Çeşitli sebeplerle genlerde meydana gelen bozukluklar nedeniyle oluşan kanser, ne yazık ki genlerle de bir sonraki nesile aktarılabiliyor. Kanser hastası kişinin yaptıracağı genetik test sonucu BRCA 1 ve BRCA 2 geni pozitif çıkan kişilerin, anne, baba, kardeş ve çocuklar olarak tanımlanan birinci derece akrabalarında da kanser oluşma riski ise yüksek. Onkoloji Uzmanı Dr. Gülcan Bulut, genetik testin öncelikle kanser tanısı alan kişide yapılması, eğer pozitiflik saptanırsa aile bireylerinin de incelenmesini önerdiklerini söyledi.
Kanser vakalarında tüm dünyada son yıllarda yaşanan artışla birlikte, hastalığın tanı ve tedavisi için yapılan araştırmalar da oldukça yoğunlaştı. Çevresel, kalıtsal geçiş ve rastgele mutasyonların neden olabileceği kansere karşı oluşmadan önlem almak için son yıllarda uygulanan genetik testler ise kişinin tüm hayatını etkileyebiliyor. Kromozomlarda, genlerde ya da proteinlerde meydana gelen değişikliklerin tespit edilmesini sağlayan genetik testler, özellikle bireysel ve ailesel kanser riskinin hesaplanması, erken teşhise yardım etmek ve kalıtsal kanser genlerine yönelik ilaçların uygunluğunu değerlendirmek açısından önem taşıyor. Her kanser hastası genetik test yaptırmalı
Kaçıncı evrede olursa olsun kanser hastasının kalıtsal gen testini yaptırması gerektiğini söyleyen Medicana International İzmir Hastanesi Onkoloji Uzm. Dr. Gülcan Bulut, “Özellikle hastanın birinci derece akrabasında kanser tanısı varsa ve 45 yaşın altındaysa genetik testi mutlaka yaptırmalı. Özellikle meme ve yumurtalık kanserinin geçişini sağlayan BRCA mutasyonuna bakılmalı. Diyelim ki, BRCA 1 mutasyonlu bir kişi test yaptırdı ve pozitif çıktı. Ömrü boyunca meme kanserine yakalanma riski yüzde 75-80. Anne diyelim ki, 35 yaşında meme kanserine yakalandı, çocuğunun taranmaya başlanması gereken yaş 25’tir. BRCA 2 mutasyonlarına bakıldığında meme kanserine yakalanma oranları yüzde 60 seviyesinde” diye konuştu. Çocuğa geçme oranı yüzde 50
Anne ya da baba BRCA pozitifse çocuklarına bu geni aktarma oranının yüzde 50 olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Bulut, “Diyelim ki çiftin iki çocuğu var. Birinde pozitif birinde negatif çıkabileceği gibi, her ikisi de pozitif ya da her ikisi de negatif de çıkabilir. Örneğin; meme kanseri olan bir kadının genetik testi pozitif çıktıysa bütün ailenin taranması ve mümkünse genetik testini yaptırması gerekiyor. Tabi ki tüm bu işlemler genetik uzmanlarıyla birlikte yürütülüyor. Testler 35-40 gün içerisinde sonuç veriyor. Çıkan sonuca göre alınması gereken tedbirler belirleniyor” şeklinde konuştu. Genetik testi pozitif çıkanlar ne yapmalı
Annesi meme kanseri olan ünlü yıldız Angelina Jolie’nin yaptırdığı genetik testinin BRCA pozitif çıkması sonucu meme başı koruyucu yöntemle her iki memesinin de içini boşaltıcı bir cerrahi operasyon geçirdiğini hatırlatan Uzm. Dr. Bulut, “Bu yöntemlerden birisi. Bunun dışında da üreme fonksiyonu tamamlandığında rahim yumurtalık alınması önerilmektedir. Eğer cerrahi yöntem ile organ uzaklaştırılmadıysa da rutin taramaların doktorun önereceği şekilde devamı gereklidir. Ve taramalarını aksatmadan devam ettirmesini istiyoruz. Meme ve yumurtalık taraması çok önemli en az yılda en az bir kez yaptırmaları gerekiyor. Mamografi ve ultrasona ek olarak meme de MR da isteyebiliyoruz. İnsanların riski bilerek hareket etmesi çok daha önemlidir” dedi.