İran’daki eylemlerin ana sloganı PKK ile özdeşleşen “Jin, Jiyan, Azadi” (Kadın, Yaşam, Özgürlük) oldu. KCK’nın sözde üst düzey yöneticileri bu sloganın mimarının İmralı’daki Abdullah Öcalan olduğunu her fırsatta dile getirdi. Sloganın isyanlara katılan grupları birleştiren bir rol oynadığını savundular. Bu sloganın yanı sıra “Diktatöre ölüm”, “Diktatör Hamaney” sloganları da kullanıldı.
‘KÜRDİSTAN’ İSİMLİ TERÖR ÖRGÜTLERİ
Eylemler ilk ayından sonra Irak sınırına yakın batı şehirlerinde yoğunlaşmaya başladı. Özellikle merhum Mehsa Emini’nin Kürt olmasını fırsat bilen “Kürdistan” isimli terör örgütleri eylemlerin liderliğini tamamen eline aldı. Bukan, Mahabad, Senendec ve Cevanrud gibi kentlerde güvenlik güçlerine karşı ateşli silahlar kullanımı yaygınlaşmaya başladı. Eylemciler, kamu binalarını işgal etmek için hamleler yaptı. Sosyal medyada bu şehirlerin bazılarının eylemciler tarafından kontrol altına alındığı, güvenlik güçlerinin şehirden geri çekildiği iddiaları gündeme getirildi. Bu konu üzerinden sosyal medyada psikolojik üstünlüğü sağlamak için algı çalışması aralıksız sürdürüldü. Türkiye’de de kimi gazete ve televizyonlar, yazarlar sosyal medyadaki bu balon haberlerin peşine düştü.
EVLER SİLAH DEPOSUNA ÇEVRİLDİ
Kentlerde barikatların örüldüğü, evlerin silah ve mühimmat deposuna çevrildiği görüldü. Artan silah yığınağının ardından İran Devrim Muhafızları Ordusu batı illerine özel birliklerden oluşan kara güçlerini kaydırdı. Her gece İran’da “sistem yıkıldı, iktidar devrildi” propagandası yaparak uyuyan çevreler, ertesi gün sabaha istediklerinin olmadığını görerek uyandılar. Sosyal medyada farklı propagandalar yapılsa da eylemlerin başından beri İran güvenlik güçlerinin hiçbir şehrin kontrolünü kaybetmesi gibi bir durum yaşanmadı. İran’ı yönetenler ABD ve işbirlikçilerine karşı mücadelede daha kararlı hale geldi. Ekonomik ve toplumsal iyileştirmeler için adımlar hızlandırıldı.
CIA VE MOSSAD BİRLEŞTİRDİ
Son olaylarda “Şahcılar, solcular, feministler ve PJAK, Komele, İKDP” gibi grupların birleştiği belirtildi. Terör örgütlerinin silahlı kanadının “B Planı” kapsamında devreye sokulduğu anlatıldı. İze, İsfahan ve Şiraz’da siviller ve güvenlik güçlerinin hedef alındığı terör saldırıları örnek gösterildi. Eski Beyaz Saray Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın “Grupları Irak’ın kuzeyinde silahlandırıyoruz.” açıklamasına da atıf yapılan raporda, sürecin ABD’nin Erbil’deki konsolosluğu tarafından yönetildiği ifade edildi. Raporda, Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne bağlı istihbaratın başındaki Azhi Amin’in İran içindeki gruplara mali yardım gönderilmesinden sorumlu olduğu bildirildi. Bu şahsın CIA ve MOSSAD’a çalıştığı aktarıldı.
SİLAH SEVKİYATININ ROTASI
Raporda, adı geçen istihbarat örgütlerinden birinin Kürt ayrılıkçı gruplarla Irak’ta bir toplantı yaptığı anlatıldı. (Bu toplantının Aydınlık’ın 7 Aralık’ta gündeme getirdiği 30 Kasım tarihli toplantı olduğu tahmin ediliyor.) Toplantının İran’daki eylemlerde son durumu görüşmek ve gösterilerin nasıl sonuçlanacağına dair yapıldığı bildirildi. Rapora göre, toplantıda eylemcilere silah ve maddi yardımı için yeni rota belirlendi. Irak sınırının yakınında bulunan ve İran şehirleri olan Kileh Shin ile Serdeşt şehirleri üzerinden yapılması kararlaştırıldı.
Bu süreçte, İran içindeki uyuyan hücrelerin devreye girdiği kaydedildi. Silah, cephane ve bazı insanları İran içine sevk etmek için akrabalık ve dostluk ilişkilerinin kullanıldığı anlatıldı. Son isyanlarda yüzden fazla İKDP ve Komele üyesinin tutuklandığı bilgisini veren raporda, evlerde, arabalarda ve depolarda yapılan aramalarda çok sayıda keleş, tabanca, tüfek ile el bombasına el konulduğu ifade edildi. Aynı zamanda silah sevkiyatı hazırlığındaki ekibe yönelik de bir operasyon yapıldığı belirtildi. Bu operasyonda 50’den fazla silah ile birlikte çok sayıda patlayıcının ülke içine girmeden yakalandığı aktarıldı.
DOLARLAR AFGANİSTAN ÜZERİNDEN
Raporda, ABD’nin şehirlerde protesto mitingleri düzenlemesi için İranlı bazı eylemcilere Afganistan üzerinden mali yardım gönderdiği yer aldı. Washington’un Birleşmiş Milletler’in yöntemine benzer şekilde mali ve gıda yardımı kisvesi altında son birkaç ay içinde, İran'ın farklı şehirlerindeki isyan liderlerine göndermek üzere Afganistan’ın Herat şehrindeki bazı döviz bürolarına on milyonlarca dolar aktardığı bilgisi paylaşıldı. Ayrıca yine terör şebekelerine mali desteğin, Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan borsalardan İran içine havaleler yapılarak sağlandığı kaydedildi. Daha önce de kripto paralar ile eylemcilere para ulaştırıldığı ortaya çıkmıştı.