Ekonomi

Küresel piyasalar ABD'nin enflasyon verilerine odaklandı

Küresel pay piyasalarda gelecek hafta gözler başta ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) olmak üzere yoğun makroekonomik veri takvimi ve Fed üyelerinin açıklamalarına çevrildi.

Küresel piyasalar ABD'nin enflasyon verilerine odaklandı
11-02-2023 13:09

Küresel pay piyasaları, geçen hafta ABD Merkez Bankası'nın (Fed) beklenenden daha fazla faiz artışına gidebileceğine yönelik endişelerin güçlenmesiyle negatif bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler başta ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) olmak üzere yoğun makroekonomik veri takvimi ve Fed üyelerinin açıklamalarına çevrildi.

ABD'de Fed'in para politikasına ilişkin belirsizlikler piyasaların yön bulmasını zorlaştırıyor.

Ülkede iş gücü piyasasına yönelik verilerin beklentilerin oldukça üzerinde gerçekleşmesiyle başlayan süreç, Fed Başkanı Jerome Powell'ın salı günkü açıklamalarıyla fiyatlamalarda daha da öne çıktı.

Powell, konuşmasının şahin tonunu olabildiğince azaltmaya çalışsa da para piyasalarında mart ve mayıs toplantılarında 25 baz puanlık faiz artışına ilişkin beklentiler ağırlık kazandı.

Bununla birlikte haziran toplantısında 25 baz puanlık faiz artışına gidileceğine yönelik beklentiler yüzde 40'a yaklaşırken, Fed üyelerinin sözle yönlendirmeleri ve tahvil piyasalarındaki fiyatlamalar da bunu destekledi.

Buna göre, Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, enflasyonun zirve yaptığını ancak yüksek kalmaya devam ettiğini, enflasyon kontrol altına alınana kadar "gidecek çok yolları" olduğunu aktardı.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, bankanın enflasyonu düşürmesinin "uzun bir mücadele" olabileceğini, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceğini belirtti.

New York Fed Başkanı John Williams, politika faizini yüzde 5-5,25 aralığına çekmenin bu yıl için makul göründüğünü ve arz ile talep arasındaki dengesizliğin ortadan kalkması için yeterli olabileceğini dile getirdi.

ABD'de perşembe günü gerçekleştirilen 30 yıllık tahvil satışında beklenen ilginin olmaması tahvil piyasalarında satış baskısını artırırken, analistler, piyasalardaki fiyatlamalarda enflasyon endişesinin yeniden resesyon korkusunun önüne geçtiğini bildirdi.

Analistler, gelecek hafta açıklanacak verilerde ekonomilerdeki gidişata ilişkin işaretlerin yakından takip edileceğini belirterek, özellikle ABD'nin enflasyon verilerinin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini söyledi.

Öte yandan, emtia tarafında geçen hafta karışık bir seyir izlendi.

Altının ons fiyatı haftayı 1.865 dolar seviyesinden yatay seyirle tamamlarken, gümüşün onsu ve bakırın libresi geçen hafta geriledi.

Çin'de ekonomik aktivitenin hızlanması, ABD'de resesyon endişelerinin yavaşlaması ve Rusya'nın petrol arzını 500 bin varil kısacağını duyurmasıyla Brent petrolün varil fiyatı geçen hafta yüzde 8,3 artarak 86,3 dolara çıktı.

ABD'yi yoğun bir hafta bekliyor

ABD'de pay piyasaları geçen hafta artan belirsizliklerle satış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta başta salı günkü enflasyon verileri ile Fed üyelerinin hafta boyunca yapacakları sözle yönlendirmeler olmak üzere yoğun takvimin piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.

Analistler, hafta boyunca devam edecek sözle yönlendirmelerde para politikasına ilişkin beklentilerin şekillenmesinin beklendiğini kaydederek, açıklanacak verilerde ekonomiye ilişkin sinyallerin de önemine dikkati çekti.

Ülkede enflasyon baskısının artabileceğine yönelik işaretlerin güçlenmesinin ardından dikkatlerin yeniden enflasyon üzerine çevrildiğini belirten analistler, özellikle TÜFE verisinin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini bildirdi.

Bu gelişmelerle, geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 1,11, Nasdaq endeksi yüzde 2,41 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,17 değer kaybetti.

13 Şubat ile başlayan haftanın veri takviminde, çarşamba perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, perşembe inşaat izinleri, konut başlangıçları ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) takip edilecek.

Avrupa'da şahin ton etkili olmayı sürdürüyor

Avrupa borsalarında geçen hafta İtalya hariç düşüş eğilimi öne çıkarken, gelecek hafta başta Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın çarşamba günkü açıklamaları olmak üzere yoğun veri gündemi ve ECB yetkililerinin sözle yönlendirmeleri yatırımcıların odağına yerleşti.

Hafta içinde, açıklamalarda bulunan ECB yetkilileri politikaların henüz istenilen etkiyi yaratamadığını belirtirken, şahin üyeler faiz artışlarında adımların daha da büyütülmesi gerektiğini söyledi.

Analistler, ECB'nin anketlerine göre enflasyon beklentilerinin güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, bölgenin bir taraftan da resesyon riskiyle uğraşmak zorunda olduğunu dile getirdi.

Salı günü, hükümetlerin ECB'ye park ettiği fonlara ödenen faizin ECB tarafından 20 baz puan indirildiğini hatırlatan analistler, çarşamba günü de bankaların olası kötü senaryolar için 24 bankayı likidite konusunda uyardığını dile getirdi.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey ise İngiltere'de enflasyonun düşüşünün hızlanacağını söyledi.

Bailey, iş gücü piyasasının zayıflama işaretleri gösterdiğini aktararak, bu durumun politika alanı alanı konusunda ilerleyen dönemde ellerini rahatlatacağını ifade etti.

Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,24, Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,09 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,44 gerilerken, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,18 yükseldi.

Gelecek hafta pazartesi Almanya'da ödemeler dengesi, salı İngiltere'de işsizlik ve Avro Bölgesi'nde Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH), çarşamba İngiltere'de TÜFE ve ÜFE, Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi ve dış ticaret dengesi ile cuma İngiltere'de perakende satışlar, Avro Bölgesi'nde ödemeler dengesi ve Almanya'da ÜFE takip edilecek.

Asya piyasaları karışık seyretti

Asya borsalarında geçen hafta karışık bir seyir öne çıkarken, bölgede açıklanan veriler de söz konusu seyirde etkili oldu.

Buna göre Japonya'da Üretici Fiyat Endeksi'nin (ÜFE) ocakta yıllık artışı yüzde 9,5'e yavaşlarken, analistler, bu durumun Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) ultra güvercin politikaları için bankaya alan açabileceğini söyledi.

Çin'de TÜFE'deki artış ocakta aylık yüzde 0,8 yıllık ise yüzde 2,1'le beklentiler seviyesinde gerçekleşti.

Analistler, Çin'de ekonominin yeniden açılmasıyla birlikte ekonomik aktivitenin hızlandığını belirterek, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch ve önemli bankalardan Barclays gibi kurumların Çin'in ekonomik büyümesine yönelik tahminlerini yukarı yönlü revize ettiklerini kaydetti.

Öte yandan, Çin ile ABD arasındaki "balon krizi" hafta boyunca manşetlerdeki yerini korurken, konunun iki ülke arasındaki kırılgan ilişkileri daha da kötüye götürmesinden endişe ediliyor.

Bölge merkez bankaları da enflasyonla mücadele kapsamında şahin adımlarını sürdürürken, beklentiler dahilinde Hindistan Merkez Bankası politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 6,50'ye, Avustralya Merkez Bankası (RBA) da 25 baz puan yükselterek yüzde 3,35'e çıkardı.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,59 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,08, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,17 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,43 geriledi.

13 Şubat ile başlayan haftanın veri takviminde pazartesi Japonya'da 4. çeyrek GSYH, kapasite kullanımı ve sanayi üretimi ile çarşamba Japonya'da dış ticaret dengesi ve dış ticaret dengesi verileri takip edilecek.

Yurt içi "Asrın felaketiyle" sarsıldı

Yurt içinde geçen hafta Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle piyasalar çarşamba günü 15 Şubat'a kadar tatil edilirken, çarşamba günkü işlemler de iptal edildi. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftanın ilk iki günündeki işlemlerde yüzde 9,85 değer kaybıyla 4.505,34 puana indi.

Gelecek hafta makroekonomik veri takviminde pazartesi günkü ödemeler dengesi öne çıkarken, AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının Aralık 2022'de 5 milyar dolar açık vermesini bekliyor.

Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 üzerinde 18,8342'den tamamladı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 4.500 ve 4.400 seviyelerinin destek, 4.750 ve 4.900 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini söyledi.

Gelecek hafta yurt içinde perşembe özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu ve konut fiyat endeksi, cuma ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi ile kısa vadeli dış borç istatistikleri takip edilecek.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER