Türkiye’nin, dünyanın tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkesinden birisi olmasına rağmen, buğday, mercimek, şeker, mısır başta olmak üzere onlarca kalem tarım ürününü ithal ettiğini ifade eden Ali Peri,” Tarım politikalarında yapılan yanlışlardan bir an önce vazgeçilmeli, mazot, gübre, makina ve tohum konularında çiftçiye gerçekçi destekler sağlanmalı, kredi borçları altında ezilen çiftçimizi kurtaracak acil çözümler üretilmeli. Taban fiyatlar ve destekler adil bir şekilde tespit edilmeli ve önceden açıklanmalı” dedi.
Özellikle, üst üste gelen zamlardan sonra çiftçinin gübre alacak gücünün kalmadığını, gübreye son bir yılda yaklaşık yüzde 160 zam geldiğini, bunun yanı sıra ilaç ve mazot fiyatlarına da sürekli zam geldiğini belirten Peri,” Çifti, gübre, ilaç, mazot parasını ödeyemediği için ürününü toplayamıyor ve maalesef dalında çürümeye bırakıyor. Tarım Bakanı, siyasiler gelip çiftçiyi dinlesinler. Bir dokunduklarında bin ah işitecekler. Çiftçi, bu yıl tarımsal girdi maliyetlerinde tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Üstüne birde, iklim değişikliği ve kuraklığın yanı sıra dövizdeki dalgalanmayla birlikte artan maliyetlerin altında eziliyor. Her geçen gün daha fazla çiftçi tarımsal üretimden vazgeçtiğini söylüyor. Böyle giderse, ülkemizde çiftçilik yapacak kimse kalmayacak. Tarım sektörünün neresine dokunsanız elinizde kalıyor ” diye konuştu.
Öte yandan çiftçiler ise, tarımsal girdi maliyetleriyle mücadele ederek üretim yapmaya çalıştıklarını ancak ürün yetiştirebilmek için gerekli olan, gübre, mazot, ilaç fiyatlarının sürekli arttığını söyleyerek, “Çiftçinin ürün satarken zararı var mı, kimse sormuyor. Fiyatları açıklarken çiftçinin maliyetlerini kimse göz önünde bulundurmuyor. Yüksek girdi maliyetleri ve yanlış ithalat politikaları yüzünden çiftçi ektiğine bin pişman, emeğinin karşılığını alamayınca üretici tarımdan, üretmekten kaçıyor” şeklinde konuştular.