Ankara Boston Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Uygulamalı Uluslararası İnsan Hakları Programı Direktörü Prof. Dr. Susan Akram, "İsrail, insani yardımların Gazze'ye girişini kasıtlı olarak engelleyerek giderek çaresizleşen ve açlık çeken bir nüfusu gıda, su, yakıt, ilaç, barınak ve diğer hayati ihtiyaçlardan mahrum bırakıyor. " dedi.
Uluslararası Adalet Divanı İsrail'in Gazze'de soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmettiCumhurbaşkanı Erdoğan: UAD'nin ihtiyati tedbir kararını değerli buluyor, memnuniyetle karşılıyorumİsrail soykırım davasında yalnız kaldıGüney Afrika: UAD'nin kararı uluslararası hukuk açısından bir zaferTürkiye, UAD'nin İsrail'in Filistin halkına saldırılarına ilişkin açıkladığı tedbir kararının uygulanmasını bekliyorİsrail aleyhine açılan "soykırım" davasında alınan ihtiyati tedbir kararlarının nasıl bir etkisi olacak?Soykırım davasında İsrail'le ilgili karar dünya basınında geniş yankı bulduBelçika, UAD'de İsrail aleyhindeki soykırım davasına müdahil olacağını duyurduAA muhabirinin sorularına yazılı yanıt veren Akram, İsrail'in, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) ihtiyati tedbir kararlarına uyduğunu savunduğu raporu 26 Şubat'ta teslim ettiğini ancak BM mahkemesini bu konuda ikna etmesinin düşük bir ihtimal olduğunu belirtti.
İsrail'in ihtiyati tedbir kararının ardından Filistinlilere yönelik şiddeti artırdığını vurgulayan Akram, "Eldeki tüm kanıtlar, İsrail'in UAD’nin kararlarına uymadığını, Gazze'de ölen ve yaralanan Filistinli sivillerin sayısının arttığını gösteriyor. İsrail, Gazze'de mahsur kalan nüfusun kasıtlı olarak acı çekmesine neden oluyor. " ifadesini kullandı.
Akram, "İsrail, insani yardımların Gazze'ye girişini kasıtlı olarak engelleyerek giderek çaresizleşen ve açlık çeken bir nüfusu gıda, su, yakıt, ilaç, barınak ve diğer hayati ihtiyaçlardan mahrum bırakıyor. " değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in insani yardım tesisleri dahil Gazze Şeridi'nin tamamına yönelik yoğun saldırılar düzenlediğini vurgulayan Akram, saldırılar sonucu Gazze'deki konutların, hastanelerin, okulların ve üniversitelerin büyük ölçüde tahrip olduğunu belirtti.
Akram, saldırılarda on binlerce insanın yaralandığını, bir o kadarının da hayatını kaybettiğini ifade ederek gerçek zayiatın, enkaz altındaki insanların tamamının bulunamaması ve ölü sayısının doğru olarak belirlenememesi nedeniyle anlaşılmadığını kaydetti.
Uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam'ın İsrail'in bir günde ortalama 250 Filistinliyi öldürdüğünü ve bunun 21'inci yüzyıldaki çatışmaların hepsinden daha fazla olduğu açıklamasını aktaran Akram, uluslararası camianın ulaştığı tüm delillerin, İsrail'in UAD'nin hükümlerine uymadığını ortaya koyduğunu vurguladı.
Akram, "Bu kanıtlar göz önünde bulundurulduğunda İsrail'in UAD'nin kararlarına asgari düzeyde bile olsa uyduğunu nasıl iddia edebileceğini hayal etmek zor. " dedi.
İsrail'in bu eylemleri savaş taktiği olarak kullanıp kullanmadığı sorusuna Akram, "2 milyon insanı susuz, gıdasız, yakıtsız ve ilaçsız bırakmanın şüphesiz İsrail'in Gazze'de azami sayıda Filistinliyi öldürmeye yönelik politikasının bir parçası olduğu" yanıtını verdi. Akram, İsrail hükümet yetkililerinin ve ordusunun da bunu destekleyecek açıklamalarda bulunduğunu belirtti.
Dünyanın birçok yerindeki farklı uluslardan vatandaşların İsrail'e karşı uyguladıkları boykot faaliyetlerinin önemine vurgu yapan Akram, Güney Afrika'nın apartheid rejimi yönetimi zamanında benzer çalışmalar yürütüldüğünün ve bu çalışmaların apartheidin sona ermesi için oldukça etkili olduğunun altını çizdi.
Akram, İsrail'e karşı yapılan boykot faaliyetlerinin yıllardır devam ettiğini belirterek, boykotların "Gazze'deki savaşı durdurmak amacıyla İsrail'e ve onun silah ve diğer kaynak tedarikçilerine baskı yapılması için gerekli stratejilerden biri" olduğunu ifade etti.
UAD'nin ihtiyati tedbir kararıUluslararası Adalet Divanı (UAD), 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2.
maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, alınan tüm tedbirler hakkında Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetmişti..