Gündem

Lise öğrencileri geliştirdi: Malezya’daki endemik bitkiyi Türkiye’de yetiştirmek mümkün hale geldi

Kocaeli’de lise öğrencileri tarafından yapay zeka tabanlı tam otomasyonlu sera uygulaması yapıldı. öğrencilerin oluşturduğu bu sistem sayesinde yapay zeka noktasına verileri yazdırılan her türlü bitkinin sera ortamını sistem kendisi ayarlıyor, malezya’daki endemik bir bitkiyi yetiştirmek bile mümkün hale geliyor.

Lise öğrencileri geliştirdi: Malezya’daki endemik bitkiyi Türkiye’de yetiştirmek mümkün hale geldi
13-08-2022 10:55

Kocaeli’de lise öğrencileri tarafından yapay zeka tabanlı tam otomasyonlu sera uygulaması yapıldı. Öğrencilerin oluşturduğu bu sistem sayesinde yapay zeka noktasına verileri yazdırılan her türlü bitkinin sera ortamını sistem kendisi ayarlıyor, Malezya’daki endemik bir bitkiyi yetiştirmek bile mümkün hale geliyor.


Kocaeli’de bulunan Körfez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, yapay zeka tabanlı tam otomasyonlu sera uygulaması yaptı. Oluşturulan otomasyon sistemine, yetiştirilecek olan bitkinin verileri yazılıyor. Daha sonra seraya ekilen bitkiler, yapay zeka ve otomasyon sistemi sayesinde insan müdahalesine gerek kalmadan yetişiyor. Geliştirilen sistem sayesinde serasına bitkisini eken çiftçi, kilometrelerce uzakta da olsa uzaktan kontrol sağlıyor. Seranın içerisindeki nem, ısı gibi oranlara uzaktan müdahale edebiliyor. Sistemi kuran öğrenciler, motivasyon noktalarının gıda güvenliğini sağlamak ve Türkiye’de her çeşit bitkinin yetişmesini sağlamak olduğunu belirtti. TÜBİTAK’ın iklim değişikliği projelerinde yarışmaya katılan bu sistem, Türkiye ikincisi seçildi. “Otomasyonumuz tamamen yerli ve milli”


Projeyi ve projeyle neyi amaçladıklarını anlatan Körfez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik-Elektronik Öğretmeni Burhan Aksoy, “Gençlerimizle tam otomasyonlu yapay zeka tabanlı bir sera uygulaması hazırladık. Bu projemiz, TÜBİTAK iklim değişikliği projelerinde Türkiye ikincisi oldu. Ülkemizin gıda güvenliğini düşünerek bu projeyi oluşturduk. Son zamanlarda yaşanan gıda krizlerini ön görerek başladık aslında. Projemizi yaparken de motivasyonumuz, ülkemizin gıda güvenliğini sağlamaktı. Tarım Bakanlığımızla gidip görüştükten sonra domates bitkisi üzerine çalışmaya karar verdik. Domatesin bütün verilerini aldık. Kendi otomasyon sistemimize de bunu yazdık. Otomasyon sistemimiz tamamen yerli ve milli” dedi. “Ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmayı planladık”


Mobil uygulama üzerinden her şeyi kontrol edebileceklerinden bahseden Aksoy, “Hiç insan müdahalesine gerek kalmadan bitkinizi yetiştiriyorsunuz, koyuyorsunuz. Bitki otomasyon sistemi sayesinde kendi kendine gerekli ortamlarda nem yükseltiyor, gerekli ortamlarda sıcaklık yükseltiyor. Tam otomasyonlu bir şekilde büyüyor. Şöyle de bir avantajımız var; bütün verileri internet ortamına aktardık. Kendi yazdığımız bir mobil uygulama üzerinden bitkinin o anki durumunu izleyebiliyorsunuz. Gerekli yerlerde müdahale de edebiliyorsunuz. Yani otomasyonlu olmasının yanı sıra manuel müdahaleye de müsait bir sistem. Bu konuda özellikle İsrail ve Hollanda’nın teknolojileri ilerlemiş vaziyette. Aslında hem teknolojide millileştirme yaparken ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmayı planladık” diye konuştu. “Veriler olduktan sonra Malezya’daki endemik bitkiyi bile yetiştirebiliriz”


Kurmuş oldukları sistem sayesinde verilerinin tanımlandığı her türlü bitkinin yetişmesinin mümkün olduğuna değinen Aksoy, “Diyelim ki İzmit’te yaşıyorsunuz, Antalya’da da seranızı kurdunuz. İzmit’te oturduğunuz yerden seranızı kontrol edebiliyorsunuz. Bilgisayar oyunu gibi oldu. Şu anda sera sistemimizde tek eksik; yetiştikten sonra bitkileri kendisinin toplamaması. Onu da önümüzdeki seneye düşünüyoruz. Bitkiler olduktan sonra toplasın, evine, adresine kadar getirsin. Dünyanın neresinde olursanız olun, internet ortamının olduğu herhangi bir yerden seranızı kumanda edebiliyorsunuz. Biz burada domates çalıştık ama elimizde veriler olduktan sonra Malezya’da yetişen endemik bir bitkiyi bile yetiştirebiliriz. Seramızla iklimsel şartların hepsini sağlayabilecek durumdayız” şeklinde konuştu. “Ülkemizde yetişmeyen bitkileri yetiştirmeyi amaçlıyoruz”


Projenin fikir aşamasından uygulanışına kadar her evresinde yer alan 11. sınıf öğrencisi Görkem Baş ise, “Hocalarımızla beraber bir proje oluşturmaya karar verdik, bunun taramalarını yaptık. Sonrasında da tarım projesinde karar kıldık. Sistemimizle TÜBİTAK projesine katılıp ikinci olduk. Sistem, ekili olan tarlanın tüm taramalarını gerçekleştiriyor. Isı, nem gibi tüm değerlerini yapay zeka noktasına gönderiyoruz. Yapay zeka noktası, ektiğimiz bitki için gerekli ortamı sağlıyor. Böylelikle de ülkemizde yetişmeyen bitkileri yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Tarımı olmayan bölgelere de tarımı kazandırmayı hedefliyoruz. Ülkemiz, gıda güvenliğiyle alakalı son 1 yılda buğday ithalinde sıkıntı yaşadı. Motivasyon kaynağımız, böyle problemleri yaşamaması oldu” ifadelerini kullandı. “Verimsiz toprak kalmayacak”


Tarım yapılamayan bölgelerde bile bitkiler yetiştirebileceklerini söyleyen Baş, “Verimsiz toprak kalmayacak. Sistemimizin amacı bu. Dağda bir tarlanız olup şehirde yaşıyor olsanız bile sisteminizi kurduktan sonra takibini yapabiliyorsunuz. Sistemi kurup ekili bitkinizi yapay zeka noktasına gönderiyorsunuz. Sonra bitki, tamamen otomasyonlu bir şekilde kendisi yetişiyor. Siz sadece toplamaya geliyorsunuz. Ayrıca telefon ve tablet üzerinden de bitkinin ekili olan analizlerine de bakabiliyorsunuz. Serayla durmayacağız, yeni projeler de üretiyoruz” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER