımcı olduğu düşünülse de erişkinlerin %58.8’i düzenli olarak e-sigara ile birlikte klasik sigara içmeye devam etmektedir” ifadelerini kullandı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kürşat Uzun, “E-sigara kullanımının sigara içenler ve içmeyenler arasında solunum hastalığına neden olabileceğine dair kesin kanıtlar vardır. Bugüne kadarki en büyük çalışmadan elde edilen mevcut kanıtlar, bu akciğer hasarının temel olarak THC sağlayan e-sigaralarla ilişkili olduğu, vakaların yarısının E vitamini asetat ile birlikte THC ile ilişkili olduğu ve %14’ünün nikotin sağlayan ürünler kullandığını bildiren hastalarda olduğu yönündedir. Bunun yanında ambalaj üzerinde bildirilen nikotin miktarlarından daha fazla oranda nikotin bulunduğu gösterilmiştir. Nikotin güvenli olmayan bir maddedir. Gebelerde nikotine maruziyet bebeklerde beyin ve akciğer fonksiyonlarında olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Anne ve fetüs sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Buda bebeklerde düşük doğum ağırlığına, erken doğum ve ölü doğuma neden olmaktadır. Ayrıca bebeklerde ani ölümlere de neden olabilmektedir” dedi. “Akciğerlerde geri dönüşü olmayan hastalıklara neden olabilir”
Uzun, elektronik sigarada bulunan dicotyl maddesinin akciğerlerde geri dönüşümü olmayan hastalıklara neden olabileceğini belirterek, “E-sigaralarda bulunan sıvıların yutulması durumunda zehirlenmeler meydana gelebilir. Klasik ve tıbbi bilimsel yöntemler ile sigarayı bırakması gerekenler e-sigara kullanımı ile bu yolları denememektedir. Gençlerin sigaraya başlamasına neden olmaktadırlar. Ayrıca nikotin kullanımı diğer zararlı maddelerin kullanımına neden olabilmektedirler. Bu maddeler kansere neden olabilmektedir. 2018 yılında deneysel olarak hayvanlarda yapılan bir çalışmada e-sigaranın akciğerlerde hücrelerin tamir etme özelliğini azalttığı gösterilmiştir. E-sigara yolu ile alınan nikotin böbrek üstü bezlerinden adrenalin salınışına neden olmakta, salınan adrenalin santral sinir sistemini uyararak kan basıncında, kalp hızında ve solunumda artmaya neden olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Kimyasal maddeler içeren elektronik sigaralar klasik sigaraya alternatif olamaz”
“Yapılan çalışmalarda e-sigara kullananların klasik sigarayı bırakma oranları, hayatında hiç e-sigara kullanmayanlara göre daha düşük oran da olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca e-sigara kullananların e-sigara kullanmayanlara göre daha fazla sigara içtikleri bildirilmiştir” diyen Uzun, “Normal sigaranın kanserojen madde içeriği e-sigaraya göre daha fazla olmasına rağmen e-sigara kullananların idrarında önemli kanserojen maddelerden olan o-toluidine ve 2-naftalimin tespit edilmiştir. Sigara kadar olmasa da e-sigarada birçok kanserojen, kimyasal maddeler içerdiği ve sağlığa zararlı olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle kimyasal maddeler içeren e-sigaranın klasik sigaraya alternatif olamayacağı klasik sigara içenlerin sigarayı bırakmak için günümüzde kullanılan bilimsel ve klasik yöntemleri kullanması gerekmektedir. E-sigaralar şu anda sigarayı bırakmaya yardımcı olarak onaylanmamıştır. Gençler arasında e-sigara kullanıldıktan sonra gençlerin tütün içeren diğer ürünlere ilgisi artmakta ve bu tütün ürünlerinin kullanım sıklığı gençler arasında daha da artmaktadır. Sigara içen ve içmeyenler arasında e-sigara kullanımının e-sigara bağımlılığına yol açtığına dair güçlü kanıtlar vardır. Ebeveynlerin çocuklarıyla e-sigaraların onlar için neden zararlı olduğu hakkında konuşması gerekmektedir ve bunun için profesyonel yardım almaları daha uygun bir davranış olacaktır” şeklinde konuştu.