Beyrut
Şii Hizbullah ve Emel Hareketi destekçileri, Beyrut Limanı'nda geçen yıl meydana gelen patlamayı soruşturan Hristiyan hakim Tarık el-Bitar'ın yerine bir başkasının atanması talebiyle dün Beyrut Adalet Sarayı'na yürüdü.
Adalet Sarayı'na yakın Et-Tayyuna bölgesine geldikleri sırada göstericilerin üzerine ateş açıldı, olayda 6 kişinin öldüğü, 32 kişinin yaralandığı açıklandı.
Saldırı Beyrut'un Et-Tayyuna bölgesinde gerçekleşirken olaylar daha sonra Hristiyanların yaşadığı Ayn er-Rumana ve Şiilerin yaşadığı Eş-Şiyah mahallelerinin kesiştiği noktalarda 5 saatten fazla devam etti.
Lübnan ordusunun halka "Beyrut'taki çatışma bölgelerini boşaltma" çağrısından sonra akşam saatlerine kadar başkentin cadde ve sokaklarında korku hakim oldu.
Çatışmaların yaşandığı et-Tayyuna bölgesi sakinleri, olaylarda yaşadıklarını ve sonrasını AA'ya anlattı.
Beyrut'taki çatışmalar iç savaş günlerini aratmadı
Beyrut sakinlerinden 70 yaşlarındaki Ebu Fadi, başkentteki olayların 1975-1990 yıllarında yaşanan iç savaş günlerini aratmadığını söyledi.
Bu çatışmaların ülkede zaten var olan büyük krizlere bir yenisini daha eklediğine dikkat çeken Ebu Fadi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kurşunlar yağmur gibiydi. İstediğin kadar kurşun sıkıldı, istediğin kadar RPG roketatarlar fırlatıldı. Sonuç itibarıyla insanların evlerini yıktılar, araçlarına zarar verdiler, aç bıraktılar."
"İnsanlar gerçekten yoruldu"
Beyrutlu Nadiye de, Lübnanlıların ekonomik kriz nedeniyle ekmek ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılayamadığından şikayet ettiği bir zamanda böyle bir felakete maruz bırakıldıklarını ifade etti.
Korku dolu anlar yaşadıklarını dile getiren Nadiye, "İnsanlar gerçekten yoruldu. Vatandaşın 2 yıldan fazla süredir yaşadığı açlık sorunlarından sonra güvenlik sorunlarını kaldırmaya takati yok." dedi.
"Kimlerin bizleri neden hedef aldığına dair hiçbir fikrimiz yok"
Et-Tayyuna bölgesinde ofisi bulunan Hassan isimli vatandaş, her gün olduğu gibi dün sabah ofislerini açtıklarını ancak saat 10.00-11.00 arasında silah seslerini duymaya başladıklarını söyledi.
Olayın başladığı ilk anlarda kurşunların pencereye isabet ettiğini dile getiren Hassan, bunun üzerine çalışanlarıyla birlikte içeride saklandıklarını aktardı.
Saklandıkları süre boyunca kurşun seslerini duymaya devam ettiklerini ancak dışarıda yaşananları göremediklerini dile getiren Hassan, çatışmaların durmasının ardından gördükleri manzaranın korkunç olduğuna dikkat çekti.
Kurşunlara hedef olan ofisinde büyük hasarın oluştuğuna işaret eden Hassan, "Kimlerin bizleri neden hedef aldığına dair hiçbir fikrimiz yok." dedi.
"Allah milletin yardımcısı olsun"
Bölge sakinlerinden Şadi ise iş yerindeyken silah sesleri duymaya başladığını ve bunun üzerine ailesinden endişelenerek evine ulaşmaya çalıştığını aktardı.
Keskin nişancılar ateş açmaya devam ettiğinden dolayı eve ulaşamadığını söyleyen Şadi, "Allah milletin yardımcısı olsun. Ölü ve yaralılar var, insanların evlerinde ve araçlarında hasarlar oluştu. Ben birkaç saat sonra eve ulaşabilmiştim." diye konuştu.
Beyrut Limanı'ndaki patlama
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Patlamada 200'ü aşkın kişinin hayatını kaybettiği, 6 binden fazla kişinin yaralandığı, 300 bin kişinin patlama nedeniyle yerinden olduğu açıklanmıştı.
Şii eski bakanlar, hakim Bitar'ı "fitne çıkarmakla" suçluyor
Şii Emel Hareketinden milletvekilleri Ali Hasan Halil ve Gazi Zuaytir'in avukatları, önceki gün soruşturmayı yürüten hakim Bitar hakkında "görevden alınma" talebiyle dava açmıştı.
Şii eski bakanlar Halil ve Zuaytir, Bitar'ı "Beyrut Limanı patlamasıyla ilgisi olmayan isimleri suçlayarak fitne çıkarmakla" suçluyor.
Bitar ise hakkındaki "görevden alınma" talebi öncesinde son duruşmaya katılmayan Ali Hasan Halil hakkında gözaltı kararı çıkarmıştı.