Üçlü görüşmede, Suriye hükümetine verilen dış desteğin artırılmasının gerekliliği vurgulandı. Bakanlar, savaşın yıkıcı etkilerinin ortadan kaldırılması ve altyapının yeniden inşası için uluslararası iş birliğinin kritik bir rol oynadığını belirtti. Bu kapsamda, hem bölgesel hem de küresel aktörlerin Suriye'ye yönelik yardımlarını artırmaları gerektiği ifade edildi.
Bir diğer önemli konu ise, savaş nedeniyle ülkelerini terk eden milyonlarca Suriyeli mültecinin güvenli ve onurlu bir şekilde evlerine dönebilmeleri için atılacak adımlar oldu. Türkiye, bu konuda en büyük yükü üstlenen ülkelerden biri olarak, güvenli bölgelerin oluşturulması ve geri dönüşlerin teşvik edilmesi gerektiğini yineledi.
Toplantıda ayrıca Batı’nın Şam yönetimine yönelik tek taraflı yaptırımlarının bölge üzerinde olumsuz etkileri de ele alındı. Bakanlar, bu yaptırımların, Suriye’nin yeniden yapılanma sürecini ve insani yardımların etkin bir şekilde ulaştırılmasını zorlaştırdığına dikkat çekti. Ülkeler, yaptırımların hafifletilmesi veya kaldırılması için diplomatik kanalların kullanılması gerektiğini savundu.
Suriye krizinin çözümüne yönelik siyasi süreçlerin hızlandırılması amacıyla Astana formatının sürdürülmesinin önemi bir kez daha teyit edildi. Taraflar, Suriye’de barış ve istikrarın yeniden sağlanması için karşılıklı diyalog ve iş birliğinin devam edeceği konusunda kararlılıklarını ifade etti.
Astana görüşmeleri, Suriye’de kalıcı barışın sağlanması ve bölgedeki istikrarsızlıkların giderilmesi amacıyla yürütülen önemli diplomatik çabalardan biri olarak uluslararası kamuoyunda dikkat çekiyor.
