Kandil’in talimatıyla Suriye’nin Kamışlı bölgesinden İstanbul'a gönderilen 4 kilo 707 gram ağırlığındaki bombalar imha edilirken, patlayıcılara bağlı 4 ayrı telefon hattı Irak’ın kuzeyindeki Kandil kampından ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı’dan 37 kez arandığı, ancak frekans boğucu (jammer) cihaz sayesinde sinyal düşmeyen tuzakların harekete geçmediği ve fünyeyi ateşlemediği ortaya çıktı.
28 Nisan 2021 tarihinde Covid-19 salgını nedeniyle ülke genelinde ilan edilen 3 haftalık sokağa çıkma kısıtlamasına sayılı saatler kala, kentin en yoğun olduğu şehirlerarası ulaşım merkezindeki kalabalığı hedef alan PKK/PYD’nin kirli planı güvenlik birimlerince çökertilmişti. Saldırı girişiminin arka planı aydınlatılırken, deşifre edilen dijital materyallerdeki bulgulara göre büyük bir facianın eşiğinden dönüldüğü ortaya çıktı.
O tarihlerde güvenlik unsurlarınca, 15 Temmuz Demokrasi Otogarı ve çevresinde Covid-19 önlemleri denetimi sırasında şüphelenilen Ramazan A. (25) ile İbrahim Z. (27), polis unsurlarını görünce sigara paketlerine gizlenmiş içinde 4 kilo 707 gram ağırlığında PETN türü patlayıcı bulunan spor çantayı bir otomobilin altına atıp kaçmış, yaşanan kovalamaca sonucu her iki zanlı yakalanarak gözaltına alınmıştı. A. ve Z.’ye “kuryelik” yaptırdığı ileri sürülen 39 yaşındaki Yaşar S. de aynı gece Bakırköy’de Terörle Mücadele Polisince gözaltına alınmıştı.
Taşıdıkları çantada ‘silah’ olduğunu zannettiklerini ifade eden sanıkların, terör örgütü PKK/YPG üyesi Esat K.’nın Suriye’den verdiği talimat ile hareket ettikleri, illegal yollarla yurda getirilen patlayıcı maddelerin terminaldeki eylemde kullanılmasının tasarlandığı belirlendi.
ÖRGÜTÜN YENİ YÖNTEMİ, SUÇA KARIŞMAMIŞ KİŞİLERİ İNTİHAR EYLEMİNDE KULLANMAK
Eylemin Kandil’de tasarlanıp Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı’da şekillendiği ortaya çıkarken, kirli planın kodları istihbarat birimlerince tek tek çözüldü. MİT ve TSK unsurlarınca Irak ve Suriye topraklarında yürütülen operasyonlarda sözde lider kadrosuna vurulan ağır darbe PKK içinde kaos oluştururken, giderek köşeye sıkışan örgütün tepe kadrosu, sansasyonel eylem için alt kadrolara baskı üstüne baskı uyguladı. İşte tam da burada örgütün Suriye kolu PYD/YPG devreye girdi. Eylem için kullanılacak 4 kilo 707 gram PETN tipi patlayıcı, Kamışlı kentinde PYD/YPG kamplarından Esat K. tarafından temin edilerek hazır hale getirildi. Dağ kadrolarınca hazırlanıp düzeneklerle kurulan bu bombalar illegal yollarla Şanlıurfa’nın sınır ilçesi Suruç’tan yurda sokuldu.
İddiaya göre, dağ kadrosundaki hücre, planlanan eylemi polisiye soruşturmalara adı karışmamış ve GBT’ye takılmayacak kişilerden seçti. O patlayıcılar ve saldırının yöntemi, Kamışlı’daki PKK/YPG’li Esat K. tarafından “cezaevi arkadaşı” olarak ifade edilen İstanbul’daki Yaşar S.’ye aktarıldı. Halkın yoğun olarak seyahate çıktığı tarihe göre planlanan eylem için 15 Temmuz Demokrasi Otogarı hedef seçildi. Bombalar kırsaldan Türkiye’ye sokulduktan sonra PKK/YPG üyesi Esat K., Yaşar S.’yi arayarak ilk etapta sırt çantasının Harem Otogarı’na gönderildiğini aktardı. Patlayıcı dolu çantanın daha sonra Fatih Aksaray’da bir adreste olduğu ifade edildi. Esat K.’nın temasa geçtiği Yaşar S., hemen Ramazan A. ile İbrahim Z.’ye ulaşarak Fatih Aksaray’da kendisine ait içinde “emanet” olduğu ileri sürülen bir çanta olduğunu, kendisinin karantinada olduğunu ifade ederek o çantayı şehirler arası otobüs terminaline götürmelerini istedi.
