Anne Muhteber Şener (52), "Eren çok mutlu oldu. Çok şaşırdı. Ben de dahil kimseyi durağa oturtmuyor" dedi.
Erdoğdu Mahallesi’nde yaşayan yürüme engelli, down sendromlu Eren Şener, kentin Esentepe Mahallesi’ndeki özel okula gitmek için her sabah evinin kapısının önünde servis bekliyor. Ayakta durmakta zorluk çeken Eren için annesi Muhteber Şener oğlunun koluna girerek dışarıya çıkartıyor. Servis beklerken yerde oturup ayakkabılarını çıkartan Eren için annesi evden getirdiği örtüyü kaldırıma seriyor.
Eren'in durumunu öğrenen Trabzon Zihinsel Engelli Otizmli Çocukları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Esra İhtiyaroğlu devreye girdi. Konuyu Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkililerine iletilmesi ile Eren’e özel motifli durak yapıldı. Eren, sabahları heyecanla kalkıp kendisi için yapılan durakta oturarak okul servisini bekliyor.
'EREN ÇOK MUTLU OLDU'
Yıllardır oğlunu sırtında taşıdığını belirten Muhteber Şener, “Oğlum ayakta durmak istemiyor. Dışarıya çıkınca ayakkabılarını çıkartıp atıyor. Yerlere oturmak istiyor. Ben de birkaç defa sandalye indirdim. Onda oturup beklesin servisi diye ama bu defa da çok yorucu oldu. Çünkü hem oğlumu sırtıma alarak kapının önüne çıkartıyordum hem de elime sandalye alıyordum. Yaş ilerleyince, oğlum büyüyünce gücüm de yetmez oldu. Bu defa çareyi yanımda örtü getirmekte buldum. Sabahları servis saati yaklaştığında kapıya çıkartıyorum oğlumu ve yere serdiğim kalın örtüde oturtuyorum. Ama kış da geldi. Kışın zor oluyor. Yağmur yağıyor, ıslanıyordu. Halimizi dernek başkanımız gördü. Belediye ile iletişime geçti. Onlar da sağ olsunlar Eren için durak yaptılar. Eren çok mutlu oldu. Çok şaşırdı. Ben de dahil kimseyi durağa oturtmuyor” diye konuştu.
"NEDEN EREN'İN KENDİNE AİT BİR BANKI OLMASIN DEDİK"
Zihinsel Engelli Otizmli Çocukları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Esra İhtiyaroğlu ise "Eren’i 10 seneyi aşkındır tanıyorum. Dernek binamızda bu caddede olduğu için Eren’i çok sık görüyorduk. Annesinin yaşadıklarını görüyorduk. Eren down sendromlu, aynı zamanda otistik belirtileri de var. Takıntıları çok fazla. Ayakkabı giyinmiyor. Yerde oturmayı tercih ediyor. Yürümek istemiyor. Takıntıları artınca annesine dayatmaları da artıyordu. Anne yüreği taşta oturmasına gönlü razı gelmiyordu. Her sabah servis beklerken yere örtü seriyordu. Biz de annenin yaşadıklarına şahit oluyorduk. Neden Eren’in kendine ait bir bankı olmasın dedik ve yetkililerle bunu paylaştık. Sağ olsunlar onlar da bize yardımcı oldular ve bu durağı yaptılar. Eren’in şimdi kendine ait bir bankı var. Ayakkabılarını da çıkartsa da yağmur da yağsa artık sorun değil" ifadelerini kullandı.