Yıllar önce Güngören’de yaşanan patlamada oğlu Yunus Öztürk’ü kaybeden Türkan Öztürk, “15 yıl geçti duygularımız daha 15 saat gibi Taksim’deki patlamayı duyduğumda kendim yaşadım. Devlet bizim yanımızda, teröre babam da destek veriyorsa onun da Allah belasını versin. Ülkemizde paylaşamadığımız ne var, halen anlamıyorlar bu dışarının bir oyunu, milletvekilinin evinden terörist çıkıyor, Allah’a havale ediyorum. Benim ciğerlerimi yaktılar, aynı olayı Taksim’de yaşattılar, o anneler o babalar o yavrular bizi öldürdü. Güngören, Taksim fark etmiyor ki adres farklı olabilir, acı aynı” dedi.
13 Kasım günü İstiklal Caddesi’nde yaşanan bombalı saldırıda 6 vatandaş hayatını yitirirken 81 kişi yaralandı. Olayı gerçekleştiren terörist yakalanırken soruşturma da sürerken, terör saldırısına tüm dünyadan ve Türkiye’den tepkiler devam ediyor. 27 Temmuz 2008 tarihinde Güngören Menderes Çıkmazı Caddesi’nde 2 bombanın ardı ardına patlamasıyla 27 yaşındaki oğlu Yunus Öztürk’ü kaybeden 62 yaşındaki 3 çocuk annesi Türkan Öztürk de yaşadıklarını anlattı. Patlamayı duymasıyla oğlunu kaybettiği patlamanın yeniden gözlerinin önüne geldiğini anlatan anne, yaşadıklarını anlatırken duygusal anlar yaşadı. "15 yıl geçti duygularımız daha 15 saat gibi"
Yıllar geçmesine rağmen acının hala aynı olduğunu ifade eden oğlu Yunus Öztürk’ü kaybeden 62 yaşındaki 3 çocuk annesi Türkan Öztürk, "Oğlum alışveriş için gitmişti oraya, ilk patlamayı duyunca koştu. Orada yaralılar vardı alıp kaçarken birebir bomba kendi üstüne patladı. Ben Adli Tıplarda, karakollarda, hastanelerde aradım. Ama sonra bana Adli Tıp’ta burada yaralı olmaz dediler, öyle oğlumun öldüğünü öğrendim. Ölümünden bu yana hiçbir zaman kendimizi toplayamadık. 15 yıl geçti duygularımız daha 15 saat gibi, hiçbir zaman bunun etkisinden kurtulamıyoruz. Taksim’deki patlamayı duydum evde komaya girdim. Bu acı tarifle anlatılmaz, bunu yaşayan bilir hani ‘acınızı anlıyorum’ diyorlar ya bunu kimse anlayamaz. 15 senedir ciğerlerim yanıyor ve bütün aileler aynı. Arkadaşım Taksim patlamasını duyunca alışveriş merkezinde bayıldı, düştü. Annelik zaten başka, ciğerin yanıyor, içinde bir ateş hissediyorsun, devamlı kor halinde yanıyor bu ateş. O patlamayı duyduğumda aynı olayı kendim yaşadım. 4 gecedir uyku uyumuş değilim, tansiyonumu bir türlü düşüremiyorlar. Dün akşam hastanede müdahale ettiler. Aynı acı, 6 tane tabut geldi, dayandı kapıya bu anlatılır bir şey değil. Ben oğlumu ararken kolu, bacağı olmasın ama oğlum nefes alsın, canlı bulabileyim, kokusunu koklayabileyim diye aradım. Oğlumun cenazesini bile göstermediler bana benim oğlumun sadece ayaklarını gördüm" dedi. "Destek vermek vatana ihanettir, teröristin yakalandığını duyunca ağladım"
İstiklal Caddesi’ndeki patlamada yaralanan 3 yaşındaki Almeda bebek ile ilgili konuşan anne annesi Türkan Öztürk, "Sonradan duydum ki ölmemiş, onun sevinci de ayrı oldu. Ölen kızın acısına ayrı üzüldüm, küçücük kızım, masumum terörle tanıştı. Parçalanmış aracı, ayakkabıları, o arabalar bunlar insanı öldürür, yaşatmaz. Devlet bizim yanımızda, Allah razı olsun, devletimize zeval vermesin ama biz de haklarımızı istiyoruz, oğluma şehitlik belgesi istiyorum. Bu acıyı yaşayan bilemez ama hiç değilse empati kurun da senin evladının da başına gelebilir. Onun için bu teröre destek vermeyin, nasıl silahın anası babası olmazsa terörün de anası babası olmaz. Terör hedef belirlemiyor, adam ayırmıyor herkesi gelip buluyor. Beni bulan terör seni de vurur. Onun için buna destek vermek vatana, millete ihanettir. Taksim’deki acıları paylaşıyorum onu içimde hissediyorum, onlara Allah’tan sabır diliyorum. Bunun dini, ırkı hiçbir şeyi yok bunun amacı, gayesi belli; vatanı, milleti bölmek. Terörist yakalanınca gerçekten çok fazla gururlandım, anında katil yakalandı, cezasını da çeksin. Ağladım, sabahını bulmadan teröristi yakalamak ne demek " ifadelerini kullandı. "Güngören, Taksim fark etmiyor acı aynı, teröre lanet olsun"
Terörü lanetleyen Öztürk, "Güngören’de patlamanın olduğu yere yakın oturuyoruz, devamlı gittiğimiz yer patlama oldu, yine ayağımı kesmedim. Şimdi daha çok gidiyorum oraya, oğlumun parçalarını arıyorum. Halen oğlumun parçalarını arıyorum, belki o güzel dişlerinden bir şey bulabilirim. Bir annenin en acısı ne dersen, evlat derim. Ben oradan medet umuyorum belki bir gün bulurum, karşılaşırım, ona benzeyen insanlara bakıyorum. Ona kimse benziyor mu arıyorum sokaklarda 15 yıldır arıyorum, ilaçlar olmasa ayakta duramam. Teröre lanet olsun, onlara Allah’ım fırsat vermesin, tuzaklarını kendi başlarına çevirsin. Onlara destek vereni de Allah bildiği gibi yapsın. Benim derdim partiyle değil, babam da destek veriyorsa onun da Allah belasını versin, kim olursa olsun. 2 yaşındaki çocuk babasız kaldı, 3 yaşındaki çocuk anasız kaldı, bu nedir? Paylaşamadığımız ne var ülkemizde? Halen anlamıyorlar ki bu bize dışarının bir oyunu, ben cahil kafamla anlıyorum, bunlar bunu anlayamıyor. Siz niye bu oyuna gelip de halen daha destek veriyorsunuz. Bunların mecliste ne işi var, bunları ateşe atmak lazım, bir milletvekilinin evinden terörist çıkıyor, destek veriyor. Neyine destek veriyorsun bunun, demek ki sen de onun arkadaşısın. Bunları Allah’a havale ediyorum diyecek hiçbir lafım yok. Benim dağımı devirdiler, ciğerlerimi yaktılar, aynı olayı Taksim’de yaşattılar o anneler o babalar o yavrular bizi öldürdü. Aynı olayı yaşadık. Güngören, Taksim fark etmiyor ki adres farklı olabilir, acı aynı" şeklinde konuştu.