Haber7 – ÖZEL
22 Ağustos 2019’da Hacire Akar’ın HDP Diyarbakır İl binası önünde başlattığı Diyarbakır Anneleri hareketi 5’inci yılına girdi. Hacire Anne’nin oğluna kavuşması çocukları kaçırılan diğer annelere örnek oldu. 3 Eylül 2019’da bir grup anne çocukları için başlattığı evlat nöbeti 5’inci yılına girdi.
PKK VE HDP ARTIK KANDIRACAK GENÇ BULAMIYOR
Konuyla ilgili Haber7’ye açıklamalarda bulunan Uluslararası Diyarbakır Anneleri Kongre Koordinatörü ve Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Palabıyık, “Bu kutlu ve güçlü aile hareketinin ardından terör örgüt PKK ve HDP artık kandıracak genç bulamıyor ve günden güne güç kaybediyor.” dedi.
BAŞARI İÇİN SİLAHLI MÜCADELENİN YANINDA SİVİL İNİSİYATİF GEREKİYOR
Teröre karşı silahlı mücadelenin yanında sivil direnişin de önemli olduğunu vurgulayan Palabıyık, “Diyarbakır Anneleri’nin tepkisi ve terör örgütü PKK’nın sınır dışına sürülmesiyle Türkiye’deki çocuk kaçırma vakalarının merkezi Suriye oldu. PKK, Arap ailelerin çocuklarını kaçırmaya başladı. Maalesef PKK/PYD şu an Kamışlı’da küçük çocukları kaçırmaya devam ediyor. Aynı yöntemi DEAŞ gibi terör örgütleri de izlemişlerdi. Bu tür terör örgütlerine karşı verilen mücadelelerin başarılı olması için sivil inisiyatiflerle silahlı güçler bu mücadeleyi birlikte gerçekleştiriyor olması gerekiyor. Bugün, PKK artık etkin değilse bunun en önemli sebebi şanlı ordumuzun vermiş olduğu kahramanca mücadele ve sivil alanda terör örgütlerine karşı ortaya konulan protest tutum veya tavırlardır.” dedi.
DİYARBAKIR ANNELERİ ULUSLARARASI MEDYADA GÜNDEME GELDİ
"Diyarbakir Mothers" ifadesiyle Diyarbakır Anneleri'nin uluslararası medyada da gündeme geldiğini belirten Palabıyık, şu ifadelerde bulundu:
“Van, Muş, Hakkari ve Şırnak gibi terör örgütünün yoğun olarak saldırı düzenlediği yerlerde direnişin başlaması, bu illerle birlikte İzmir gibi önemli büyükşehirlerden birinin de sürece dahil olması bu hareketi ulusallaştırdı. Maide Aktaş’ın Almanya’nın başkenti Berlin’deki protestosunun da eklenmesiyle Diyarbakır Anneleri artık Diyarbakir Mothers olarak uluslararası medyada yer buldu. Bir kadın hareketi, dünyada ilk defa teröre karşı verdiği mücadele ile gündeme geldi. Elbette bizler de, bu süreci anlatmak için 2022 ve 2023 yıllarında önemli çalışmalar yaptık, düzenlediğimiz ve koordinatörlüğü tarafımdan yürütülen Uluslararası Diyarbakır Anneleri Kongresi de, ulusal ve uluslararası isimlerle kamuoyuna bu hareket bir kez daha anlatıldı, paylaşımlar yapıldı ve kongre kitapçığı tarafımızca basına gönderildi. Fakat bu süreçte öğrendiğimiz en önemli husus, annelerin ve babaların verdiği mücadelenin azmiydi.”
HACİRE ANNENİN YAKTIĞI ATEŞ PKK’YI KÜLE ÇEVİRMEYE BAŞLADI”
Hacire Akar'ın başlattığı mücadelenin kesintisiz devam ettiğini ve PKK'ya kan kaybettirdiğini belirten Palabıyık, “Hacire Akar’ın yaktığı meşale tutuştu ve ateşi PKK’yı yakarak, küle çevirmeye başladı. Bu ilk ateş, PKK için büyük bir girdaba dönüşün başlangıcıydı ve PKK, bu zaman aralığında ciddi anlamda kan kaybetti ve sahada etkisi kalmadı. Diyarbakır Anneleri bugüne kadar başarılamayan önemli bir süreci başardı ve teröre karşı direnen ilk kadın hareketi oldu.” ifadelerinde bulundu.
TOKAT, HİÇ BEKLEMEDİKLERİ YERDEN GELDİ
Diyarbakır Anneleri hareketinin terör örgütü PKK'yı sersemlettiğini kaydeden Palabıyık, şunları söyledi:
“PKK, terör örgütü olarak en fazla zarar verdiği Diyarbakır’dan hiç beklemediği bir tokat yedi ve bu tokat, modernleştirdiğini iddia ettikleri kadınlar, yani anneler tarafından atıldı. Kendilerini en güçlü hissettikleri merkezlerden biri olan Diyarbakır’dan gelen bu tepki, PKK’yı sersemletti ve annelerin evlatları geldikçe PKK için dalgalanma daha uzun sürdü. Bugüne kadar yaklaşık 45 kaçırılan isim geri geldi, nöbete katılan aile sayısı 370’e yaklaştı ve Evlat Nöbeti hareketi 5. yılına giriyor. Burada önemli olan husus, annelerin hareketinin özellikle 2019’dan sonra hızla yükseldiği, başarılı olduğu ve bunun devam ettirebildiğidir. Çünkü hiçbir kadın hareketi bu kadar ayakta kalamadı ve direnemedi. Halbuki o hareketler teröre karşı da değildi ve ölüm ile tehdit edilmiyorlardı.”
AİLELER TEHDİTLERE RAĞMEN VAZGEÇMİYOR
Adem Palabıyık, Diyarbakır Anneleri'nin terör örgütünün tehditlere rağmen direnişten vazgeçmediğini belirterek şu ifadelerde bulundu:
"Evlat Nöbeti'ndeki ailelerin her biri şu an ayrı ayrı tehdit alıyor ve buna rağmen direnişlerinden vazgeçmiyorlar. Aslında başarılarının arkasındaki en önemli sebep de bu olarak gösteriliyor. Çünkü HDP ve benzeri yapılar, gittikçe Anneler hareketinden korkmaya başladı. İlk defa kendilerine karşı gelişen bir kadın hareketi karşısında çaresiz kaldılar ve sorunu PKK’ya ihale edemediler."
PKK DESTEKÇİSİ ÜLKELER, ANNELERİ GÖRMEZDEN GELDİ
PKK terör örgütünün etkin olduğu bazı ülkelerde Diyarbakır Anneleri'nin görmezden gelindiğini kaydeden Palabıyık, NATO toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın evlat nöbetindeki ailelerden bahsetmesi dünya medyasının ilgisini çektiğini söyledi. Palabıyık, "Pandemi sonrasında da Avrupa kamuoyunda geniş yer bulan ve gündeme gelen Diyarbakır Anneleri elbette bazı ülkelerde beklenen ilgiyi görmedi, bu ülkelerin başında Almanya, Belçika ve İsviçre gibi ülkeler geliyordu. PKK’nın siyasal kanadının etkin olduğu alanlarda Diyarbakır Annelerinin gündeme gelme ihtimali elbette düşüktü. Fakat sayın Cumhurbaşkanımızın NATO toplantıları sonrası terör sorularına Diyarbakır Anneleri üzerinden cevaplar vermesi yeniden anneleri dünya gündemine taşıdı ve ilgi çeken hususların ilk sıralarına yükseltti." diye konuştu.
DİYARBAKIR ANNELERİ, PKK’NIN PROPAGANDASINI VE YALANLARINI KIRDI
5 yıldır evlat nöbetiyle kararlı bir duruş sergileyen annelerin terör örgütü PKK'nın propagandasını da kırdığını kaydeden Palabıyık, şunları söyledi:
“Annelerin direnişi devam ederken PKK’dan ayrılan, kaçan veya ailesine geri dönen, çatışmaya girmemiş birçok kaçırılmış/kandırılmış kişiler de gelmeye devam ediyordu. Medya aracılığı ile bilinçlenen bölge halkı ve aileler, geçmişten itibaren devam eden kan davasının artık bitmesini ve çocuklarının benzer tehditlerle büyümemesini istiyorlardı. Belki de Diyarbakır Annelerinin en önemli kamu faydası da bu oldu. Çünkü kırsal alandaki aileler maalesef geçmişte PKK’nın propagandası ve yalanları sebebiyle yanlış bir algıya kapılabiliyorlardı lakin annelerin direnişi bu kısırdöngüyü de kırdı.”
ANNELİĞİN KARŞISINDA HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ
HDP seçmenin Diyarbakır Anneleri'ni haklı bulduğunu belirten Palabıyık, son seçimde HDP'nin kan kaybettiğini aktardı. Palabıyık, şu ifadelerde bulundu:
"Annelik, gerçekten de siyaset-üstü bir kavramdır ve anneliğin karşısında hiçbir güç duramaz. Anneler, hiçbir kesimi ötekileştirmediler, herkese destek çağrısı yaptılar, tüm ziyaretlere kapılarını açtılar, haklı endişelerini dile getirdiler ve toplumu kucakladılar. Çünkü anne merhameti kapsayıcıydı ve anneler, HDP Diyarbakır il binası önündeki çadırdan tüm dünyaya ‘kan dursun’ çağrılarını sürekli olarak yinelediler. Diyarbakır’dan hem PKK’ya hem HDP’ye hem de tüm terör örgütü uzantılarına seslendiler, silahı bırakma çağrısı yaptılar ve nöbetlerine devam ettiler. HDP ise il binasının kepenklerini kapatmak zorunda kaldı ve annelerin haklı direnişine daha fazla karşı koyamadı. Kendi seçmenlerine dahi Diyarbakır Annelerinin protestolarını ikna edici bir dil ile anlatamadılar, tabanları Diyarbakır Annelerini halkı buldu, hatta Diyarbakır’da son seçimlerde HDP oy kaybetti, Türkiye genelinde ise geçen seçimlere göre yaklaşık 5 puanlık oy kaybettiler. Diyarbakır halkı da Diyarbakır Annelerini ciddi anlamda destekledi özellikle yıl dönümlerinde anneleri yalnız bırakmadılar.”
ANNELER, HDP'YE EN GÜÇLÜ CEVABI DİYARBAKIR'DA VERDİ
Diyarbakır Anneleri'nin HDP'yi siyasal alanda zayıflattığını belirten Palabıyık, şunları söyledi:
“Annelerin sivilliği, HDP’nin modern kadın tezini çürüttü. HDP’ye göre güya modernleşen kadın daha bilinçli olacaktı ve PKK’yla birlikte direniş sergileyecekti. Anneler, HDP’ye en fazla oy aldığı illerden biri olan Diyarbakır’dan en güçlü cevabı verdi. HDP’nin, Kürt kadınına en fazla zarar veren parti olduğunu haykırdı. HDP’nin çürük tahtalarla inşa ettiği köprüler, anneler tarafından yıkıldı. Anneler, HDP’yi siyasal alanda da pasifleştirdi. Hatta kendi başına etkili olamayacağını anlayan HDP, Millet İttifakı’na destek verdi. Ayrıca Diyarbakır Anneleri siyasallaşmayarak bugüne kadar elde edilen tüm kazanımlarını korudu, hiçbir siyasal parti onları siyasallaşmak ile suçlayamadı ve ailelere yönelik iftiralar boşa çıktı.”
FEMİNİST DERNEKLER, DİYARBAKIR ANNELERİNİ HAZMEDEMEDİ
Kendisini feminist olarak tanımlayan derneklerin Diyarbakır Anneleri'ni hazmedemediğini ve desteklemediğini belirten Palabıyık, sözlerine şu ifadeleri ekledi:
“Her toplumsal hareket elbette zaman zaman çeşitli ivmeler yakalayabilir veya düşüşler gösterebilir lakin Diyarbakır Anneleri temsil ettikleri ivmeyi hiçbir zaman kaybetmedi. Belirli dönemlerde sabit kaldı, belirli dönemlerde ise hareketin etkililik oranı yükseldi. Elbette annelerin başarısı sivil kalabilmeleri ile yakından ilgilidir. Ülkemizde kendisini feminist olarak tanımlayan ama toplumsal çıkarları uyuşmadığı için destek vermeyen birçok yapıdan uzak duran Diyarbakır Anneleri, her alandaki mücadelesini ancak ve ancak sivil kalarak sürdürebilir. Kendilerine destek vermeyen lakin aynı zamanda muhalif olan tüm kadın hareketlerine de ancak sivil kalarak cevap verebilmiş ve başarı elde etmiştir. Kendilerini feminist kodlarla tanımlayan bu tür müphem yapıların, Diyarbakır Anneleri ile alakalı hazmedemediği tek gerçeklik, Anneler hareketinin sivil kalmasıdır. Böylelikle suçlayacak bir kanal bulamamakta ve eleştiri yöneltememektedirler. Kendilerinin belirlediği ve kamuoyuna hakim kılmaya çalıştığı cinsiyet tipolojileri de yine Diyarbakır Anneleri tarafından yıkılmaktadır. Çünkü annelik, gündelik hayatın en önemli parçasıdır lakin siyasetin belirlediği gündelik hayatın dışındadır. Bu devam ettiği müddetçe Diyarbakır Anneleri asla mağlup edilemeyecektir.”