Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında sanıkların ve Dedeoğulları ailesinin yakınları dinlendi. 7 kişinin katili Mehmet Altun'un savunmasını yapmasının ardından duruşmanın öğleden sonraki bölümünde konuşan Yahya Çalık, “Önceki kavga yaşandığı sırada ben cezaevindeydim. Mehmet'i tanırım, sadece karakolda gördüm. Mayıs ayındaki kavgadan başka da Mehmet'i hiç görmedim. Mehmet 34 yaşında, ben daha büyüğüm ondan. Arabuluculuk yapılması gerekiyorsa yaşı daha büyük birey yapardı. 12 Mayıs öncesinde hiçbir husumet yoktu. 10 yıl önceki olayda duydum sadece kulak dolusu bilgiler. 2010 yılından beri hiç konuşmuyorlardı. Benim tarlam var, o civarda bana karşı hiç bir husumet olmadı. Mehmet'in yapacağı aklımdan bile geçmedi. Olayın yaşandığı evin yakınlarında benim tarlam var. Orada çalıştığımız sırada işçiler geldi. ‘Evi basmışlar burada durmayın' dediler. Sonra polisi aradık. Ben düğün sesleri olarak duydum, orada da silah atıyorlar zannettim. Olayı sonradan duydum” dedi.
Ali Çalık da, Mehmet Altun'u tanıdığını fakat 2 senedir görmediğini anlatarak, “Kesinlikle kabul etmiyorum bu suçlamaları. Araştırılsın, 94 gün cezaevinde kaldım. Eşim hamileydi, ben çocuğumu dahi göremedim. Hiçbir suçum yoktu. Bu son olan olayda, 2010 yılındaki olayı hatırlamam, çünkü yaşım küçüktü. Dayım yolu değiştirirdi hep belaya bulaşmayalım diye. Olay günü işçilerden duyduk. Ayşe'nin orada sorun olacağını düşünerek Ayşe'yi oradan aldık” ifadelerini kullandı.
Ramazan Çalık ise, 2010 yılında iki aile arasında yaşanan olayı hatırlamadığını belirterek, “2010 yılından beri konuşmadıklarını biliyorum. Olay günü ben pazardaydım. Ahmet'i aradım, evin yandığını söyledi bana. Olayı eve gelince öğrendim. Önceki kavgada denetimli serbestlik aldım. Mehmet veya Mehmet'ten başka biriyle bu konuyla ilgili herhangi bir toplantı veya konuşma olmadı. O olaydan sonra 3 ay kadar cezaevinde kaldım. Mahkemenize güveniyoruz” şeklinde konuştu.
Ali Keleş de, “Ben çarşıda esnafım. Burada enteresan bir konu var. 3 aile var burada, ben bunlara sadece insanlık yardımı yaptım. Üzerime düşen görevimi yaptım, kavgalarda da bulunmadım. Mayıs'taki kavgadan da haberim sonradan oldu. 11 yıldır da mahallede değilim ben. WhatsApp grubu kurduk. Evet, o zaman tutulan avukat bana bilgi veriyordu. Ben de herkesi tek tek arayıp bilgi vermemek için ‘mahkeme' isimli bir WhatsApp grubu kurduk. Mehmet nasıl yaptı bilmiyorum” dedi.
"Organize bir olay olduğunu düşünüyorum"
Mehmet Altun'un silahlı saldırısında annesini, babasını ve kardeşlerini kaybeden Çetin Dedeoğulları ise, “Organize bir olay olduğunu düşünüyorum. Daha önce de kavgada ailem yaralandı. Kız kardeşimin kolu kırıldı. Daha sonra dışarıya çıktılar tek tek. Mehmet'i kiralık katil olarak gönderdiler oraya. Bu iş organize, bunun başında da Ali Keleş vardır. Hepsi yalan söylüyor. O zaman da Veli bir taraftan, Yahya bir taraftan geldi. O gün de kavga sırasında başaramadılar. Mehmet'i de seçtiler, olayı gerçekleştirdi. 2010 yılında da burada değildim. O bölgede bunlar kalabalık bir aile. Herkes benim kardeşimi suçluyor. O zaman benim kardeşime güçleri yetmedi mi? Çok iyi ders çalışmışlar. 22 Mayıs'ta da bir olay oldu. Babam buradaydı. Hasan Şen diye biri babama küfür etti. Ben onun peşinden koştum, hatta ayakkabılarımı bile giymedim. Sizi yaşatmayacağız diye tehdit etti. Hepsinden şikayetçiyim, ailemi katlettiler. Kurban da Mehmet oldu” diye konuştu.
Savunmaların alınmasının ardından mahkeme heyeti, zanlı Mehmet Altun'un tutukluluk halinin devamına, diğer 10 şüphelinin tutuksuz yargılanmasının devam edilmesine karar verdi. Duruşma 8 Şubat 2022 tarihine ertelendi. Ali, Ayşe ve İbrahim Keleş'in bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesi kararlaştırıldı. İki aile arasında 2010 yılında yaşanan kavga ise bu dava ile birleştirilmedi.
İbrahim Yetkin - Enver Furkan Çelebioğlu
