Haber7 - ÖZEL
Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar'ı ziyaret etti.
Ziyaretin şifrelerini Haber7'ye anlatan Kanal 7 Ankara Temsilcisi Gazeteci Yazar Mehmet Acet, Prof. Dr. Adem Palabıyık ve Gazeteci Yazar Emin Pazarcı dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
ACET: İYİ PARTİ, KILIÇDAROĞLU'NUN ELİNİ RAHATLATTI
Gazeteci Yazar Mehmet Acet, yaptığı değerlendirmede İYİ Parti'nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elini rahatlattığını belirterek, "Beklenen bir görüşmeydi. İYİ Parti’den bir yeşil ışık gelmişti. Kılıçdaroğlu’nun elini rahatlattı. Altılı Masa, HDP olmadan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir iddia ortaya koyabilecek bir durumda değil. HDP oylarına muhtaç durumdalar. Dolayısıyla bu bir seçenek değil onlar açısından bir zorunluluk." dedi.
PSİKOLOJİK BİR ZEMİN OLUŞTURDULAR
CHP ile HDP'nin görüşmesi için psikolojik bir zemin oluşturulduğunu dile getiren Acet, "Aradan geçen zaman içerisinde psikolojik zeminini hazırlamaya dönük süreçler de yaşandı. Zaten CHP yeni kimliğiyle HDP ile epeyce bir süredir stratejik bir ittifak içerisinde." ifadesinde bulundu.
GİZLİ BİR AJANDALARI VAR!
CHP ile HDP'nin açıklanmamış ajandası olduğunu kaydeden Acet, şunları söyledi:
"Açıklanmamış bir ajanda var. Bunun bazı şifreleri var. HDP’nin önde gelenleri buna dair 14 Mayıs sonrası yeni bir sürecin başlayacağını ve bu süreçte kendilerinin çok belirleyici bir rol üstleneceğini söylüyorlar. Ben bunu bakanlık veya vekillik pazarlığından bağımsız olarak HDP’nin farklı bir strateji güttüğünü düşünüyorum; bu da destek karşılığında Doğu ve Güneydoğu’nun kendilerine teslim edilmesi. Muhalefet bloku seçimleri kazanırsa, seçimlerden sonra böyle bir süreç hedefliyor. Bunun başka yansıması da son 7,5 yıldır ağır yenilgiler alan ve başını kaldıramayacak durumda olan PKK’nın tekrar geri dönmek ve Suriye’deki projeyi Türkiye topraklarına taşıma gibi bir stratejinin olduğunu düşünüyorum. Bu işbirliği, Türkiye için beka ve güvenlik tehdidini getirecek bir potansiyel taşıyor."
HDP, DOĞU VE GÜNEYDOĞU’NUN KENDİLERİNE TESLİM EDİLMESİNİ İSTİYOR!
HDP'nin stratejik hedefinin Doğu ve Güneydoğu'yu teslim almak olduğunu belirten Acet, "Doğu ve Güneydoğu’nun kendilerine teslim edilmesi, HDP’nin statejik bir hedefidir. Bunu çeşitli dönemlerde HDP’li yöneticiler dile getirdiler. Önceki yıllarda, bölgenin HDP’leşme konusunu stratejik bir hedef olduğunu gündeme getirdiler." ifadesinde bulundu.
ŞARTLAR OLUŞTUĞUNDA HAREKETE GEÇECEKLER
Gazeteci Acet, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın Suriye'deki sözde oluşumu Türkiye'de de kurmak istediklerini itiraf ettiği açıklamasını hatırlattı. Şartların oluşması halinde harekete geçeceklerini kaydeden Acet, şu ifadelerde bulundu:
"Pervin Buldan’ın ‘AKP’ye geçmiş olsun. Suriye'de statümüzü elde ettik, Türkiye'de de elde edeceğiz’ şeklinde açıklamaları var. Suriye’deki bahsettikleri ABD’nin de desteğiyle son 10 yıl içerisinde fiilen tesis ettikleri sözde bir devlet oluşumu aslında. O projeyi Türkiye’nin yaptığı operasyonlarla bütün hedeflerine ulaşamasalar da bu projeyi hayata geçirdiler. Asıl stratejik hedef bu projeyi Türkiye topraklarına taşımak. Hedef birlikteliği dikkate alındığı takdirde, şartlar oluştuğunda harekete geçeceklerdir. Dolayısıyla bütün işaretler açık yani. HDP ile PKK’nın bu durumdan kurtulmak için seçimleri fırsat olarak görmesi bir realite. HDP de çaresizce kendisine mahkum olan Altılı Masa’ya tahakküm kuracaktır."
