Dünya sağlık örgütüne göre her yıl yaklaşık 15 milyon kişi inme (felç) riskine maruz kalıyor. Hasta, inmenin boyutuna göre hasar alabiliyor veya geçici olup iyileşme gösterebiliyor. Bu kadar önemli ve hayati önem taşıyan bu hastalığın önüne geçebilmek birtakım önlemlerle mümkün. Peki, inme (felç) için ne yapılmalı?
İNME NEDİR?
Beyin damarlarının kanaması veya tıkanması sonucu ortaya çıkan, beynin bir bölgesinin, geçici veya kalıcı olarak fonksiyonunun bozulmasıdır. Tüm dünyada hem ölümcül olma, hem de sakatlık bırakma açısından en dikkat edilmesi gereken hastalıklardandır. Aslında beyin damar hastalıkları çok büyük oranda önlenebilir, uygun tedavi yöntemleri ile ortaya çıkışı engellenebilir. Bu hastalıklara yönelik toplumsal bilincin artırılması çok önemlidir.
İNME NEDEN OLUR?
Pek çok nedene bağlı olarak inme (felç) ortaya çıkabilir. Fakat inme (felç) için olan bazı risk faktörleri var ki önlem alınması oldukça önemli. Bunlar: hipertansiyon, diyabet, obezite, hiperkolesterolemi, sigara, aşırı alkol tüketimi ve fiziksel hareketsizlik gibi yaşam biçimi ile ilişkili olan, değiştirilebilir risk faktörleridir.
Hemorajik inme daha çok hipertansiyonla ilişkilidir. Yaşlanma ile birlikte damar yolunda gelişen patolojiler beyin damarlarındaki kanama riskini çoğaltır. İskemik inmenin en yaygın nedenleri arasında ise, kalp hastalıklarına bağlı beyin embolileri ve yukarıda sayılan risk faktörleri sonucu damar duvarında gelişen ateroskleroz adı verilen damar sertliği sayılabilir.
Değişik damar patolojileri, kullanılan ilaçlar, beyin tümörleri, kan hastalıkları beyin kanamalarının diğer daha nadir görülen nedenleri arasındadır. Pek çok sistemik hastalık (hematolojik, romatolojik hastalıklar, enfeksiyonlar, malign hastalıklar), travma sonucu veya kendiliğinden gelişmiş olan damar duvarı yırtılmaları (diseksiyon), genetik bozukluklar da inmeyi ortaya çıkarabilir.
İNME BELİRTİLERİ
Hastada ortaya çıkan bulgular çeşitlilik göstermektedir. Beynin değişik bölgelerini etkileyen damarların oluşturduğu fonksiyon bozuklukları kalıcı veya geçici de olabilmektedir.
Kol ve bacakta kuvvetsizlik (felç) veya his kaybı,
Konuşma bozukluğu (konuşamama, konuşulanları anlamama veya kelimeleri düzgün telaffuz edememe),
Yüzde bir tarafa kayma, görme bozukluğu (bulanık görme, çift görme, görme alanında bozulma),
Baş dönmesi,
Dengesizlik,
Yürüme güçlüğü gibi bulgular inme nedeniyle ortaya çıkan en yaygın bulgulardır. Hastalığın yerleşim yeri ve yaygınlığına göre baş ağrısı, unutkanlık, davranış değişiklikleri gibi çok çeşitli belirtiler gözlemlenebilir.
İNME TEDAVİSİ ANINDA İLK 4,5 SAAT
Zamanında müdahale ile pek çok hastalığın kalıcı hasarı önlenebilmekte. Aynı şekilde inme tedavi yönteminde en önemli faktör tedaviye çabuk ulaşabilmektir. Nörolojik hastalıkların travma anında kaybedilen her dakika beyinde milyonlarca hücrenin ölümüne sebebiyet verir. İnme hastası ilk 4,5 saat içerisinde hastaneye ulaşabilirse yapılacak trombolitik (damar açıcı) tedavi ile erken müdahale oranına göre 3-9 hastadan biri kurtarılabilecekken, bu durum sağlanamadığında büyük oranda hasta kaybedilmekte veya kalıcı hasar kalmaktadır.
Ani belirtilere dikkat edilmesi gerekiyor. Vücudun tek tarafında yüz, kol ve/veya bacakta olan hissizlik ve/veya kuvvet kaybı. Şuur bulanıklığı veya konuşma ve/veya anlamada güçlük. Yürüme güçlüğü, baş dönmesi, denge ve koordinasyon kaybı. Tek veya iki taraflı görme kaybı ve şiddetli baş ağrısı gibi durumlarla karşılaşıldığında direkt olarak bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı, 112 aranmalıdır.
Ulusal İnme Derneği verileri, inme geçiren kişilerin yüzde 10'unun tamamen iyileştiğini, yüzde 25'inin sadece hafif komplikasyonları olduğunu bildirilmektedir. Bu yüzden, inmeye karşı önlemler alıp toplumda bilinç uyandırılmalı ve hastalıkla mücadele öğretilmelidir.