TÖDEB Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Kork, “Türkiye’deki genç ve teknolojiye yatkın nüfusun mobil bankacılık ve dijital finansal hizmetlere olan ilgi ve talepleri Türkiye fintek girişimlerini büyümeye iten sebeplerden biri. Türkiye, dünya fintek üssü olma hedefine yakın” dedi. PayFix Yönetim Kurulu Başkanı ve TÖDEB Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Kork, Türkiye fintek sektörünün gelişmeleri ve globaldeki fintek geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erkan Kork, fintek alanının gelecekte birçok sektörle yönünü şekillendireceğini belirtirken, Türkiye’nin dünya fintek sahnesinde birçok fırsatı olduğunun altını çizdi. Küresel alanda fintek sektöründe Türkiye’nin yeri ve geleceği hakkında görüşlerini aktaran Erkan Kork, Türkiye’nin kamu ve özel sektörün yatırımları sayesinde bölgesel bir fintek merkezi olma hedefiyle ilerlediğine işaret ederek nedenlerini şöyle sıraladı: “Türkiye’deki genç ve teknolojiye yatkın nüfusun mobil bankacılık ve dijital finansal hizmetlere olan ilgi ve talepleri Türkiye fintek girişimlerini büyümeye iten sebeplerden biri. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası elektronik para ve ödeme hizmetleri sağlayıcıları için lisanslama ve denetim süreçlerini başlatarak finansal teknolojilere yönelik düzenlemelerle ilgili adımlar attı.
Özellikle değerli Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Başkan Yardımcıları ve ekibine teşekkür etmek isterim. Regülasyonlar ile ilgili gerçekleştirdikleri hızlı ve önemli adımlar ile Türkiye fintek ekosisteminin dünya sahnesinde parlamasını sağlayacak ortamı en iyi şekilde oluşturuyorlar.
Önümüzdeki günlerde özellikle uzaktan kimlik tespitinin hayata geçirilmesi Türkiye fintek sektörü için çok büyük bir adım.
Bu süreçte Türkiye’de birçok fintek startup’ı kuruldu ve hem yerli hem yabancı yatırıcımlar tarafından büyük yatırımlar almayı başardı. Ödeme sistemleri, alternatif finansman ve dijital bankacılık gibi çeşitli alanları kapsayan birçok girişim mevcut.
Fintekin önemi ve gelecekteki rolü Türkiye’de şimdiden anlaşılmış durumda. Üniversiteler ve araştırma kurumlarının fintek eğitimleri ve iş birliklerine odaklandığını görüyoruz.
Türkiye, stratejik konumu sayesinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde bir fintek merkezi olma hedefine çok uzak değil. Stratejik konumumuz ile bölgesel finansal işlemler ve iş birlikleri için ideal bir noktadayız.” Kork, Türkiye’nin fintek sektöründe hızla büyüyen ve dinamik bir pazar olduğunun altını çizerken, bölgesel ve globalde rekabetçi bir konuma gelebileceğine işaret etti. Bunun gerçekleşebilmesi adına düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesi, yatırımların artırılması ve eğitim fırsatlarının genişletilmesi gibi adımların atılması gerektiğini vurgulayan Kork, bu şekilde Türkiye’nin rekabetçi bir fintek oyuncusu haline gelebileceğini sözlerine ekledi. “Eksiklikler fırsata dönüşebilir”
Kork, Türkiye fintek sektörünün ilerlemeler kaydetmiş olsa da dünyayla kıyaslandığında bazı eksikliklerinin bulunduğuna dikkat çekti. Kork, bu eksikliklerin yanında fırsat alanlarının da olduğunu belirterek gözlemlediği eksiklikleri sıraladı: “Dijital bankacılık konsepti Türkiye’de henüz tam olarak yaygınlaşamadı. Bazı ülkelerde tüm bankacılık işlemleri fiziksel bankaya ihtiyaç duyulmaksızın gerçekleştirilebiliyor.
Türkiye’de NFC ve QR kod gibi ödeme teknolojileri mevcut ve yaygın şekilde kullanılıyor. Ancak yurtdışında mikro ödeme sistemleri veya IoT tabanlı ödeme sistemi gibi ileri seviye teknolojiler mevcut.
Peer-to-Peer (P2P) kredilendirme, yani bireylerin kendi aralarında kredi sağlama platformları dünya çapında popüler. Türkiye’de bu modelin regülasyonlara uyumlu bir versiyonu geliştirilebilir.
Kişisel finans yönetimi için daha gelişmiş uygulamalar ve servislerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu alanda Türkiye’de daha fazla inovasyona ihtiyaç var.
Regtech yani, finansal hizmet sağlayıcıların düzenlemelere uyum sağlamalarını destekleyen regülasyon teknolojileri Türkiye’de daha fazla gelişebilir.
Türkiye’de henüz sigortacılık teknolojileri ya da diğer ismiyle ‘Insurtech’ henüz önemi anlaşılmamış bir alan. Otomatik fiyatlandırma, özelleştirilmiş poliçeler ve dijital hasar tespiti gibi inovasyonlar dünyada oldukça popüler.” Kork, bu eksikliklerin Türkiye fintek sektörü için bir yandan da fırsatları temsil ettiğini ifade ederek, “Genç Türkiye nüfusu, söz konusu eksikliklerin hızla giderilmesi ve daha inovatif ürünlerin sektöre kazandırılması için büyük bir potansiyel taşımaktadır” şeklinde konuştu.