DEVREYE SOKULAN FREKANS KARIŞTIRICI CİHAZ TELEFONLARI KİLİTLEDİ
28 Nisan’da içi bomba dolu çantayı Fatih’ten alan kuryeler, 15 Temmuz Demokrasi Otogarı’na gitmek üzere yola çıktı. Taksiye binen kuryeler, terminal çevresine geldiklerinde polisi görünce paniğe kapılarak çantayı bir otomobilin altına atıp kaçmaya başladı. Polis, kaçan 2 şüphelinin peşinden giderek failleri yakaladı. Gözaltına alınan bombacı 2 kurye gözaltına alınırken, araç altına atılan sırt çantası için bölgeye Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ile Bomba İnceleme ve İmha Şube Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Bu sırada devreye sinyal boğucu jammer cihazları sokularak geniş güvenlik önlemi alındı. Otomobilin altına atılan çanta, güvenlik birimlerince titizlikle incelendi. Yapılan kontrollerde çantada 4 kilo 707 gram ağırlığında PETN türü patlamaya hazır, 4'ü cep telefonu düzenekli uzaktan kumandalı, 2'si zaman ayarlı toplam 6 ayrı patlayıcı olduğu tespit edildi. Patlayıcıların 2’si zaman ayarlı, dördü ise fünyelerin uzaktan kumandalı ve telefonlara bağlı olduğu saptandı. Suriye’den yurda sokulduğu belirlenen patlayıcılar geniş güvenlik önlemi altında Bomba İmha Uzmanlarınca etkisiz hale getirilirken, yakalanan Ramazan A. ve İbrahim Z. isimli iki kurye sorgulanmak üzere İstanbul Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Soruşturmayı derinleştiren polis, eylemin arkasındaki asıl failleri ulaşmak için çok yönlü çalışma gerçekleştirdi. Bu kapsamda A. ve Z.’ye patlayıcıları taşıtan ve onları “kurye” olarak kullanan Yaşar S. ise aynı gece Bakırköy’de yakalanarak gözaltına alındı.
SINIR ÖTESİNDEN 37 ARAMA YAPILDI
Bombalara bağlanan cep telefonlarının geçmişe dönük HTS ve baz verdiği istasyonlar mercek altına alındı. Yapılan incelemelerde çarpıcı detaylara ulaşıldı. Beş kiloya yakın patlayıcılara bağlı 4 cep telefonu düzeneğinin, Irak’ın kuzeyindeki Kandil’den ve örgütün Suriye kolu PYD/YPG kontrolündeki Kamışlı’dan arka arkaya 37 kez arandığı anlaşıldı. Söz konusu telefonların deşifre edilen baz kayıtlarına göre bomba düzeneklerindeki telefonlara takılı hatların, biri ‘Thuraya’ adlı uydu hattı, diğeri Irak’ta kullanılan ‘Asiacell’ ve ‘Korek’ ile Suriye’de faaliyet gösteren “MT” ve ‘SYR-2’ gibi bölgede aktif kullanılan yerel bazlı GSM operatörlerine kayıtlı hatlardan 37 kez arandığı tespit edildi. Ancak söz konusu hatlardan aranan bombaya bağlı tuzaklı telefonların, emniyet birimlerince patlayıcılar imha edilirken devreye sokulan sinyal kesici cihazlar sayesinde kilitlendiği ve fünyeyi harekete geçiren düzeneği devre dışı bırakarak büyük bir facianın önüne geçildiği anlaşıldı.
Soruşturma dosyasına yansıyanlar:
Öte yandan soruşturma dosyasına yansıyan ifadelere göre şüpheli İbrahim Z.’nın “Yakalanmamıza sebep olan çantanın içerisinde bomba malzemesi olduğunu bilmiyordum” dediği, Ramazan A. ile İbrahim Z.’yi ‘kurye’ olarak kullanan Yaşar S.’nin ise Kamışlı’daki Esat K.’yi suçlayarak “Cezaevinden arkadaşım Esat K. ‘Harem'de bir emanetim var, onu alabilir misin’ dediğini, emanetin silah olduğunu söylediğini, sonrasında İbrahim Z.’yi arayarak emaneti almasını istediğini söylediği öğrenildi. Söz konusu emanetin silah olduğunu sandığını belirten Yaşar S.’nin, “Beni, İbrahim Z. ve Ramazan A.’yı bilinçsizce kandıran Esat K.’dır. Bu işi sadece para kazanmak amaçlı silah olduğunu düşünerek yaptım” dediği anlatıldı.
KAYNAK : İHA