Bu alanda çalışan uzmanlar yasal mevzuattaki fulü alanlardan dolayı huzursuz ve mutsuz. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine yönelik 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alınmıştır.”dedi.
“Bu kanunla;
İşyerlerinde İşyeri Hekimi, İş Güvenliği Uzmanı ve Diğer Sağlık Personelinin çalıştırılması zorunlu hale gelmiştir” diye konuşan İş sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi İbrahim Karatok şöyle devam etti; “Risk değerlendirmesi zorunlu hale gelmiştir.
Çalışana tehlike durumunda, çalışmaktan kaçınma hakkı getirilmiştir.
Fakat yasa öyle bir müdahale yapılmış ki;
İş sağlığı ve Güvenliği işini işveren dâhil birçok kişi yapabilir hale getirilmiştir. İsteyenin istediğini yapabildiği bir mevzuata dönüştürülmüş, uzmanların mesleki prestiji bitirilmiştir. Bunun da bilinçli olarak yasa yapıcılar tarafından yapıldığını düşünmekteyiz. Amaçları iş kazlarını önlemek değil. Amaçları üç kuruşa yapılan bir işe dönüştürmek bu mesleği.
ILO verilerine göre ülkemizde ölümlü iş kazası oranı İngiltere’ den 15 kat daha fazladır. Bu kader değildir ve olamaz.
Çalışma şartları, çalışan kişinin bedensel ve ruhsal sağlığını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebildiğinden, iş güvenliğinin sağlanması ile toplumun mutluluğu arasında bir ilişki kurmak mümkündür. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıklarının bir bölümü ölümle, bir bölümü ise sakatlanma ve yaralanmalarla sonuçlanmaktadır. Bu olayların manevi üzüntüsü ve meydana gelen maddi zararın ve milli servet kaybının büyüklüğü, insanların iş sağlığı ve iş güvenliği üzerinde önemle durmalarının önemli nedenleridir.
Çalışma hayatının en önemli konularından biri olan İş Sağlığı ve Güvenliği konusu tüm ülkelerin karşı karşıya olduğu ortak bir sorundur. Çünkü bu konu doğrudan insan sağlığı ve hayatı ile ilgilidir ve hiçbir şey insandan daha değerli değildir.
Yapılan araştırmalara göre iş kazalarının yüzde %98’i, meslek hastalıklarının yüzde %99’u önlenebilir iken; gerekli önlemler alınmadığı için maalesef her yıl iş kazaları ve meslek hastalıklarından dolayı birçok insan hayatını kaybetmektedir.
Sanayi ve teknolojinin hızla gelişmesi, yeni iş sahalarının açılmasıyla birlikte yeterli önlemlerin alınmaması durumunda, çalışanların sağlığını ve güvenliğini tehdit eden sonuçlar ortaya çıkmaktadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarında öncelikli amaç, çalışanların sağlığını koruyacak çalışmaların yapılmasını sağlayacak ortamların oluşturulmasıdır.
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir sorun ise “çocuk işçiliğidir” Bu konu kanayan yaradır. Çocuk işçilerin işletmelerde hangi şartlarda çalıştıklarını biz bilmekteyiz. Bu ülkede ve Gaziantep’te SGK denetmenleri ne yapmakta? Gömüyorlar mı sahadaki çocuk işçi sömürüsünü. Sizleri görevinizi yapmaya davet ediyoruz.”