Gazeteci-yazar İlter Sağırsoy; Türkiye’de eğitim gönüllüsü hayırseverlilik meşalesini ilk yakan ismin, Nuh Naci Yazgan olduğunu belgeleriyle açıklayarak, 62 yıllık ömründe Yazgan’ın yaptığı hayırların toplam güncel değerinin, 15 milyar lirayı bulduğunu ifade etti. Sağirsoy kitabın tanıtımının önümüzdeki hafta yapılacağını ve tüm kitapseverleri bu tanıtıma davet ettiğini söyledi.
Artmental Yayıncılık tarafından çıkarılan, ’İlle de Lazımsa Adım Nuh Naci Yazgan’ adlı 5’nci kitabıyla ilgili açıklama yapan Gazeteci İlter Sağırsoy; kitapta Yazgan’ın hayatını anlatırken, kitabın sonunda listesi verilen onlarca kaynaktan yararlanarak, dönemin canlı tanıklarının el yazması notlarından, dönemin sohbetlerinde anlatılıp kayıt altına alınanlardan ve 1924 TBMM tutanakları dahil pek çok kaynaktan derleme yaptığını söyledi. Kayseri’de bir üniversiteye adı verilerek ismi yaşatılan Türkiye’nin özellikle eğitim konusundaki hayırseverliliği konusunda ve yerli olma ilkesini, 1. Meclis’te yaptığı konuşmayla Türkiye’de gündeme getiren ilk isim olma özelliğini de taşıyan Nuh Naci Yazgan, 1885-1947 yılları arasında yaşadı. Gazeteci Sağırsoy, Nuh Naci Yazgan’ın hayatını araştırdıkça müthiş bir karakterle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi;
"Öncelikle hemen şunu söyleyeyim, değil Kayseri’de eldeki bilgi ve belgelere göre, Türkiye’nin eğitimine hayırlarıyla büyük katkı veren ve eğitime destek meşalesini ilk yakan hayırsever olduğu kesin. Ve ikinci olarak da, daha yeni yeni önemi anlaşılmaya başlanan milli ve yerli kavramını, bundan tam 100 sene önce, 1924’te 1. Meclis’te Kayseri milletvekili olarak yaptığı müthiş konuşmasında gündeme getiren Nuh Naci Yazgan, İngiltere’den yemeklik sıvı yağ ithaline karşı çıkmış ve Anadolu’daki yağ üreticilerinin (Kayseri, Erzurum vs.) batacağını anlatarak, milli ve yerli ürünün öncelikli olmasını istemişti. Kurtuluş mücadelesine Anadolu’dan verilen her türlü desteğin adı olan ve Atatürk’ün talimatıyla kurduğu Erciyes İntikam Tugayı ile Anadolu’da Çapanoğlu İsyanı (Yozgat’ta) başta olmak üzere, pek çok isyanı bastıran Yazgan, Sivas kongresine delege olarak Kayseri’den giden üç isimden biri. Yine Atatürk’ün emriyle 1. Meclis’te Kayseri Milletvekilliği yapan Yazgan, tekrar Atatürk’ün emriyle Adana’da atıl durumdaki tekstil fabrikasını Kayserili arkadaşlarıyla alıp Adana Mensucat Sanayi olarak Türkiye’nin bir numarası yapar. Ardından AK Bank’ı kurar ve daha pek çok ticari faaliyetle büyük başarılar elde eder ve büyük paralar kazanır. Ama neredeyse kazancının büyük bölümünü başta Kayseri olmak üzere, pek çok yerde ihtiyaç sahibi olanlara yardımda harcar. Hastaneler, öğrenci yurtları , camiler ve camilerin tefrişi düzenli bakımları yenilenmesi ile, binlerce ihtiyaç sahibi gariban gencin meslek sahibi olana kadar okutulması, garibanların evlendirilmesi, iş sahibi yapılması. Kısacası ömrünü ve servetini hayra harcayan biridir. Bu isim tam unutulmaya yüz tutmuşken Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı olan Mustafa Özhamurkar tarafından adının bu üniversiteye verilmesiyle, adeta bu kişiyle ödeşilmiş olunur. Ve acı olan ise, bu kişinin Kayseri Lisesi’nin arkasında Şiremenli Mahallesi’ndeki, yakın tarihe canlı tanıklık eden evi yıkılmıştır."
