Dr. Ahmet Lokurlu liderliğindeki Soliterm Group, MM Group’un İzmir’deki üretim tesislerinde dünyanın en büyük endüstriyel güneş enerjisi soğutma sistemini hayata geçirdi. Tesisin ısıtma-soğutma ve sıcak su ihtiyacının güneş enerjisi ile karşılanmasını sağlayacak olan dev proje, yılda 3 bin tondan fazla CO2 emisyonunu önleyecek.
Küresel ısınma, dünya gündeminin ilk maddesine yerleştiği günümüzde, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan her yatırım sürdürülebilirlik adına büyük önem taşıyor. Dr. Ahmet Lokurlu liderliğinde büyük bir küresel başarı kazanan Soliterm Group, MM Group’un İzmir Tire’deki üretim tesislerinde dünyanın en büyük endüstriyel güneş enerjisi soğutma sistemini hayata geçirerek tarihi bir sürdürülebilirlik adımına imza attı. Güneş enerjisi çözümleri için dünyanın öncü ve lider kurumlarından Soliterm Group’un patentli teknolojisi, dünyanın en büyük karton üreticilerinden biri olan MM Group’un İzmir tesislerinde, yılda 3 bin tondan fazla CO2 emisyonunun tasarruf edilmesini sağlayacak. Proje, Alman Enerji Çözümleri Girişimi - Yenilenebilir Enerji Çözümleri Programı’nın bir parçası olarak Alman Federal Ekonomik İşler ve İklim Eylemi Bakanlığı tarafından destekleniyor. Kendi alanında dünyada bir ilk
İzmir-Tire’deki MM Graphia tesisleri çatısına kurulan 4.500 metrekarelik sistem ile 3 MW’ın üzerinde soğuk çıktı elde edilecek. Soliterm Group’un geliştirdiği parabolik oluklu kolektörler ve enerji beslemesini sağlayan termal depolama sistemi, tesisin tüm ısıtma-soğutma ve sıcak su ihtiyacını yüzde 80 oranında güneş enerjisi ile karşılayacak. MM Graphia tesislerinde hayata geçirilen sistem, ölçek itibariyle dünyanın bu alandaki en büyük projesi olma özelliğini taşıyor. "Attığımız her adım bütün gezegeni ilgilendiriyor"
Soliterm Group CEO’su Dr. Ahmet Lokurlu, güneş enerjisinin dünyanın en değerli yenilenebilir enerji kaynağı olduğuna vurgu yaparak solar enerji yatırımlarının gelinen noktada bir tercih değil zorunluluk olduğunu belirtti. Lokurlu, “Bu macera yıllar önce başladı. Dünyada neyi, nasıl ve ne şekilde daha iyi yapabiliriz adımı ile başlayan ve yaklaşık 20 yıldır devam eden savaşın bir noktasındayız ve bu boyut ve bu formatta bir değeri Türkiye’de yaşama geçirdik. Attığımız her adım bütün gezegeni ilgilendiriyor. İklim koşullarının nasıl değiştiğini görmek için uzman olmamıza gerek yok. Sadece bu gezegenin üzerinde yaşamamız yetiyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, aynı şeyleri yaşayacaksınız. Almanya’da geçen sene yaşanan sel felaketinin maliyeti 30 milyar Euro’nun üzerindeydi. Hiç hesaba katılmayan bu durumlar gittikçe artıyor. Yapmamız gerekenler, bunun ayırdında olarak katkıda bulunmak. Herkes kendisi için yaparsa hepimiz için yapmış oluruz” ifadelerini kullandı. Pandemi sürecinin, insanlığın sürdürülebilir yaşam konusunda bir sınavdan geçmesine neden olduğunu söyleyen Lokurlu, MM Group’un pandemi öncesinde başlattığı bu önemli adımının dünyayı değiştirme potansiyeli taşıdığını söyledi. “Bizi yakan güneşi kullanarak soğuk üretiyor”
Yapılan yatırım hakkında bilgi veren Dr. Lokurlu, “Bu sistem, şu anda İzmir’de bizi yakan güneşi kullanarak soğuk üretiyor. Yukarıda duran ücretsiz güneş, yüz binlerce Euro ödeyerek elde edilen elektrik işlevini üstlenip size fatura göndermeyecek ve sürekli soğutacak. Dünyada çevre sıcaklığı artıyor. Bunun sebebi de insanlar. Aslında birçok konuda geç kaldık. Bu yüzden en hızlı şekilde karşılaşacağımız sorunları minimize etmek için çabalamalıyız. Bu proje de onlardan biri. Sistem sayesinde bu tesisin kullandığı elektrik maliyeti güneşi kullanarak neredeyse sıfıra inecek. Enerji fiyatlarının patladığı bu dönemde, elektrik maliyetini sadece yüzde 20’ye indirmek bile büyük getiri elde eder. Bu, bir yıl sonra yapılacak hesaplarda, enerji maliyetinin ne olduğunu gösterir ve enerji fiyatlarının artıp artmaması sizi ilgilendirmez. Bu sistem yazın soğuttuğu gibi kışın da ısıtma görevi görüyor. Enerji fiyatları bu kadar artmışken artık firmaların başka şansı yok. Tek şansları, bu tür sistemleri kurmak” dedi. “Harika bir yatırım oldu”
Dünyanın en büyük karton üreticilerinden biri olan Avusturya menşeili MM Group, 22 ülkedeki 52 üretim tesisinde 12 binden fazla kişiyi istihdam ediyor. Şirket, 1,5C İş Tutkusu’nun bir parçası olarak net sıfır emisyon taahhüdü için geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilen karton ambalajlarla sürdürülebilir kalkınmayı teşvik ediyor ve verimli bir üretim hedefliyor. Grubun İzmir’deki MM Graphia üretim tesisinde enerji, üretim süreçlerinde ve iklimlendirme ihtiyacı için kullanılıyor. MM Graphia CEO’su Fuat Polat, yeşil dönüşümün ve tüm süreçlerde iklim merceği kullanmanın MM Group kültürünün bir parçası olduğuna dikkat çekerek, Soliterm iş ortaklığıyla atılan adımın oyun değiştirici bir etkisi olduğunu kaydetti. Fuat Polat, “Kurmuş olduğumuz bu tesisin gerçekten neler kazandırdığını beraber görmemiz beni çok duygulandırıyor. İstersek neleri başarabileceğimizin en büyük örneği, şu anda karşınızda duruyor. Sadece bizim için değil; insanlar, ülkemiz, doğa için harika bir yatırım oldu” diye konuştu. “Enerji ihtiyacımızın yüzde 80’e yakınını buradan sağlayacağız”
Enerji kaynaklarının azalmaya başladığını, fiyatların artmaya devam ettiğini vurgulayan Polat, “Şirketimizin termal enerjiye ihtiyacı vardı. Bu projeyi başlatmadan önce elimizde bulunan eski sistemleri de yenilemek adına yola çıktığımız bir dönemde alternatifleri değerlendirdik. Yenilenebilir enerji alanındaki bilimsel araştırmalar sonucunda bu sistemin bizim için bulunmaz bir fırsat olduğunu düşündük. Hemen bu kararı aldık. Güneşin bol olduğu ülkede ‘Neden olmasın?’ dedik ve yola çıktık. Bu sistem sayesinde yaz aylarında enerji ihtiyacımızın yüzde 80’e yakınını buradan sağlayacağız. Yıllık yüzde 65 civarında bir enerji tasarrufumuz olacak. Bu da bizim çok ciddi bir rakam. Belki maliyeti yüksek diye insanlar kaçınabilir ama bir gün enerji kaynakları kalmayınca bu yatırıma yönelecekler. Bizim de kafamızda birçok proje vardı ama bilim ve teknolojiye çok inanan bir grup olduğumuz için böyle bir yatırım yapmak bizim için çok anlamlı. Ortada ciddi bir yatırım var. Kurduğumuz tesisin sonuçlarını görmek bizi çok mutlu etti. Grup olarak sıfır atık ve sıfır karbon ayak izi hedefimize bir adım daha yaklaşmak için önemli bir harekette bulunduk. Yaptığımız yatırım da bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzun göstergesidir. Bu tür yatırımlar sadece bulunduğu lokasyona ait değil, bütün dünyayı etkileyen yatırımlar olduğu için çok gururluyum” sözlerine yer verdi. “Yeniden yapılandırma gerekiyor”
Proje lansmanına katılan Almanya İzmir Başkonsolosu Dr. Detlev Wolter de projenin büyük bir başarı olduğunu belirterek tarafları tebrik etti. Wolter, şöyle konuştu: “Güneş enerjisi teknolojisi Almanya’nın güçlü yönlerinden biridir ve kelimenin tam anlamıyla Alman ekonomisinin ve şirketlerinin gücünü yansıtır. Bu güç sayesinde İzmir artık sadece rüzgar enerjisi başkenti olmaktan çıkıp yenilenebilir enerjilerin başkentine dönüşmektedir. Çevre dostu enerji tedariki alanında katkınızın ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok. Dünyada nükleer ve fosil enerjilerden yenilenebilir enerji kaynaklarına ve dolayısıyla sürdürülebilir, temiz, esnek enerji kullanımına geçiş, enerji arzımızın tamamen yeniden yapılandırılmasını gerektiriyor. Bu, ekonominin tüm alanlarını etkileyecek.” “Diğer ülkelere örnek olabilecek bir proje”
Almanya Ekonomi ve Çevre Bakanlığı Danışmanı Dr. Tobias Junne ise birçok bölgede yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıma daha fazla alınması için desteklemede bulunduklarını kaydederek “Son dönemde yaklaşık 60 ve üzeri ülkede 102 adet projeyi desteklemiş bulunuyoruz. Özellikle bugün bu proje neden önemli ve büyük, onu vurgulamak istiyorum. Bu proje kendi başına sektörünün ve örneklerinin hem ebat olarak hem de verim olarak en üstü. Dünyada tek ve ilk olan, diğer ülkelere örnek olabilecek bir proje. Üretim yapan tesislerin gerek ısıtma gerekse soğutma sistemleri için kullanılan sıra dışı bir sistem. Ümit ediyoruz ki; Almanya ve Türkiye arasında geliştirilen bu proje sürdürülebilir iklimlendirme konusunda daha verimli işbirliklerinin gelişmesini sağlayacak” dedi. Lansmanda, aralarında yurt dışından misafirlerin de bulunduğu katılımcılar, endüstriyel güneş enerjisi soğutma sistemini yerinde inceledi.