Sağlık

Geleneksel tamamlayıcı tıp ünitesi, pandeminin ardından hizmetlerine başladı

Denizli devlet hastanesi dokuzkavaklar semt polikliniğinde 2019 yılında açılan ve pandemide hizmetine ara veren geleneksel tamamlayıcı tıp (getat) ünitesi, pandemi sonrası haftanın salı-perşembe-cuma günleri hizmet vermeye başladı. ünitede homeopati, akupunktur, mezoterapi ve kupa uygulamaları yapılıyor.

Geleneksel tamamlayıcı tıp ünitesi, pandeminin ardından hizmetlerine başladı
09-06-2022 11:57

Denizli Devlet Hastanesi Dokuzkavaklar Semt Polikliniğinde 2019 yılında açılan ve pandemide hizmetine ara veren Geleneksel Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Ünitesi, pandemi sonrası haftanın Salı-Perşembe-Cuma günleri hizmet vermeye başladı. Ünitede homeopati, akupunktur, mezoterapi ve kupa uygulamaları yapılıyor. Denizli Devlet Hastanesi Dokuzkavaklar Semt Polikliniği bünyesinde 2019 yılında hizmete açılan GETAT Ünitesi, pandemi sebebiyle 2020 yılında hizmetine ara vermek durumunda kalmıştı. Ünite, 2022 yılı Mayıs ayından itibaren tekrar açılarak haftada 3 gün Salı, Perşembe ve Cuma günleri hizmet vermeye başladı. 2 doktorun poliklinik hizmet verdiği GETAT Ünitesinde, Uz. Dr. Tuğba İkiz Kaymaz; Salı ve Perşembe günleri akapunktur, mezoterapi ve kupa uygulamalarını, Uz. Dr. Birgül Çubukcu ise Cuma günü homeopati, akapunktur, mezoterapi ve kupa uygulamalarını yapıyor. Homeopati ve akupunktur hakkında bilgi veren GETAT Ünitesi doktorlarından Uz. Dr. Birgül Çubukcu, homeopatinin kişiye özgü seçilmiş homeopatik ilaçlar ile sağlık durumunu iyileştirmeyi hedefleyen bütüncül bir yöntem olduğunu belirterek; “Homeopatide şikayetler akut ve kronik olma durumuna göre ele alınır. Ani gelişen şikayetler hızlıca ele alınıp tedavisi yapılırken, uzun süredir devam eden, iyileşmeyen ya da tekrarlayan sorunlar detaylı olarak dinlenir. Şikayetin nasıl ve ne şekilde olduğu, beraberinde nelerin eşlik ettiği, neyin iyi geldiği, başka yerlerde olan sorunlar detaylı olarak anlattırılır. Ardından kişinin genel beslenme, uyku, barsak alışkanlıkları, yaşam tarzı, alışkanlıkları ve mizacı sorulur. Tüm bunları hastanın detaylı olarak anlatmasından sonra analiz yapılır ve kişiye uygun olacak ilaç ve dozu, ne sıklıkta alacağı belirlenir. Homeopati; gerilim tipi ve migren gibi organik olmayan baş ağrıları, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, organik olmayan uykusuzluk, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, irritabl barsak sendromu, egzama, alerjik astım ve rinit, romatizmal hastalıklara bağlı artrit ve kronik ağrı, solunum sistemi hastalıklarında, sindirim sistemi hastalıklarında, dismenore, infertilite, premestruel sendromda, kas iskelet sisteminin mekanik ağrılarında kullanılmaktadır. Akupunktur ise birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilen binlerce yıllık geçmişi olan geleneksel bir yöntemdir. Akupunktur metoduna göre, hastalıklar vücuttaki enerji dengesinin bozulması ile ortaya çıkar. Akupunktur noktaları olarak belirlenen noktalar üzerine iğne, lazer, ısı uygulamaları, elektrik stimülasyonu, akupres uygulaması ile enerji dengesinin tekrar kurulması amaçlanır. Akapunktur; kas iskelet sisteminin mekanik ağrılarında, eklem ağrılarında, migren, gerilim tipi ve organik olmayan baş ağrılarında, nöropatik ağrılarda, kas spazmında, alerjik durumlarda, fonksiyonel gastrointestinal sistem bozukluklarında, dismenore, infertilite, polikistik over, premestruel sendromda, organik nedene bağlı olmayan uyku bozukluklarında, obezitede diyete uyumu kolaylaştırmak için, sigara bırakma sırasında oluşan anksiyete de, genel iyilik halinin oluşması ve sürdürülmesinde kullanılmaktadır. En yaygın akupunktur yönteminde tek kullanımlık, çeşitli genişlik ve uzunluklardaki iğneler vücut akupunktur noktalarına yerleştirilir ve 20-30 dakika burada tutulur. Ortalama 6-10 seanslık kişiye özel plan oluşturulur. Akupunktur uygulama sonrasında nadir olarak iğne yerlerinde kızarıklık olabilmektedir” dedi. GETAT Ünitesinde yapılan diğer uygulamalar olan kupa ve mezoterapi hakkında konuşan Uz. Dr. Tuğba İkiz Kaymaz ise, şu bilgileri aktardı:


“Kupa; bölgesel negatif basınç uygulanarak kan dolaşımını arttırmaya dayanan kuru kupa uygulaması ve belli vücut noktalarında yüzeyel cilt kesikleri oluşturarak kanın alındığı yaş kupa uygulamasıdır. Uygulamada tek kullanımlık steril setler kullanılır. Kupa; organik rahatsızlığı olmayan kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için, fibromiyalji sendromunda, romatizmal hastalıklara ait kronik ağrı, eklem hareket kısıtlılığı, sabah tutukluğu, yorgunluk, kas-iskelet sistemi mekanik ağrılarında, migren ve gerilim tipi baş ağrılarında, organik olmayan baş ağrılarında, sindirim sistemi hastalıklarında kullanılabilmektedir. Kupa; kalp yetmezliği, derin kansızlığı, kanama/pıhtılaşma bozukluğu olanlara ve kan sulandırıcı ilaç kullananlarda uygulanmaz. Ayrıca aktif yaraların ve varisin doğrudan üzerine uygulanmaz. Mezoterapi ise ilaçların bölgesel, küçük dozlarda, özel iğneler ile cilt içi enjeksiyon uygulamasıdır. Mezoterapi şu hastalıklarda kullanılabilmektedir; Nevraljilerde, fibromiyalji, trigeminus veya serviko-brakial nevralji, eklem dejenerasyonu sonrası oluşan ağrı, sertlik, şişlikler ve hareket kısıtlığı, bağ dokusu patolojilerine ait kızarıklık, hareket kısıtlılığı, hidrolipodistrofiler, yangısız selülit, akut ve kronik yumuşak doku zorlanmalarındaki ağrı, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı, miyofasiyal ağrı sendromu, spazmodik patolojilere bağlı ağrılar, immun sistemi güçlendirme, yumuşak dokulardaki spor yaralanmalar, romatizmal hastalıklar da kullanılmaktadır”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER