Gündem

Evladının mezarına gidebilmek için 49 yaşında ehliyet ve araç alan vefakar annenin acısı yıllar geçse de dinmiyor

Melek gökçe, oğlunun vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen acısını dindiremiyor

Evladının mezarına gidebilmek için 49 yaşında ehliyet ve araç alan vefakar annenin acısı yıllar geçse de dinmiyor
09-06-2024 08:55

Hatay’da trafik kazasında vefat eden evladının mezarına gidip, gelebilmek için ehliyet alan ve her cuma günü 50 kilometre yol katederek mezar ziyareti gerçekleştiren 61 yaşındaki Melek Gökçe, oğlunun vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen acısını dindiremiyor.


Hatay’ın Antakya ilçesi Kisecik Mahallesi’nde bulunan konteyner kentte yaşayan 61 yaşındaki Melek Gökçe, 1996 yılında Giresun’dan Hatay’a gelin geldi. Hatay’da yaşamaya başlayan kadının evliliğinden 3 kız ve 1 erkek evladı dünyaya geldi. Gökçe’nin oğlu olan Yusuf Özyıldırım, 13 Temmuz 2012 tarihinde henüz 15 yaşındayken yaşanan trafik kazasında hayatını kaybetti. Antakya’nın Akcaova Mahallesi Mezarlığına evladını defneden anne, oğlunun mezarına gidip gelebilmek için 49 yaşında ehliyet ve araç almaya karar verdi. Gökçe, 49 yaşında ehliyet sınavına girerek tek seferde sürücü belgesini almayı başardı. Ehliyetin ardından aracını da satın alan Gökçe, 2013 yılından bu yana her cuma günü 50 kilometre yol katederek evladının mezarına gidip geliyor. Oğlunu genç yaşta kaybeden acılı anne Gökçe’nin üzüntüsü yıllar geçmesine rağmen dinmiyor. “Oğlumun mezarına gelmek için ehliyet ve araba aldım”


Oğlunun mezarına gitmek için ehliyet ve araç aldığını dile getiren Melek Gökçe, “1996 yılında Hatay’a geldim. Şu anda evli değilim. Benim 3 kız, 1 oğlum vardı. Oğlumu 2012 yılında trafik kazasında kaybettim. Çocuğumun mezarına gelmek için ehliyet aldım. Çocuğum amcasının oğlu ile 2012 yılında motosiklet kazasında vefat ettiler. Sürücü ehliyetini 49 yaşındayken aldım. Sadece çocuğumun mezarına gelmek için ehliyet ve araba aldım. Ehliyeti tek seferde aldım. Allah’ın izniyle her cuma oğlumun mezarındayım. Her hafta oğlumun mezarına geliyorum. İşimin durumuna göre geliyorum. Çocuğumun yanına gelmeden duramıyorum. Ben 2009 yılından beri aşçılık yapıyorum. Bizim ailemiz önceden çok kalabalıktı. Onlara yemek yapa yapa öğrendim. Oğlumun yanına her cuma sabah namazını kılar gelirim veya akşamüstü gelirim. Ne zaman fırsat bulursam çocuğumun yanına gelirim. Evde oturduğumda canım sıkıldığında çocuğumun yanına gelirim” ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER