İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında TCK'nin 216. maddesi kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma doğrultusunda şarkıcı Gülşen Bayraktar Çolakoğlu, 25 Ağustos’ta tutuklanmıştı.
Avukatı Emek Emre’nin itirazını değerlendiren nöbetçi İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi, Çolakoğlu’nun 29 Ağustos’ta "konutu terk etmeme" şartıyla tahliyesine karar vermişti. Emre’nin 6 Eylül’deki itirazı üzerine İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararla Gülşen Bayraktar Çolakoğlu’nun ev hapsi 12 Eylül’de kaldırıldı.
Yurtdışına çıkış yasağı ve en yakın karakola imza verme şartı getirilen şarkıcı, bugün avukatı Emek Emre ile 14.20 sıralarında Levent Polis Merkezi'ne geldi. Gülşen karakolda imza verdikten sonra 14.40 sıralarında polis merkezinden ayrıldı.
AVUKATI EMEK EMRE'DEN AÇIKLAMA
Gülşen'in avukatı Emek Emre ise sosyal medya hesabından konserlerle ilgili açıklamada bulundu.
"Gülşen ve konser iptalleri hakkında, kamuoyuna yansımış yanlış ya da eksik haberlerin doğrusunu paylaşmak üzere yaptığımız açıklamamızdır.
Hukuki sürecin başında, öngörülemez tarihler ve kararlar nedeniyle kesinleşmiş yurt içi ve yurt dışı konserlerinin iptal edildiği ve gerekli tazminlerin yapıldığı doğrudur.
Yurt içindeki konserlerin önündeki engeli kaldıran hukuki kararla beraber; yeni konserlerin tarihleri belirlenmeye başlamıştır. Yeni takvimle devam edilecektir; kesinleşen tarihler müvekkilin ekibince duyurulacaktır. Yurt dışı yasağındaki hukuki süreç tamamlandığında da benzer durum yurt dışındaki konserler için gerçekleşecektir.
İptallerde; hukuki belirsizlikler kadar sanatçının ekibine ve dinleyicisine olan profesyonel yaklaşımı ve özeni de önemli rol oynamıştır. "Tek dinlendiğim yer" dediği sahnesini; 'keyfi' değil; 'mücbir' hukuki sebepler nedeniyle aslında yeniden düzenlemiştir. Konser bir tek sanatçıya bağlı olmayan çok taraflı bir ekip işidir. Bu sanatçının sahne üstü, arkası; organizasyon ekipleri, mekân sahipleri ve en önemlisi belki farklı lokasyonlardan gelecek dinleyicileri mağdur etmeme niyetinden başka bir şey değildir.
Gülşen konumundaki bir sanatçının yaşadığı süreçlerden sonra, kamuoyuna yanlış ve/veya eksik haberleri yayma çabası bilindik, olağan bir süreçtir.
Buna paralel olarak avukatı olarak hukuki kimliğimin kapsadığı, davaya konu olan açıklamalar dışındaki demeçlerin de tarafıma ait olmadığını önemle belirtmek isterim.
Müvekkilin de dediği gibi hepimizin daha iyi bir dil bulma ve kurma zamanıdır. Sizlerden bu türden içerikleri daha sağduyulu ve deneyimli yaklaşımınızı rica ederiz. Kamuoyuna saygılarımızla"