Türkiye’nin önde gelen elektrik üretim şirketlerinden Enerjisa Üretim, yatırım planlarında önceliklendirdiği yenilenebilir enerji alanında tarihi bir adım atarak YEKA 2 ihalelerinin tamamını kapsayan 1000 megavatlık rüzgâr enerjisi yatırımını gerçekleştirmek için Enercon ile anlaşma imzaladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 20 bin MW’lık rüzgar enerjisi santrali hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen YEKA 2 ihalesi kapsamında Enerjisa Üretim’in yapacağı toplam 1.2 milyar dolar tutarındaki 1000 megavatlık rüzgar enerjisi santrali yatırımı, 7 Ekim tarihinde Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Enerjisa Üretim CFO’su Mert Yaycıoğlu ve Enercon CEO’su Dr Jürgen Zeschky’nin attığı imzalarla resmen başladı. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki 21 santralde, 5 farklı teknolojiyle ve 3.607 megavat kurulu güçle enerji üreten Enerjisa Üretim, Enercon ile imzalanan 1000 megavatlık yatırım anlaşmasıyla birlikte rüzgardaki nihai hedefi olan 1.500 megavat kapasiteye de erişmiş olacak. Proje, yerli ve yenilenebilir enerji ve ekipman üretimi, istihdam, yetişmiş insan kaynağı, rüzgar ekosisteminin gelişmesi gibi farklı yönlerden Türkiye ekonomisine katkı sunacak. Anlaşmayla ilgili şu bilgiler verildi:
Yerli ekipman üretimiyle Türkiye kazanacak
Şartnamede yer alan yüzde 55 yerlilik koşulunu yerine getiren yatırım, Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji üretimini artırmanın yanı sıra ülke ve bölge ekonomisine önemli katkılar sunacak. Anlaşma kapsamında alımı gerçekleşen türbinlerin jeneratörleri, kuleleri ve kanatları İzmir’de üretilecek. Yeni yatırım anlaşmasıyla Türkiye rüzgar ekosistemi yerel üretimle tedarik edilecek ekipmanlara kavuşacak. Yapılacak santraller ayrıca ülke ve bölge ekonomisine katkının yanı sıra istihdam ve yetişmiş insan kaynağının gelişmesine de hizmet edecek. Tüm projelerin mühendislikten geliştirmeye, izin süreçlerinden türbin ve ekipman imalatlarına ve inşaat sürecine toplamda on bine yakın kişiye istihdam oluşturması bekleniyor. Hayata geçecek yeni projeler bu yönüyle yenilenebilir enerji alanında uzman çalışanların yetişmesi için fırsat da oluşturacak. Halihazırda rüzgar santralleri konusunda dünyaya hizmet sunan Türkiye’nin bu projeyle birlikte uluslararası yetkinliği de artacak. Rekabetçi elektrik fiyatı gelecek
Yeni yatırım Türkiye’ye elektrik üretim maliyetleri ve fiyatlama yönünden de önemli avantajlar getirecek. Projenin halihazırda dalgalanmalar nedeniyle 200 dolar/mWh üzerinde seyreden elektrik üretim maliyetlerini ve alım fiyatlarını da daha rekabetçi bir noktaya taşıyacağı öngörülüyor. Ek kapasitenin devreye girmesiyle YEKA 2 ihalesinde belirlenen Aydın bağlantı bölgesi için 45,6 dolar /mWh, Muğla bölgesi için 40 dolar /mWh, Balıkesir bölgesi için 35,3 dolar /mWh, Çanakkale bölgesi için 36,7 dolar /mWh alım fiyatları geçerli olacak. Türkiye çevre dostu üretimle enerji ihraç edecek
Proje Türkiye’nin temiz enerji ve 0 karbon hedefleri açısından da önemli bir rol üstleniyor. Paris Anlaşması çerçevesinde dünyanın gündeminde olan karbon yönetimi, sürdürülebilirlik, temiz enerji gibi başlıklarda Türkiye’yi hedeflerine yaklaştıracak olan yatırım Türkiye’nin halihazırda 50GW düzeyindeki yenilenebilir enerji kapasitesini 1000 megavat birden artırarak ekonomik gelişmenin yanı sıra çevresel yönden de değer üretecek. Yeni santrallerden elde edilecek üretim aynı zamanda Türkiye’nin enerji ithal eden konumdan enerji ihraç eden konuma taşınması hedefi açısından da önemli bir mesafe kat edilmesini sağlayacak. Sınırda karbon ihracatının da güvencesi olacak proje ile devreye girecek 1000 MW’lık yenilenebilir enerji üretimi yıllık yaklaşık 2.2 milyon ton karbon emisyonunun önüne geçilecek. Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, yenilenebilir enerji yatırımlarının küresel ölçekte büyük bir ivme kazandığını belirterek, “Türkiye’nin hem ekonomik hem de çevresel hedefleri açısından temiz enerji yatırımlarını hızla artırmaya ihtiyacı var. Bu kapsamda devletimizin yıllar önce başlattığı atılım çerçevesinde, yenilenebilir enerjideki güçlü potansiyeli kullanmak üzere yatırımları hızla hayata geçirmeye devam ediyoruz. Şirket olarak yatırımda ve üretimde sektöre öncülük eden bir konumdayız. Yalnızca yatırım ve üretimle değil insan kaynağının gelişimi, sürdürülebilirlik ve teknoloji açısından da sektöre katkı üretmeye çaba gösteriyoruz. YEKA 2 ihalesi kapsamındaki toplam 1000 megavatlık rüzgar enerjisi yatırımını üstlenmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bunu yalnızca sektör adına değil ülkemizin ve insanımızın geleceği adına aldığımız önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz. Mevcut üretimimizin yüzde 56’sı yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor. 1.2 milyar dolarlık bu yatırımla rüzgardaki nihai kurulu güç hedefimiz olan 1.500 megavata yaklaşmış olacağız. Projenin hayata geçişiyle birlikte aynı zamanda Türkiye’nin en yüksek kurulu güce sahip temiz enerji üreticisi konumumuzu güçlendireceğiz. Bu yatırımın en önemli katkılarından biri yerli ekipman üretimiyle ülke ekonomisi, istihdam ve yetişmiş insan kaynağına önemli katkılar sunacak olması. Ayrıca maliyet ve fiyatların yanı sıra enerji ithalatından uzaklaşıp enerji ihraç eden bir ülke konumuna gelmemiz açısından da çok önemli bir rol üstlenecek. Ayrıca rüzgar türbini ekosistemi yurt dışına türbin ekipmanı temin etme gücünü de artıracak. Şirket ile bu kapsamda imzaladığımız bun anlaşma çok uzun vadeli ve kapsamlı bir ortaklığın ilk adımıdır. İş birliğimizin dijitalleşmeden uzaktan takibe ve farklı bölgelerde yenilenebilir enerji çözümleri sunmaya açılan bir yelpazede gelişeceğini umuyoruz. Başta Bakanlığımız ve Enercon yöneticileri olmak üzere sürece katkı sunan herkese teşekkür ediyor, ülkemiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Enerjisa Üretim CFO’su Mert Yaycıoğlu ise yenilenebilir enerji yatırımlarının Türkiye ekonomisi ve sürdürülebilir enerji politikaları açısından çok önemli olduğunun altını çizerek, “İklim krizi ve karbonsuzlaşma konusunda küresel bir değişim söz konusu ve dünya genelinde bu alanda alınan önlemler ve yatırımlar hızla artıyor. Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasıyla birlikte belirlediği 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda dönüşüm yol haritasını da buna göre şekillendiriyor. Bu amaçla ülkemizin enerji politikalarında ve gelecek hedeflerinde köklü bir değişim ve yatırım maratonu başlatıldı. Yapılan 1000 megavatlık rüzgar enerjisi anlaşmasıyla bu atılımın bugüne kadarki en büyük adımını atmış olduk. Kurulacak yeni santraller çok farklı yönleriyle ülkemize ve dünyamıza fayda sağlayacak. Yıllık enerji üretimi kapasitemizi yerli üretimle ve tümüyle yenilenebilir kaynaklarla 1000 MW artırmış olacağız. Yatırımlar, ekipman üretiminin de önemli ölçüde Türkiye’de gerçekleşmesi sayesinde hem enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına hem bölgede ekonomik hareketliliğin artmasına hem de döviz ikamesine cari açığın kapatılmasına doğrudan katkı sunacak. Bu yatırım aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma ve temiz enerji üretimi hedeflerine de doğrudan hizmet edecek ve daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir geleceğe zemin hazırlayacak. Geleceğimiz açısından çok kritik gördüğümüz bu yatırımı gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle hem enerjide hem de sürdürülebilirlikte ülkemizi geleceğe taşıyacak çalışmalara ve yatırımlara ara vermeden devam etme kararlılığındayız” şeklinde konuştu. Enerjisa Üretim ve Enercon 1000 megavat ile sınırlı olmayan iş birliğini başlatıyor
Enercon CEO’su Dr Jürgen Zeschky şunları söyledi: “Bu anlaşmanın imzalanmasından çok memnunuz. Şirketlerimiz, yenilenebilir enerjiler ve enerji geçişi konusunda aynı kararlılığı paylaşmaktadır. Türkiye’de güvenilir, krizlere dayanıklı, sürdürülebilir ve ekonomik bir enerji arzına hep birlikte önemli katkı sağlayacağız. Enerjisa ile uzun vadeli, güvenilir bir ortaklık için sabırsızlanıyoruz.” Enercon CCO Ulrich Schulze Südhoff şunları ekledi: “Şirketimiz, Yeka 2 projeleri için seçilen üretici olmaktan gurur duyuyor. Rüzgar türbinlerimiz ’sınıfının en iyisi’ olarak tanınmakta ve Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir oldukları kanıtlanmıştır. Türkiye kara rüzgar pazarında uzun bir geçmişe sahibiz ve sektörün öncülerinden biriyiz. Bu türbin tedarik anlaşması, üretim ve tedarik zincirimiz için hedef pazar olarak Türkiye’nin küresel düzeyde bizim için taşıdığı önemi de vurgulamaktadır. Ülke gelecekte de temel pazarlarımızdan biri olmaya devam edecek.” Enercon Orta Asya,Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Genel Müdürü Arif Günyar, “Şirketimiz, son 25 yılda Türkiye’de Satış, Proje Yönetimi, Servis, Üretim ve Tedarik Zinciri ile istikrarlı bir şekilde iz bırakmıştır. Enerjisa ile birlikte Türkiye’de enerji dönüşümünde yeni bir sayfa açmayı dört gözle bekliyoruz. Bu anlaşmayı mümkün kılmak için geçtiğimiz haftalarda çok çalışan tüm ekibimize teşekkür etmek istiyorum. Bu, ekipteki herkesin son derece gurur duyabileceği, Türkiye’ye bağlılığımızın inanılmaz bir kilometre taşıdır.”