Sivas’ta ahşap oymacılığı ve işlemesi yapan Hayati Ünsal motifleriyle ahşabı sanata dönüştürüyor, en küçük eserinde bile ortalama 5 bin dokunuş yer alıyor.
Sivas’ta ahşap oymacılığı ve işlemesi yapan Hayati Ünsal 30 yıl önce hobi olarak başladığı ahşap oyma sanatını geliştirerek ününü yurt dışına kadar taşıdı. Ceviz, dişbudak, isirin ağaçlardan; baston, nacak sapı, bıçak sapı, mücevher kutuları ürünler geliştiriyor. Yurt dışından da alıcı bulan eserleri değerli kılan ise üzerlerindeki ince işçilik. Ürünlerin üzerine çeşitli motifler işleyen ustanın en küçük eserinde bile yaklaşık 5 bin dokunuş bulunuyor. Tespih işleyerek başladı
Hayati Ünsal ahşap sanatına tespih işleyerek başladığını belirtip, “Ben 30 yıldır bu meslekle uğraşıyorum. İlk başlarda kendi yaptığım tornavidalarla falan tespih işleme sanatıyla başladım. Babam tespihlere meraklıydı, onun tespihlerinden esinlenerek tespih işleme sanatıyla uğraştım. Daha sonra bulduğum oymalık bir malzeme üzerine tespih oymacılığına başladım. Ardından Sivas’ta unutulmaya yüz tutmuş eserlerin üzerini süsleyerek gelecek nesillere aktarmak için oyma sanatına başladım. Çelik, ahşap ve taş oymacılığına varıncaya kadar her işi yapıyorum şu an. Ceviz ağacı, dişbudak ağacı, isirin ağacı gibi miladı dolmuş dağlarda bulduğumuz ağaçlardan baston, nacak sapı, bıçak sapı, mücevher kutuları gibi ürünler yapıyorum” dedi. Sırrı işine duyduğu sevgi
Yaptığı en küçük malzemede bile 5 bine yakın bıçak darbesi bulunduğunu belirten Hayati Ünsal, “Özellikle bir işin sevilmesi lazım. Ben bu işi çok severek yaptığım için, benim için vazgeçilmez bir sanat. Gençlere tavsiye ediyorum. Oyma, işleme sanatı, ahşapla, doğal malzemeyle uğraşmak insanı çok rahatlatır. Bizim en küçük malzememizin üzerinde 5 bine yakın bıçak darbeleri, motifler vardır. Biz işlemeleri yaparken o anki psikolojimiz, ruh durumumuz ne ise ona göre işlemeler yaparız. Benim en çok işlemesini yapmayı sevdiğim şey doğa. Burada yaptığımız yüzüklerimiz tamamen el yapımıdır. Kemikten, kukadan, kemik boynuzundan, kehribardan yapıyoruz. Yaptığımız işçiliğe bağlı olarak ürünlerimizin fiyatı; 250 TL’den bin TL’ye kadar çıkıyor. Bastonlarımız bin 500 TL’den 5 bin, 7 bin, 10 bin TL’ye kadar çıkıyor. Tamamen kemik olan bastonlarımız var, zümrüt işlenmiş bastonlarımız var. İsteğe bağlı bana gelen talep neyse ona yetişmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Yurt dışından talep geliyor
Yaptığı malzemeleri yurt dışına sattığını söyleyen Hayati Ünsal, “Elimdeki baston dişbudak ağacından yekpare bir bastondur. Anadolu kaplanı ve camız kavgasını aklımızda canlandırarak çalışmasını yaptık. Bu baston yekparedir, kırılma ihtimali yoktur. Şu anda dükkanımızda bulunan en pahalı ürünlerden bir tanesidir. Bu bastonun fiyatı 7 bin TL’dir. Benim siparişlerim genelde internet üzerinden. Yurt dışı olarak Amerika, Almanya, Fransa, Irak ve Katar’a ürünler gönderdim” şeklinde konuştu.