PALABIYIK: BİRİNCİ ŞARTLARI ÖCALAN'IN SERBEST BIRAKILMASI
Prof. Dr. Adem Palabıyık, HDP'nin amaçlarıyla ilgili dikkat çeken ifadelerde bulundu.
Pervin Buldan’ın “Türkiye halkları savaş istemiyor. Türkiye halkları tecrit istemiyor, Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor” ifadesinden 1 gün sonra CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşmesini değerlendiren ve gizli gündem maddelerinin olduğunu belirten Prof. Dr. Palabıyık, şunları söyledi:
“Bana kalırsa Öcalan’ın serbest bırakılmasının dışında başka sözler de var işin içerisinde. Öcalan’ın serbest bırakılması talebi zaten gündemin içerisinde olan açık taleplerde birisi. Bence dosyanın birinci maddesinde Öcalan’ın serbest bırakılma talebi var. Bunun dışında devamı gelecek taleplerde vardır muhtemelen."
KANDİL’İN VE AVRUPA'DAKİ PKK YAPISININ DESTEĞİNİ ARKASINA ALMAK İSTİYOR
Palabıyık, HDP'nin Öcalan'ı serbest bıraktırma çabasının arkasında yatan nedeni açıklayarak "HDP, ‘Devlet tutuklamıştı, biz de Öcalan’ı serbest bıraktırdık’ diyerek hem Avrupa’daki o derin PKK yapısının hem de Kandil’in desteğinin arkasında olmasını istiyor." diye konuştu.
HDP'NİN 2 DOSYASI VAR
HDP’nin 2 ajandası olduğunu belirten Palabıyık, "HDP seçmeni ile HDP yönetiminin istediği şeyler tamamen farklı. HDP’nin istediği şeyler, Kandil’in istediği talepler." dedi. HDP'nin seçmenin taleplerini önemsemediğine dikkat çeken Palabıyık şunları söyledi:
"HDP’nin iki dosyası var; biri Öcalan ve Kandil ile alakalı olan dosya. İkinci dosya dikkate alınmayan seçmen dosyası. HDP için seçmenin çok talebinin önemli olduğunu düşünmüyorum. HDP içerisinde çok ciddi bir seçmen kitlesinin Sayın Cumhurbaşkanı’na oy vereceğini biliyoruz. Onların da temel amacı, bunların önüne geçmek için kendi illegal siyasetini devam ettirmek için bir taraftan Öcalan’ın özgürlüğü, bir taraftan bakanlık talebi diğer taraftan il müdürlükleri talebi, başka bir taraftan da kayyumların kaldırılması ve operasyonların sonlandırılması talebini içeriyor. Bunlar seçmenin talebi değil, çünkü seçmene hiçbir faydası yok. Bunlar Kandil’deki Avrupa’daki derin PKK’nın talepleri.
Burada dikkat edilmesi gereken şey şu; Kandil merkezli politika ile seçmen merkezli politika farklı. Seçmen merkezli politikada tamamen siyasi süreç devam ettirilmek isteniyor. Kandil merkezli politikada Öcalan’ın özgürlüğü talebi birinci madde. Bu ikisinin ayrımı yapılması gerekiyor."
HDP VE PKK'NIN AMACI; 'KAN DAVASI'NI CANLI TUTMAK
HDP'nin kendi seçmenini konsolide etmek için 'kan davası' politikası güttüğünü belirten Palabıyık, şu ifadelerde bulundu:
"HDP seçmenini ikna edebilecek bir süreç arıyor. 1999’da Öcalan’ın yakalanmasıyla birlikte büyük bir ivme kaybedildi. Şimdi aslında HDP, ‘öç sosyolojisi’ni canlı tutmaya çalışıyor. Aslında HDP şunu ortaya koymaya çalışıyor; ortada bir kan davası var ve bu kan davası da Öcalan üzerinden yürütülüyor. Dolayısıyla bu kan davasını canlı tuttukları müddetçe Kandil merkezli kendi politikalarını devam ettirebilecekler."
HDP, BÖLGEDE BİTİRİLEN ‘KAN DAVASI’NI CANLANDIRMANIN YOLUNU ARIYOR
"HDP’nin yapmak istediği tek şey ‘kan davası’nı veya ‘öç sosyolojisi’ni yeniden inşa etmek. HDP, bölgede bitirilen ‘kan davası’nı canlandırmanın yolunu arıyor." ifadesinde bulunan Palabıyık sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizde Kürt sorunu bittiği için bu 'kan davası'nı yeniden canlandırma çabasındalar.
Devlet şefkatli yüzünü valilerle, kaymakamlarla gösteriyor. Devlet bölgede çok büyük ilerleme sağladı. Hem şehirleşleşme, hem sosyal haklar, hem akademide Kürtçe yüksek lisans, hem de uluslararası Kürtçe yayınlar anlamında Kürt sorununun bitirildiğini görüyoruz. Bunun yeniden inşa edilebilmesi için PKK’nın saldırması, Öcalan’ın serbest bırakılması, kayyumların görevden alınması, operasyonların durdurulması gerekiyor. Bunlar da PKK’nın alanını genişletecek. PKK da yeniden devlet bize saldırıyor yalanları üzerinden Kürt halkını etkilemeye çalışacak. Bu da siyasal yapı olarak HDP üzerinden gerçekleştirilmek zorunda."
PAZARCI: ŞAKA GİBİ AÇIKLAMA
CHP ve HDP'nin yaptığı açıklamanın şaka gibi olduğunu ifade eden Emin Pazarcı, "Kılıçdaroğlu uzun süreden beri CHP’yi HDP’leştirme yönünde adımlar atıyordu. Bugün de HDP ile birlikte seçime gitmek için kamuoyu önünde bir görüşme yaptı." dedi.
Pazarcı, sözlerinin devamında şunları söyledi:
"Şaka gibi bir takım açıklamalar yapıldı. Diyor ki, ‘Toplumu ayrıştıran ve kutuplaştıran dilden kaçınmalıyız.’ Ama görüştüğü HDP, PKK’nın siyasi temsilcisi. PKK denilen yapı da Türk milletine savaş açmış durumda. PKK ve HDP’nin amacı da Türkiye’deki birliği, dirliği bozmak ve ayrıştırmak. Bunların statü talebi var. Bir çadır tiyatrosu oynanıyor, mesele bu."
MİLLETİN ACISI HDP'NİN UMRUNDA DEĞİL
Depremin ardından milletin acılarına saygı bile duymadığını belirten Pazarcı, şu ifadelerde bulundu:
"Bir taraftan HDP toplumsal barıştan bahsederken öbür taraftan bakıyoruz, Nevruz dolayısıyla davullu zurnalı kutlamalar yapıyor. Apo’nun posterleri açılıyor. Ee, milletin acısı var, millet perişan. Diğer siyasi partiler acı nedeniyle müziği kesmişken, HDP’nin bu durum umurunda değil. Milletle, seçmenle alay eder bir görüntüyle karşılaşıyoruz."
"SONUÇ RAPORUNDA ÖCALAN’IN BÜTÜN TALEPLERİ YER ALIYORDU"
"HDP eşittir PKK’dır, PKK eşittir Öcalan’dır." diyen Pazarcı, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına gelmesiyle Soros'un fonladığı vakıfla çeşitli toplantılar yaptığını hatırlattı ve şunları söyledi:
"Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanı olduktan sonra iki tane ‘Arayış toplantısı’ yaptı. Birisi İstanbul’da, birisi Van’da. Bunu da CHP’lilerle yapmadı, Soros fonlanan TESEV’ci bir takım isimlerle yaptı. O zaman CHP ayağa kalktı. Ulusalcılar ciddi tepkiler gösterdi. Zaten sonuç raporunda Abdullah Öcalan’ın bütün talepleri yer alıyordu. Şaşırtıcı bir şey yok. Bunların hepsi 10 küsür yıldır toplumun gözünün içine baka baka gerçekleştiriyorlar. Bunları da defalarca yazdık. Bunlar hangi amaçla kurulmuşlarsa o yolda yürüyorlar."