BHRN, Myanmar ordusunun Chin eyaletine bağlı Thanlang kasabasındaki sivillere ait yerleşim yerlerine yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Myanmar ordusunun söz konusu saldırılarının "tümünü öldür, hepsini yak ve hepsini yok et" stratejisinin bir parçası olduğu savunularak, bu şiddet eylemlerinin "mümkün olan en güçlü şekilde" kınandığı kaydedildi.
Chin eyaletindeki gerilimin, Myanmar askeri yönetiminin buradaki birliklerini artırmasıyla ve düzenli olarak sivillere saldırmasıyla tırmandığına işaret edilen açıklamada, eyaletin çoğunlukla Hıristiyan ve etnik azınlıklardan oluştuğu aktarıldı. Askeri yönetimin dini ve etnik azınlıkları hedef alma konusunda uzun bir geçmişi olduğunun altı çizildi.
Açıklamada, Chin eyaletinde halkın keyfi olarak tutuklandığı, sivil yerleşim yerlerinin bombalandığı, işkenceler ile Hristiyan din adamlarına yönelik saldırıların yapıldığı da kaydedildi.
"Uluslararası toplum, şiddet ve yıkım daha da kötüleşmeden Myanmar ordusuna karşı derhal harekete geçmelidir." ifadesine yer verilen açıklamada, Myanmar'ın iç savaşın eşiğinde olduğu ve askeri yönetimin yaptırımlar ve ambargolarla karşı karşıya bırakılması gerektiği belirtildi.
ULUSLARARASI TOPLUMA, "HAREKETE GEÇME" ÇAĞRISI
Açıklamada görüşlerine yer verilen BHRN Direktörü Myanmarlı Müslüman aktivist Kyaw Win ise Myanmar askeri yönetiminin Chin halkına karşı yürüttüğü saldırıları ulu orta işlenen bir vahşet olarak değerlendirdi.
Win, Chin halkının dinleri ve etnik kökenleri için cezalandırılmak istendiğine işaret ederek, "Kiliselerin yıkılması, rejimin Myanmar'ın bir bölgesini Budist ve Bamar olmayanlardan temizleme niyetinin açık bir göstergesidir." ifadesini kullandı.
Uluslararası topluma, "Myanmar'da yaşanan gelişmelere karşı harekete geçme" çağrısında bulunan Win, "Dünya, bu trajedileri önlemek için çok yavaş, başka bir soykırımın gerçekleşmesini önlemek için derhal harekete geçmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
MYANMAR'DAN ASKERE DARBE
Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.
Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar yaklaşık 1159 kişi hayatını kaybetti, binlerce gösterici gözaltına alındı.
Ülkede taraflar arası silahlı çatışmalar ve protestolar sürerken üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.
KAYNAK : AA