Mersin’in merkez ilçe Toroslar Belediyesi, Ermenistan’ın 30 yıllık işgaline son vererek Azerbaycan’ı eski topraklarına kavuşturan Karabağ Zaferinin 3’üncü yıl dönümünü bu yıl da Anıttepe Parkında gururla kutladı.
Şehitler için saygı duruşuyla başlayan törende, Türkiye ve Azerbaycan milli marşları okundu, bayrakları dalgalandırıldı. Azerbaycan vatandaşlarının da yoğun ilgi gösterdiği törende, Kuran-ı Kerim okundu. Törende konuşan Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, Karabağ Zaferinin bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Tarihimiz, bugünümüz ve geleceğimiz açısından çok önemli bir günü hep birlikte kutluyoruz. Karabağ Zaferi son derece önemli bir zafer ve bir dönüm noktasıdır. Geleceği görmek için geçmişe bakmamız lazım. İleriye atlamak için biraz geriye doğru gerilmemiz lazım ki atlayacağımız yeri, verebileceğimiz gücü ve mücadeleyi anlayabilelim. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Mondros Mütarekesi yapıldı. Osmanlı toprakları bölüşüldü, paylaşıldı, satıldı. Kurtuluş Savaşında önce tarih kitaplarımızda var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Trablus’ta, gazeteci kimliğiyle verdiği mücadele var. Orayı kurtarmaya çalıştılar. Enver Paşa, Türk dünyasında mücadele etti ve Tacikistan’da şehit oldu. Talat Paşa, Berlin’de suikast sonucu şehit oldu. Mekke ve Medine’de, Fahrettin Paşa kahramanca bir mücadele verdi ve orada şehit oldu. Neticede Misak-ı Milli sınırları belirlendi ve Anadolu’da buraları savunacağımız dediğimiz topraklar, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sınırlarının olduğu topraklar biraz eksik de var, kurtarıldı. Kurtarıldıktan sonra Sovyetler Birliği kuruldu ve 1917’de devrim oldu. Türk dünyasıyla, bizimle aynı dili konuşan, bizimle aynı geçmişe ve değerlere sahip, aynı dilin farklı lehçelerini konuştuğumuz toplumlarla aramıza mesafe girdi. Onlar Sovyetler Birliği’nin içerisinde kaldılar. Biz de sırtımızı doğuya verip, yönümüzü de batıya verip o tarafa doğru bakmaya başladık. Sanki onlar bizden farklıymış gibi oldu. Bu arada da haritaları çizenler, Türk dünyasıyla aramıza bir perde, bir duvar koydular. O zaman buna demir perde denildi. Haritalarda da bu değişti. Türkiye’den çıkıp da Türk dünyasına gidecek, Azerbaycan’a, Kazakistan’a, Kırgızistan’a gidecek olan birinin yolu kesildi. Araya Ermenistan, İran girdi. Orayla tüm ilişkilerimiz kesilsin istendi" dedi.
Karabağ Zaferi ile toprakların geri alındığını kaydeden Yılmaz, "30 yıldır işgal altındaydı Karabağ toprakları, Azerbaycan toprakları. Ve Türk dünyası ile bağlantımız yeniden sağlanma adımları atıldı. Aslında geleceğimize yönelik taşlar döşendi, yol açılmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde Zengezur geçidi ile ilgili çalışmalarla da bu perçinlendi. Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin beraber bir operasyon yapması, beraber savaşması ve bir arada zafer kazanması açısından önemlidir. Türk dünyası ile bizim tarihimiz, hep acılar ve sıkıntılar ile doludur. İlk defa birlikte Ermenilere karşı yapılan savaşta 30 yıldır işgal altında olan topraklar kurtarıldı çok şükür” diye konuştu. "Karabağ Zaferinde Türk SİHA’larının büyük bir rolü var"
Karabağ Savaşında Türk SİHA’larının kullanılmasının zaferin kazanılmasında önemli bir rol oynadığını kaydeden Yılmaz, "Bu mücadele yapılırken Türkiye’de Türk mühendisleri tarafından üretilen, dizayn edilen, her şeyi Türk kurum ve kuruluşları tarafından yapılan SİHA’lar kullanıldı ve bu teknoloji ile ilk defa bir zafer kazanıldı. Başta Bayraktar ailesi olmak üzere SİHA’ları üreten ve alın teri akıtanlardan Allah razı olsun. Bu SİHA’lar modern çağın savaş anlayışını da değiştirdi. Ukrayna ve Rusya Savaşı’nda da gördüğümüz gibi savaşın kaderini değiştiriyor. Genel savaş algısı ve savaşla ilgili stratejiler değişti ve bu ilk defa Karabağ Zaferi’nde ortaya çıktı. Bu açıdan önemlidir” ifadelerini kullandı.
Türk dünyasının bir araya gelmesinin gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "Bunun için de önce yolun oraya gitmesi lazım. Rahat gidip gelebilmemiz lazım. Ticaretin ve siyasetin yapılabilmesi lazım. Bu açıdan Karabağ Zaferi, bu birleşme sürecinin ilk taşının döşenmesidir. Karabağ Savaşı’nda alın teri akıtan tüm askerlerimizi, yiğitlerimizi buradan saygıyla selamlıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Karabağ Zaferi, Türkiye Yüzyılı’nın aslında fiilen başlangıcıdır, ilk zaferdir. Allah’ın izniyle bir ve beraber olacağız, bunu anlayacağız ve anlatacağız. Birliğimizi ve beraberliğimizi sağlayıp doğu ya da batı arasında tercih yapmak zorunda kalan bir Türkiye değil, hem doğu hem batı diyen, Selçuklu Kartalı gibi hem doğuya hem batıya bakan ama ikisine de mahkum olmayan ve dünyaya denge getiren 3. bir güç noktasının kurulması aşamasıdır Karabağ Zaferi. Bu açıdan mutlu oluyoruz, seviniyoruz, geleceğe ilişkin umutlarımız artıyor. Allah, Türkiye’nin, Azerbaycan’ın ve tüm Türk dünyasının ordularını muzaffer eylesin. Türkiye güçlendikçe, Azerbaycan da Kazakistan da Kırgızistan da güçlenecek. Aslında sadece Türk ve İslam dünyası değil, dünyanın tüm mazlumlarının buna ihtiyacı var. Dünyadaki dengesizlikleri, sıkıntıları, savaşları çözecek olan dünyada 3. bir güç odağı olarak ortaya çıkacak olan Türkiye ve Türk dünyasıdır" şeklinde konuştu.
Toroslar Kaymakamı İbrahim Çenet ise Karabağ’ın Türk dünyasının şanlı zaferi olduğunu söyleyerek, "Karabağ, bizim için stratejik bir bölgeydi. 2020 yılında başlatılan zafer hareketi ve iki ay süren bir mücadele ile tekrar Azerbaycan’ın toprağı olmuştur. Türk tarihinin, bizim kimliğimizin ve Türklük şuurumuzu oluşturan tarihin dönüm noktalarının altını çizen bu programlara yer verip bizi bir araya getiren Başkanımız Atsız Afşın Yılmaz’a teşekkür ederiz. Karabağ Zaferimiz hayırlı, birliğimiz daim olsun” dedi.
Program, toplu hatıra fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.