BTK’nın yetkilendirdiği kurumlar üzerinden işletilen, yasal mevzuatla sınırlandırılmış kapalı devre elektronik posta sistemi olan KEP, kiracı ile ev sahibi uyuşmazlıklarına çözüm getiriyor. Taraflar KEP sistemiyle noterden yapılmış gibi birbirlerine resmi nitelikte ikaz veya belge gönderimi sağlıyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 2013’te kurulan TÜRKKEP, KEP’in kuruluşunun ve BTK tarafından hizmet sağlayıcı olarak yetkilendirilmesinin 10. yılını kutladı. Kamu ve özel sektör temsilcilerinin katıldığı lansmanda TÜRKKEP’in yeni kurumsal kimliği de tanıtıldı.
10. yıl özel lansmanına BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, TÜRKKEP Yönetim Kurulu Başkanı Pelin Karamış, TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, üst düzey yöneticiler, kamu ve özel sektör temsilcileri, ulusal ve sektörel bazda birçok medya kuruluşu katıldı.
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu: “KEP Sistemi Güven Sistemidir”
Lansmanın açılış konuşmasını yapan Karagözoğlu, “Bilindiği üzere ülkemizde elektronik ortamda taraflar arasındaki paylaşımların mevzuata uygun, uluslararası standartlarda ve teknik olarak güvenli bir şekilde yapılmasına imkân sağlayan, kısaca KEP olarak bilinen Kayıtlı Elektronik Posta Sistemi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve kurumumuz tarafından yapılan ikincil düzenlemelerle yasal dayanağına kavuşmuştur. KEP ile elektronik ortamlarda yapılan iş ve işlemlerin hukuki boyutu sağlanmıştır. KEP sistemiyle elektronik postanın gönderilip gönderilmediği, alıcıya ulaşıp ulaşmadığı, ne zaman ulaştığı, alıcısı tarafından okunup okunmadığı, ilgili delil hizmetleri sunulabilmek ve ihtiyaç duyulması halinde elektronik postaya yeniden erişilebilmesi mümkün olmaktadır. Günümüzde kurum içi ve kurumlararası yazışmalar kamu kurumlarıyla özel sektör kuruluşları gerçek ve tüzel kişiler arasındaki her türlü yasal bildirimin yapılması gibi birçok işlem KEP sistemiyle yapılabilmektedir. Bu yoğun işlem trafiğine sahip olan KEP sisteminde kurumumuzun da önemli bir rolü bulunmaktadır. Hizmet sağlayıcıları tarafından kurumumuza bildirilen verilere göre toplam KEP hesap sayısı, 2022 yılı sonunda 1 milyon 897 bin 957 iken 2023 yılı Eylül ayı sonunda yaklaşık yüzde 26’lık bir artış göstererek 2 milyon 392 bin 374’e ulaşmıştır. Bu KEP hesaplarını yaklaşık yüzde 73’ü gerçek kişilere yüzde 27’si ise tüzel kişilere aittir. Ülkemizin bilgi toplumuna dönüşümün önemli göstergelerinde biri olarak nitelendiren ve 2005 yılından bu yana kullanılmakta olan güvenli elektronik imza da KEP’in hukuki geçerliliğinin sağlanmasında ayrılmaz bir parçasıdır. KEP elektronik imza, elektronik mühür, zaman damgası, internet sitesi, kimlik doğrulaması sertifikaları gibi hizmetler güven hizmetleri olarak adlandırılmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken TÜRKKEP’in 10. yılını kutluyor etkinlikte emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” dedi.
Yıldız: “Kiracı ve ev sahibi arasındaki anlaşmazlık KEP’le çözülebilir”
KEP’in, belirli bir yasal mevzuatla sınırlandırılmış kapalı devre elektronik posta sistemi olarak tanımlayan TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, “Bir taraf diğer tarafa KEP gönderdiğinde sanki bu gönderi noterden yapılmış gibi işlem görüyor. KEP’in karşı tarafa ulaşmama riski yok. Delillerle ispatlanabiliyor. Gönderdiğiniz evrakın ve bilginin değişmediğini ispatlayabiliyoruz. 20 yıl saklanabilen KEP’ler yetkili merciler, mahkemelere gerektiğinde ibraz ediliyor. Bu yapı kiracı ev sahibi ilişkisinde her iki tarafı da koruyabiliyor. Kiracı ev sahibi uyuşmazlıklarında, whatsapp yazışmaları temel bir yasal çerçeve oluşturmuyor, bu noktada bir takım faydaları var ancak KEP bütün yazışmaları konuşmaları yasal bir çerçevede yapmış olmanın avantajını sağlıyor. Yurt dışı yerleşikler kendileri ve kiracıları için KEP adresi edinebilirse işlemlerini güvenli yoldan halledebilir” diye konuştu.
“Çipli kimlik kartının üzerine elektronik imza yükleniyor”
Yıldız, “e-Kimlik sayesinde yeni yapılanmayla beraber çipli kimlik kartının üzerine elektronik imza yükleniyor. Normalde bir USB token ile elektronik imza kullanabiliyordu. Şimdi ise çipli kimlik kartının üzerine yüklenildikten sonra elektronik imza artık bireylerin cebinde olacak. Ayrıca Kimlik Erişim Cihazları (KEC) adı altında çipli kimlik kartları üzerinden kimlik doğrulamasını sağlayan yapıların yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. Biz bu sistemlerin bazı kamu bankalarında kullanılmaya başlandığı gördük. Önümüzdeki dönemde KEC’nın yaygınlaşması, çiplik kimlik kartının üzerindeki elektronik imzaların yaygınlaşmasıyla beraber KEP, e-Saklama, e-İmza, e-Kimlik dörtgeni içerisinde büyük bir dijitalleşme dalgası geleceğini öngörüyoruz. Bu teknolojik gelişmelerin bireylere kadar sirayet edeceği çok açık. Yapılması gereken birtakım düzenlemeler de olacaktır. Bu konularla ilgili düzenleyici kurumlarla görüşmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.