Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)- AKDENİZ Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mehtap Türkay, geçen yıllarda aşırı sıcaklar nedeniyle binlerce insanın hayatını kaybettiğini vurgulayarak, “Özellikle aşırı sıcaklar nedeniyle, sıcak çarpması riski taşıyan yaşlılar, bebekler ve 5 altı çocuklar, hipertansiyon, kalp damar hastalığı ve ağır akciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar, evsizler, açık alanda çalışanlar uyarılmalı, hatta bu gruplar için ek önlemler alınmalıdır. Açık alanda çalışan tarım ve inşaat işçileri başta olmak üzere çalışma saatleri yeniden düzenlenmeli" dedi.
Antalya Tabip Odası'nda,'İklim krizi, sıcak hava dalgası' konulu basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Tabip Odası Başkanı Dr. Taha Karaman, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehtap Türkay katıldı. Toplantıda konuşan Doç. Dr. Mehtap Türkay, iklim krizinin genel olarak iklim koşullarında meydana gelen olumsuz değişimleri, özellikle yağış ve rüzgar değişimlerini içeren küresel ısınmayla birlikte ele alınan bir kavram olduğunu anlattı. Küresel iklim değişikliğinin ise fosil yakıtların kullanımı, yanlış tarım uygulamaları ya da arazi kullanımları, ormansızlaştırma ve sanayinin etkisiyle atmosfere salınan sera gazı birikimi, doğal sera etkisini kuvvetlendirmesi sonucunda yer kürenin ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı olduğunu belirten Doç. Dr. Mehtap Türkay, iklim değişikliğinin tek başına bir çevre sorunu olmadığına dikkati çekti.
HAVA KİRLİLİK ENDEKSİ DÜN 66 İKEN BUGÜN 88 ÖLÇÜLDÜ
Son yıllarda artan salgın hastalıklar, tarım ürünlerinin ve biyolojik çeşitliliğin azalması ve üretiminin gerilemesi, orman yangınları, seller, sıcak hava dalgalarının rastlantı olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Mehtap Türkay, tümünün iklim krizinin etkileri arasında olduğunu anlattı. Doç. Dr. Türkay, “Daha fazla sıcak hava dalgası ve kuraklık, kentlerde ozon kirliliği oluşmaktadır. Örneğin dün Antalya'da ozon açısından hava kalitesi indeksi 66 iken bugün 81 olmuştur. Bunun anlamı Antalya'da yer seviyesi ozon kirliliği mevcuttur. Kasırga, aşırı yağış ve sel gibi anormal iklim olaylarında artışlar, Lyme hastalığı, Batı Nil virüsü gibi hastalıkların yayılmasına neden olan sivrisinek ve kenelerde artış gibi nedenlerle iklim krizi sağlığı da doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir" dedi.
AŞIRI SICAKLAR NEDENİYLE BİNLERCE İNSAN ÖLDÜ
Sıcak hava dalgasının insan üzerindeki etkisini anlatan Doç. Dr. Mehtap Türkay, “Solunum ve dolaşım sistemi hastalıkları başta olmak üzere, sıcak hava dalgalarının insan üzerinde oluşturduğu fizyolojik değişimler, anormal hava şartları nedeniyle oluşan yaralanma ve ölümler doğrudan sağlık etkileri arasında sayılabilir. Eurostat verileri üzerinde yapılan bir incelemede; 30 Mayıs- 4 Eylül 2022 tarihleri arasında Avrupa'nın 35 ülkesinde yoğun sıcaklık artışları nedeniyle 61 bin 672 kişinin öldüğü saptanmıştır. En çok ölüm İtalya, Yunanistan, İspanya ve Portekiz'de olmuştur. Ülkemizde de durum farklı değil. İstanbul'da 2004-2017 yılları arasında sıcak hava dalgalarını inceleyen bir çalışmada aşırı sıcaklık nedeniyle 4 bin 281 fazladan ölüm olduğu saptanmıştır. Dolaylı sağlık etkileri ise, su kalitesi ve miktarının azalması, gıda güvensizliği, iklime duyarlı bulaşıcı hastalıkların yayılması, göçler, sağlık hizmetine erişimin azalmasıdır" diye konuştu.
'ÇALIŞMA SAATLERİNİN DÜZENLENMESİ GEREKİYOR'
Toplumun iklim değişikliğine karşı farkındalığının artırılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Mehtap Türkay, “Özellikle aşırı sıcaklar nedeniyle, sıcak çarpması riski taşıyan; yaşlılar, bebekler ve 5 altı çocuklar, hipertansiyon, kalp damar hastalığı ve ağır akciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar, evsizler, açık alanda çalışanlar uyarılmalı, hatta bu gruplar için ek önlemler alınmalıdır. Özellikle hava kalitesi izleme sonuçlarının risk grupları ile paylaşılmasının önemi yüksektir. Ozon ve parçacık kirliliğinin yüksek olduğu günlerde ve sıcak hava dalgası dönemlerinde evde kalmanın sağlanması, özellikle açık alanda çalışan tarım ve inşaat işçileri başta olmak üzere çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi, alınması gereken önlemler arasında sayılabilir" dedi.
'BOL SU İÇİN, AŞIRI VE AĞIR YEMEKTEN KAÇININ'
Bireysel olarak alınacak önlemleri anlatan Doç. Dr. Türkay, “Bol su içilmelidir. Açık alanda çalışanlar için mola saatleri tekrar düzenlenmeli, gölgede kalma süresi artırılmalıdır. Toplu taşımada klima kullanılmalıdır. Aşırı ve ağır yemekten kaçınılmalıdır. Şekerli, alkollü içeceklerden olabildiğince uzak durulmalıdır. UV filtreli güneş gözlükleri, şapka ve güneş koruyucu kremlerin kullanılması gerekmektedir. Ev içi sıcaklığı düşürüp, klima ve vantilatörler ile serin kalması sağlanmalıdır. Türk Toraks Derneğine göre oda sıcaklığı gündüz 32 derecenin, gece ise 24 derecenin altında tutulmalıdır. Egzersizlerin mümkünse kapalı ortamda yapılması sağlanmalıdır, açık alanda yapılacak egzersizlerin ise erken veya geç saatlerde yapılması gerekmektedir. Sık sık duş almalı, hava kalitesini mümkünse takip etmeli ve uyarılara göre koruyucu önlemler geliştirilmelidir" diye konuştu.
Türkiye'nin Akdeniz Havzasında yer aldığına dikkati çeken Doç. Dr. Mehtap Türkay, “İklim değişikliği açısından daha hassas bir konumdadır. Bundan sonrası için de iklim değişikliği nedeniyle sıcak hava dalgalarının, seller gibi aşırı hava olaylarının artacağı söylenebilir. İklim değişikliğine bağlı korunma önlemlerinin geliştirilmesinde, sağlık etkileri nedeniyle başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlara önemli görevler düşmektedir. Paris İklim Antlaşması hedefine ulaşmak için, fosil yakıt kullanımının sonlandırılması öncelikli olmalı ve bu konuda atılan tüm adımların toplumla paylaşılması sağlanmalıdır" dedi.