İran devlet televizyonunun haberine göre, Hamaney, ülkede "Anneler Günü" olarak kutlanan Hazreti Fatma'nın doğum yıl dönümü dolayısıyla başkent Tahran'daki konutunda bir grup kadınla bir araya geldi.
Görüşme sonrasında yaptığı konuşmada, kadınların ülkenin karar alma mekanizmalarının çeşitli kademelerinde istihdam edilmesinin önemli olduğunu belirten Hamaney, "Bugün burada Allah'ın izniyle geleceğimiz ve düşüncemiz için çok faydalı olacak çok keyifli bir toplantı yapıldı." dedi.
Ülkede genç bir kadının başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle polis nezaretine alınmasının ardından hayatını kaybetmesi üzerine başlayan ve yaklaşık 4 ay devam eden protestolara da değinen Hamaney, "Son olaylarda düşmanın ümidi, başörtüsü kuralına tam olarak uymayan kadınların başörtüsünü tamamen çıkarmasıydı ancak istedikleri gibi olmadı." değerlendirmesinde bulundu.
İran’da karma eğitim verdiği gerekçesiyle bir spor salonu kapatıldı
İran'da Mahsa Amini protestoları: İkinci idam gerçekleşti
"BAŞÖRTÜSÜ ZAYIF OLANLAR BİZİM ÖZ KIZLARIMIZDIR"
Başörtüsünün dini bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Hamaney, "Yani tesettürün farz olduğuna şüphe yoktur, bunu herkesin bilmesi gerekir. Bu hiç şüphesiz uyulması gereken dini bir yükümlülüktür ancak başörtüsü kuralına tam olarak uymayanlar asla dinsizlik ve devrim karşıtlığıyla suçlanmamalıdır. Başörtüsü zayıf olanlar bizim öz kızlarımızdır." ifadelerini kullandı.
Tahran'da 13 Eylül 2022'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı. Gösteriler sırasında yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
Emini'nin ölümü üzerine başlayan protestolar, 1979'dan bu yana uygulanan zorunlu başörtüsü yasasının esnetilmesi taleplerini yeniden gündeme getirmişti.
İran'da "İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Merkezi" Sözcüsü Ali Hanmuhammedi, 5 Aralık'ta yaptığı açıklamada, eleştirilerin hedefindeki İrşad devriyelerinin görevinin sona erdiğini ve başörtüsü uygulamasının "daha modern yöntemlerle teknolojiden de faydalanılarak devam edebileceğini" belirtmişti.