İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Hep enflasyonu, hep döviz kurunu konuşuyoruz. Ne okulda ne işte olan gençlerimizden 1 milyonunu iş dünyasına katmak için yapacaklarımızı, enflasyon ve dolar kurundan önce konuşmak zorundayız” ifadelerini kullandı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı açıklamada, OECD raporlarında yer alan ‘ne okulda ne istihdamda’ olan gençlerin, Türkiye’nin en önemli sosyal problemlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Avdagiç, “Bizim nesil zor bir gençlik geçirdi. Çocuklarımızı ise biraz akvaryumda yetiştirdik. Güneşe çevirdik, yemlerini verdik, oksijen verdik, sularını değiştirdik ve onlar fazla çabalamadan, üretmeden bizim verdiğimiz harçlıklarla pasif bir hayat yaşamaya devam ediyorlar. 18-24 yaş arası bu gençlerimizi ne yapıp ne edip, ürettiği için tüketen tarafa kazandırmamız lazım. Şu anda sadece tüketen taraftalar. Gençliğimizin üreten tarafa evrilmesi için hızla politika geliştirmeliyiz” görüşünü savundu. “Her 3 gençten 1’i ne eğitimde-ne işte”
Avdagiç, OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim” başlıklı raporundaki tespitlerin, Türkiye’de her 3 gençten 1’inin ‘ne eğitimde-ne işte’ olduğunu gösterdiğini hatırlattı. Şekib Avdagiç, “Türkiye’de OECD’ye göre 18 ve 24 yaş arasındaki 100 gençten 31’i ne bir okulda eğitim alıyor ne de bir işte çalışıyor. Bu oran Fransa’da yüzde 16, Almanya’da yüzde 9, İtalya’da yüzde 18, İngiltere ve ABD’de yüzde 14” bilgisini aktardı. Avdagiç, ne okulda ne istihdamda olan yaklaşık 3,5 milyon gencin 1-1,5 milyonunu çok hızlı bir şekilde iş hayatına kazandırılması gerektiğini ifade etti. Şekib Avdagiç, “Bu gençlerimiz şu anda pasif ve tüketici. Bunu kattığımız zaman, çokça konuştuğumuz eleman ihtiyacı, personel ihtiyacı ve bununla ilgili açıkları da çözme imkanına sahibiz. Sertifika ve eğitim programlarıyla bu gençleri iş dünyasına katacak birtakım çalışmalar yapmamız lazım” dedi. Sosyal olayların toplumsal ve ekonomik sonuçları olduğunu kaydeden Avdagiç, sanal kumarın önemli bir sosyal sorun olmanın ötesine geçip bir gelecek sorununa dönüştüğünü söyledi. Şekib Avdagiç, “Son dönemde çalışanlarda ve sosyal çevremde de gördüğüm bir kumar illetiyle karşı karşıyayız. Özellikle genç jenerasyonda bu sanal kumar illeti gençlerimize büyük bir sosyal sıkıntı oluşturuyor. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. “Daha az evleniyoruz, daha çok boşanıyoruz, daha az çocuk doğuruyoruz”
Göçmen tartışmalarının Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de sık sık gündeme geldiğine dikkat çeken Avdagiç, “Ne yazık ki, daha az evleniyoruz, daha çok boşanıyoruz, daha az çocuk doğuruyoruz. İstanbul’un doğurganlık hızı 1,20, Ankara’nın doğurganlık hızı 1,20, İzmir’in doğurganlık hızı 1,22. Türkiye’nin doğurganlık hızı 1,51. Eğer bizim ülke olarak doğurganlık hızımız 1,51 ile Fransa’nın altına indiyse, İstanbul-Ankara-İzmir’de 1,2 ise yabancı çalışan alacak mıyız almayacak mıyız, göçmene ihtiyacımız var mı deme lüksümüz olamaz. Biz şu anda yüzde 1,79 doğurganlık hızına sahip Fransa’nın altına düştük. 1,75 olan İngiltere’nin gerisindeyiz. Bunu çok hızlı bir şekilde konuşmamız lazım” yorumunu yaptı.