Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nazilli’ye gelişinin ve Sümerbank Basma Fabrikası’nın açılışının 85. yıldönümü düzenlenen tören ve etkinlikler ile coşkuyla kutlandı. Atatürk’ün Nazilli’ye gelişi coşkuyla kutlandı. Kutlamalar, İstasyon Meydanı’nda Atatürk abidesine çelenk sunumuyla başladı. İstasyon Meydanı’ndaki törene Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, Cumhuriyet Savcısı Murat Dilsiz, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Memduh Yalvaç, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Caner Özkul, Kampüs Müdürü Doç. Dr. Tuncay Ercan Sepetçioğlu, dönemin İktisat Bakanı Celal Bayar’ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy, kurum amirleri, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, daire amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Ata’ya çelenk sunumunun ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile buradaki program sona erdi. Törenin ikinci kısmı Sümer Kampüsü’nde devam etti. Sümer Kampüs girişindeki balkonlu bina önünde protokolü karışlayan Kampüs Müdürü Doç. Dr. Tuncay Ercan Sepetçioğlu, günümüzde müze olarak kullanılan idari binayı gezdirerek fabrikanın genel yapısı ve açılış günü hakkında misafirlerini bilgilendirdi. 85 yıl önce Sümerbank Basma Fabrikası’nın açılış töreninde çaldığı marşlarla tören alanında yerini alan Tire Belediye Bandosu çaldıkları marşlar ile protokolü karşılamaların ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. 9 Ekim 1937 Cumartesi günü Sümerbank Basma Fabrikasının açılış töreninde yer alan ve o günkü törende Gazi Paşa’ya pamuk dalı sunan 97 yaşındaki ikiz kız kardeşler Zehra Durnal ve Naciye Erçakmak kürsüye gelerek anılarını paylaştı. Açılış günü okulda öğretmenleri tarafından hazırlanan ancak önlüğünün yakası olmadığı için gruptan çıkarılan Necmiye Erçakmak arkadaşlarıyla ve ikiz kardeşiyle karşılama törenine gidemediğini ağlayarak eve döndüğünde babasının elinden tutarak kendisini açılışa götürdüğünü heyecan dolu duygular ile anlatırken ikiz kardeş Zehra Durnal Ata’ya pamuk dalı sundukları tarihi anı anlattı. Atatürk’ün elini öptükten sonra başlarını okşadığını anlatan ikiz kardeşler gençlik yıllarında fabrikada çalıştıkları dönemleri de şöyle ifade etti; “O dönem arkadaşlarımız fabrikada çalışıyordu. Babam bizi öğretmen okuluna göndermek istedi ama biz ısrarla fabrikaya girmek istedik. Sonraki yıllarda bir süre fabrikada çalıştık. Bugünleri gördüğümüz için çok mutluyuz. Keşke bu fabrika hiç kapatılmasaydı” diye konuştu. Anılarının sonunda Zehra Durnal kendi yazdığı ‘Ben Bir Türk Kadınıyım’ şiirini okudu. O yıllarda Fabrikanın Nazilli halkı ve Nazilli için önemini hatırlatan Doç. Dr. Tuncay Ercan Sepetçioğlu Sümerbank’ın halinin iç açıcı olmadığını ve 20 yıldır atıl vaziyette bekleyen Sümerbank’ın içler acısı haline dikkat çekerek yetkililere sitem etti. Sepetçioğlu, “Sümerbank’ın tekrar işlevsel olması için hazırlanan projeler hayata geçemiyor. Sizlerin de gördüğünüz gibi buranın vaziyeti iç açıcı değil. Türkiye’de hâkim atmosferin cumhuriyetin ilk yıllarındaki somut kazanımları muhafaza etmeye yönelik bir politika izlemediği hepimizin malumu. Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in mirası görmezlikten geliniyor. Burayı Nazilli Belediyesi, Nazili Ticaret Odası gibi kurumlar ile az sayıda bağışçının çabalarıyla ayakta tutuyoruz. Buranın bakımsızlığı yalnızca üniversitemize mal edilemez. Varsa ortada bir ayıp mirası koruyamayan birer vatandaş olarak hepimizin ayıbı. Buranın tekstil müzesi olarak turizme kazandırılması yönünde adımlar atılmalı. Atatürk’ün mirasını ancak böyle koruyabiliriz” dedi. Günün anlam ve önemini ifade eden konuşmayı yapan Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan özel bir tarihi dokusu olan bir mekânda olduklarını belirterek bu alan için her kesin birlik beraberlik olmasını istedi. Alanın bakımsızlığına dikkat çeken Başkan Özcan “Değerlerimizi yaşatmak belediyemizin yanı sıra tüm kurum ve kuruluşların görevidir. 85 yıl önce faaliyete geçen bu fabrika, Nazilli’nin binlerce yıllık tarihini taçlandırmış bir kalkınma hamlesidir. İktisadi başarının yanında içtimai başarı da hedeflenmiştir. Ne yazık ki bu değere sahip çıkmadık. Özelleştirme idaresi tarafından lojmanlar belediyeye devredildi. Bir kısmı üniversiteye devredildi. 600 milyon lira bütçesi olan ADÜ, Sümer Kampüsü’ne 2 bin 600 lira ayırıyor. Bununla elektrik faturası bile ödenemez. Kayseri’de Sümerbank Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olduğu dönemde restore edilerek turizme kazandırıldı. Bizim de illa ki cumhurbaşkanı mı çıkarmamız gerekiyor? Atalarımız Yunan’ı çiçekle değil silahla karşılamıştır ve bu fabrika bunun ödülüdür. Böyle bir fabrikanın yok edilmesi vicdanları sızlatıyor. Bizim belediye olarak gücümüz bir noktaya kadar olabiliyor. Atatürk’ün Nazilli’ye gelişinde sarf ettiği ‘ Nazilli istikbalde il olacaktır’ sözünü bir kez daha hatırlatmak istiyorum. 85 yıllık sabırlı bekleyişimizin bu sene sona ermesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Atatürk ile birlikte Sümerbank Basma Fabrikasının açılış törenine katılan dönemin İktisat Bakanı Celal Bayar’ın torunu Prof. Dr. Akile Gürsoy, Sümerbank’ın etkilerinin ve ruhunun halen devam ettiğini belirten konuşmasında, “Burada bulunmaktan çok büyük onur ve mutluluk duyuyorum. 85 yıl önce Atatürk’ün Nazilli’ye geldiği dönemde büyükbabam Celal Bayar İktisat bakanıydı. Bu muazzam fabrikayı kuruyorlar. Sümerbank kapanmış olsa da etkileri ve ruhu devam ediyor. Nazilli yoğun tarihi birikimi olan bir yer. Buranın en iyi şekilde değerlendirilmesini temenni ediyorum ”dedi. Konuşmaların ardından Nazilli Belediyesi Halk Oyunları topluluğu Otantik grubu zeybek oyunları ile etkileyici bir gösteri sunarken, Fatih Ortaokulundan iki öğrenci Atatürk’e atfedilmiş şiirleri okudu. Sümerbank Basma Fabrikasının açılış töreninde çaldıkları marşların aynısı ile katılımcılara yine coşkulu anlar yaşatan Tire Belediyesi bando ekibinin marşlarına eşlik eden davetliler hep birlikte Gıdı Gıdı trenine binerek nostaljik yolculuk yaptı. Törenlere katılan protokol üyeleri ile katılımcılar, nostaljik gıdı gıdı treni yolculuğu sonrası Sümer Kampüsü’ndeki kutlamalara katılarak o günkü Coşkuyu yaşatan Tire Bandosu ve 97 yaşındaki ikiz kız kardeşler Zehra Durnal ve Necmiye Erçakmak ile bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
