Haber7-Özel
Afrika ülkelerinde son dönemde önemli gelişmeler yaşanıyor. Son olarak Burkina Faso, Fransa ile Ocak 2018'de imzalanan askeri işbirliği anlaşmasını askıya aldığını duyurdu. Burkina Faso yönetimi, ülkede konuşlu Fransız askeri birliklerinin çekilmesi için Paris yönetimine bir ay süre tanıdı.
Orta Afrika ve Mali'den sonra Burkina Faso'nun da yüzyıllardır sömürgecilik yaparak kıtanın tüm değerlerine ipotek koyan Fransa'nın ülkesinden çıkmasını istemesi dünya medyasında geniş yankı buldu.
MACRON TÜRKİYE, RUSYA VE ÇİN'İ SUÇLADI
Afrika'dan tek tek kovulmaya başlayan Fransa'nın Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Türkiye'yi de içine alan bazı ülkelere yönelik hadsiz suçlamalarda bulundu. Mısır’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı öncesi gençlerin sorularını yanıtlayan Macron, Fransa-Afrika ilişkilerinin zor bir dönemden geçtiğini belirterek Afrika’da son dönemde yükselişe geçen Fransız karşıtlığına ilişkin “Çinliler, Ruslar, Türkler, Afrika’da Fransızlardan veya diğerlerinden daha iyisini mi yapıyor? Bizden 10 kat daha beterini yapıyorlar.” diyerek, bu ülkeleri sömürgeci ve emperyalist güç olmakla suçladı.
Yaşanan gelişmeleri ORSAM Kuzey Afrika Çalışmaları Araştırmacısı Emir Şefkatli ve Orsam Kuzey Afrika Uzmanı Kaan Devecioğlu Haber7'ye değerlendirdi.
"TÜRKİYE'NİN PROTESTOLARDA ETKİSİ YOK"
Macron'un Türkiye'ye yönelik suçlamalarının doğru olmadığını belirten Şefkatli "Türkiye'nin Afrika'da hem siyasi, hem diplomatik, hem de ekonomik anlamda bir etkisi var. Ancak orada düzenlenen Fransa karşıtı protestolarda Türkiye'nin bir etkisi yok. Türkiye bunları tetikleyici unsur değil. Rusya'nın bir etkisi var." açıklamasında bulundu.
"TÜRKİYE FRANSA'DAN DOĞAN BOŞLUĞU DEĞERLENDİRECEKTİR"
Türkiye'nin bölgede Fransa gibi sömürgeci değil, kazan kazan çerçevesinde bulunduğunu ifade eden Şefkatli, "Fransa'nın oradan çıkması Türkiye'ye bir alan açacaktır. Mali'de olduğu gibi, Nijer'de olduğu gibi Türkiye'nin anlaşmaları oldu geçtiğimiz yıl. Türkiye, Fransa'dan doğan boşluğu Burkina Faso'da mutlaka değerlendirecektir." dedi.
Şefkatli, Burkina Faso'nun özellikle Afrika'da rol model bir ülke olduğunun altını çizerek "Fransa'nın Burkina Faso'daki varlığını, eski sömürülen ülkelerdeki varlığına eş değer tutmalıyız. Burkina Faso'dan Fransa'nın çekilmesi, çok çok başka alanlarda işlenebilir. Fransa'nın kıta genelindeki sömürgeci zihniyetine sahip olduğu Türkiye'ye zaten bölgede yer açan bir durum. Fransa, Mali'de de aynı durumu yaşadı, Burkina Faso'da da." ifadelerini kullandı.
BU ÜLKELER FRANSA'DAN RAHATSIZ OLDU
Orsam Kuzey Afrika Uzmanı Kaan Devecioğlu ise Burkina Faso'nun isteğinin sorunların çözülmemesine bağlı olduğunu söyledi. Afrika toplumlarında Fransa'nın politikalarından ciddi endişeler olduğunu belirten Devecioğlu, "En son Mali'de darbe gerçekleşti. Bunlar Fransa'nın varlığına tepki koyan askerlerdi. Burkina Faso benzer bir süreç yaşadı. Yani şunu vurgulamak gerek, Fransa'nın buradaki siyasi, ekonomik ve güvenlik olguları bağlamındaki varlığından bu ülkeler rahatsız oldu. Bu ülkelerde pek çok Fransız şirketi faaliyet gösteriyorlar, çok para kazanıyorlar ama askerleri etkili olamıyor." dedi.
Bölge ülkelerinin özellikle Rusya'nın Wagner güçleriyle ilişki kurmaya başladığını ifade eden Devecioğlu, Türkiye'nin de 2005'ten sonra bölgede varlığının arttığını söyledi. Devecioğlu "Türkiye bu ülkelerin kalkınması noktasında katkı sunmaya çalıştı. Bu süreç dolaylı olarak bölgedeki diğer ülkelerle ilişkileri olumlu olarak etkiledi." şeklinde konuştu.
SİHA'LAR TÜRKİYE'YE GÜVENİ ARTTIRDI
Devecioğlu, Türkiye özellikle SİHA noktasında dünya pazarında kendisini kanıtladığını belirterek "Bu Türkiye'nin güvenlik sağlayıcılığı olarak güven duyulmasına neden oldu. Bu ürünlerin ciddi anlamda katkı sunduğu kabul edildi. Terörden mağdur olan Afrika ülkelerinde de Türkiye dikkat çekti. Fayda maliyet analizi yapılınca Türkiye'nin ürünlerinin maliyeti daha uygun, etkinliği de oldukça iyi. Bunlar Türkiye'nin o ülkelerdeki etkinliğini arttırıyor." sözlerini sarf etti.
Fransa'nın cumhurbaşkanı seviyesinden Türkiye'ye karşı bölye bir politika yürütmesinin kendi varlıklarından endişe duymalarından kaynaklandığını belirten Devecioğlu "Günün sonunda herkes kendi çıkarlarını düşünüyor." eklemesini yaptı.