Yeni York/Washington Dünya Bankası tarafından yayımlanan "Kadınlar, İş Dünyası ve Hukuk Raporu"na göre, kadınların küresel ekonomideki rolü ve etkisi giderek artıyor. Ancak yasalar, uygulama eksiklikleri ve sosyal normlar hala kadınları iş hayatından uzak tutmaya devam ediyor. Rapora göre, kadınların küresel iş gücüne katılımının artması ekonomik büyümeyi önemli ölçüde artırabilir.
Girişimcilikte ve istihdamda cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesinin, küresel gayrisafi yurt içi hasılayı yüzde 20'den fazla artırabileceği hesaplanıyor. Gelecek 10 yılda cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasının mevcut küresel büyüme oranını iki katına çıkarabileceği tahmin ediliyor. Dünya ekonomisinde liderlik eden kadınların sayısının artması dikkat çekiyor.
ABD Hazine Bakanlığı, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Merkez Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi önemli kurumların yönetiminde kadınların bulunması, ekonomiye yön veren kadınların etkinliğini gösteriyor. ABD'de Hazine Bakanlığı'na Janet Yellen'ın gelmesi, küresel ekonomide geniş yankı uyandırıyor.
Yellen'ın önce ABD Merkez Bankası'nda başkanlık yapması ve ardından Hazine Bakanlığı'na geçmesi, ekonomik politikalara yön vermesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Avro Bölgesi'nde Christine Lagarde'ın ECB Başkanı olması, para politikalarının şekillenmesinde etkili oluyor. Lagarde'ın IMF Başkanlığı deneyimi ve Fransa'da Ekonomi Bakanlığı görevi, ekonomi alanındaki liderliğini güçlendiriyor.
IMF Başkanı Kristalina Georgieva'nın IMF'ye liderlik etmesi, uluslararası para sisteminin istikrarını sağlamak için önemli bir adım olarak görülüyor. DTÖ'nün başkanlığında Ngozi Okonjo Iweala'nın bulunması da küresel ticaretin düzenlenmesinde kadın liderlerin önemini gösteriyor.
Finans sektöründe üst düzey kadın yöneticilerin sayısının artması, cinsiyet çeşitliliğinin finansal hizmetlerin kredi gücünü artırabileceğini gösteriyor. Fortune 500 listesinde kadın CEO'ların oranının artması da kadınların iş dünyasındaki yükselişini gösteren bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
