Erzurumlu ev kadını anne ve ayakkabı fabrikasında işçi bir babanın 3 çocuğundan biri olarak İstanbul'da dünyaya gelen Mustafa Şenol, 11 aylıkken konuşmaya başladı. Bir süre sonra Şenol'da kekemelik olduğu anlaşıldı.
Konuşma bozukluğu nedeniyle okulda ve özel hayatında sorunlar yaşayan Şenol, bir yandan Kur'an kurslarına giderek hafızlık eğitimi aldı.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi İlahiyat Ön Lisans Programı'nı kazanmasıyla en büyük hayallerinden biri olan imamlık mesleği için önemli bir adım atan Şenol, AA muhabirine kekemeliği nasıl yendiğini, hafızlığını ve gelecekle ilgili hedeflerini anlattı.
"Hocalarımın sorduğu hiçbir soruya parmak kaldırmadım"
Kekeme olduğu anlaşıldıktan sonra özellikle okul hayatında büyük zorluklar yaşadığını belirten Şenol, "Okulda hocalarımın sorduğu hiçbir soruya parmak kaldırmadım. Bir gün ortaokuldayken fen hocam sunum yapmamı istemişti. Tahtaya kalktığımda çok heyecanlanmıştım. Kekemeliğim yüzünden hata yaptım. Arkadaşlarım bana güldüler. Çok üzülmüştüm. O günden sonra okula hiç gitmek istemedim. Arkadaşlarımdan ağır eleştiriler alıyordum. Zor dönemlerden geçtim." diye konuştu.
Kekemelik tedavisi için ailesinin de mücadele ettiğini vurgulayan Şenol, sözlerine şöyle devam etti:
"Doktorlara gittim. Doktorlar 'Biz buna bir şey yapamayız, bunun sıkıntısı farklı. Farklı kurumlar ilgileniyor' dediler. Herkesin alay etmesinden çok sıkıldım. Bayramlar, özel günlerden nefret ediyordum. Hep kaçamak kaçamak dolaştım. Babamla bile zor konuşuyordum, sadece annemle güzel konuşuyordum. Kardeşlerimle bile bazen sıkıntı çıkıyordu. Kur'an kursuna da ilk önce mektepte başladım. 3 yıl orada devam ettim. 16 yaşındaydım. Orada kekemeliğim yüzünden zor okuyordum Kur'an-ı Kerim'i. Kur'an okurken bile zorluk çekiyordum. Bir gün hocam akşam namazını kıldırmamı istedi. Ben çok heyecanlandım. Sanki başımdan aşağı sular akıyordu. Sonra yine kekemeliğim yüzünden sureyi okuyamadım, hata yaptım. Hemen orayı terk ederek uzaklaştım. Anneme, 'Okumak istemiyorum, beni buradan alın.' dedim. Annem ise, 'Dayan oğlum az kaldı.' dedi."
"En büyük hayalim imam olmak"
Kekemelik sorununa çare ararken Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı'nda kekemelere yönelik "Konuşma Bozuklukları Eğitimi" verildiğini öğrendiğini aktaran Şenol, "Benim gibi birçok arkadaşımın olduğunu gördüm. İlk önce burada özgüveni, sevgiyi verdiler. Diğer insanların bakış açısının önemli olmadığını söylediler. Burada sunumlar, kitap okumaları yaptım. Arkadaşlarla birlikte bir yerlere gittik, gezdik. Bunları yaptıkça özgüvenim çoğaldı. Özgüvenim çoğaldıkça kendi kendiliğinden yok olmaya başladı, daha akıcı konuşmaya başladım. Kekemelik tedavisinin hafızlığıma da çok katkısı oldu." ifadelerini kullandı.
Şu anda uzaktan İlahiyat eğitimi aldığını kaydeden Şenol, şunları söyledi:
"En büyük hayalim imam olmak. İmam olduktan sonra vaazlarımda ilk amacım, cemaate dönüp 'Kekemelik bir hastalık değildir. Kekeme birisi devletin, belediyelerin ve özel sektörlerin eğitim verdiği kurslara katılsın.' diyeceğim. Yolda ya da başka bir yerde vatandaşlar, kekeme birisini gördüğünde, onları azarlamasınlar, hor görmesinler, hemen teşvik etsinler. Kendimi geliştirerek daha farklı yerlere gelmeyi düşünüyorum. Kekemelik sorunu yaşayanlar utanmasınlar, kendilerini korkak alıştırmasınlar. Her yere girsinler. Ben buraya geldiğimde herkesin benim gibi olduğunu görünce 'keşke daha erken kursa gelseydim' diyorum. İnsanlara bir şey anlatmak için kendimi hazır hissediyorum. Artık her girdiğim mescitte, camide, vaaz, hutbe verebilirim, imam olabilirim."