Siyaset

Mavi Vatan’da ülke çıkarlarını koruyacak projenin imzası atıldı

Kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nde (kktc) doğu akdeniz gemi trafik hizmetleri sistemi (ghts) ile iki ülke arasındaki deniz trafiğinin izlenebilmesi için 'gths projesi' imzası ankara’da atıldı.

Mavi Vatan’da ülke çıkarlarını koruyacak projenin imzası atıldı
23-01-2024 13:49

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi (GHTS) ile iki ülke arasındaki deniz trafiğinin izlenebilmesi için ’GTHS Projesi’nin imzası Ankara’da atıldı.


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi’nin (GTHS) kurulmasına ilişkin sözleşmenin imza töreni Ankara’da bir otelde yapıldı. Projeye ilişkin sözleşme, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı tarafından imzalandı. Sistem, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de etkinliğini artıracak ve bu bölgedeki gemi hareketlerinin aktif olarak tespit edilip bütünleşik bir resme aktarılmasını sağlayacak. "Elleçleme miktarı 2023 yılında 521 milyon tona yükselmiştir"


Denizcilik alanında son derece ihtiyatlı ve gerçekçi olmak gerektiğini ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "2002 yılında Türk sahipli deniz ticaret filosu 8,9 milyon detveyt ton ile dünyada 17. sıradayken bugün 45,7 milyon detveyt ton ile 12. sıradadır. Türk bayraklı gemilerimiz denizcilik alanında dünyanın en prestijli denetim rejimi olan Paris Memorandumu’nda 2008 yılından bu yana beyaz listededir. Türk bayrağı, denizcilik sektöründe dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır. Ülkemiz 85 faal tersanesi ile gemi siparişinde dünyada 7. gemi tonajına göre ise 11. sıradadır. 2002 yılında 190 milyon ton olan elleçleme miktarı 2023 yılında 521 milyon tona yükselmiştir. Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanları da dünyada en etkin ilk 100 liman arasındadır. Ayrıca, 1 milyonu aşan amatör denizcisi ve 138 bin gemi insanı ile de dünyanın en önde gelen deniz insanı kaynağına sahip ülkelerinden biri Türkiye’dir" dedi. "ÖTV’si sıfıra indirilmiş yakıt uygulaması ile de denizcilik sektörünü desteklemeye devam ediyoruz"


2002 yılından bu yana deniz turizmi ve deniz taşımacılığı faaliyetlerinde çok önemli mesafeler kat edildiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Türkiye hem yat hem de kurvaziyer turizmi açısından da çok büyük fırsatlara sahiptir. Son 22 yılda inşa ettiğimiz yeni yat limanlarıyla ve sürekli artan bağlama kapasitesi ile ülkemiz yat turizmi açısından yeni cazibe merkezi olmuştur. 2002 yılında 8 bin 500 olan yat limanı kapasitemizi 25 binin üstüne çıkardık. Ülkemiz limanlarına uğrayan kruvaziyer gemi sayısı da 2023 yılı sonunda bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 artışla 993’ten bin 192’ye, kruvaziyer yolcu sayısı ise yüzde 53 artışla 1 milyon yolcudan 1 milyon 542 bin yolcuya yükseldi. Bu artışın bu yılda devam edeceğini ve 2024 yılında 2 milyon yolcuyu aşmayı hedefliyoruz. Denizyolu taşımacılık faaliyetlerini geliştirmek için ÖTV’si sıfıra indirilmiş yakıt uygulaması ile de denizcilik sektörünü desteklemeye devam ediyoruz. Bu kapsamda 2004 yılından bu yana yaklaşık 11,5 milyar lira destek ve 6,7 milyon ton yakıt desteği sağladık. Bu desteğin başarılı sonuçlarını da her noktada görüyoruz" ifadelerini kullandı. "Ro-Pax gemilere ise her 10 deniz mili için 3 dolar teşvik vermekteyiz"


Yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısının son 20 yılda 220 binden 2022 yılı sonu itibarıyla 725 bine yükseldiği bilgisini paylaşan Uraloğlu, "Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında Ro-Ro taşımacılığını da destekliyoruz. Türk bayraklı Ro-Ro gemilerinde her 10 deniz mili için yük birimi başına 2 dolar, Ro-Pax gemilere ise her 10 deniz mili için 3 dolar teşvik vermekteyiz. Ayrıca mevzuatta belirlenen şartların sağlanması halinde bayrak ayrımı gözetmeksizin Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinin limanlarımızda ödediği kılavuzluk ve römorkaj ücretleri Bakanlığımızca karşılanacaktır. Bu kapsamda verilen ilk teşvikle İzmir-Sete arasında yeni bir Ro-Ro hattı açılmıştır. Açılan bu hatta şu ana kadar yaklaşık 25 milyon lira destek sağlanmış ve 5 bin 361 yük taşıyan araç, kara yolunu kullanmadan ve sınır kapılarımızdaki sıkışıklığı yaşamadan Fransa’dan Avrupa Birliği topraklarına ulaşmıştır" dedi. "Kurduğumuz sistemlerle denizlerimizi 7/24 izliyoruz"


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye arasında gerçekleşen deniz yolu ticareti hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, 2022 yılında 1,9 milyon ton olan yük elleçleme miktarının 2023 sonu itibarıyla yüzde 29 artışla 2,45 milyon tona yükseldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:


"Araç taşımacılığında 2022 yılında 68 bin 300 araç taşınmış iken 2023 yılında bu sayı yüzde 8 artarak 73 bin 800’e çıkmıştır. Bu artışların önümüzdeki yıllarda da devam edeceğine ve hem Kıbrıs Türk Halkı’nın hem de anavatanımızın huzur ve refahı için üzerimize düşeni yapmaya kararlılıkla devam edeceğimize canıgönülden inanıyorum. Ülkemizde denizciliğin ekonomik büyüklüğünün yanında mavi vatanımızda seyir, can, mal ve çevre emniyeti ile deniz güvenliğinin sağlanması ise en önemli görevimizdir. Kurduğumuz sistemlerle denizlerimizi 7/24 izliyoruz. Denizlerimizi COSPAS-SARSAT VE GMDSS sistemleri ile duyuyor, otomatik tanımlama sistemi ile görüyor ve gemi trafik hizmetleri merkezleri ile yönetiyoruz. Bakanlığımız bünyesinde 7/24 hizmet veren Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezimiz sadece Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde değil dünyanın her noktasında Ülkemiz denizciliğine ve havacılığına hizmet veriyor. Ayrıca komşu ve diğer ülkelerin kurtarma merkezlerinin de anlık irtibat kurabildiği ülkemizdeki tek merkezdir."


Bakan Uraloğlu, kurulan Gemi Trafik Hizmetleri Sistemleri ile yılda ortalama 40 bin gemi geçişiyle dünyanın en yoğun deniz trafiğinin bulunduğu bölgelerden olan Türk Boğazları ile tüm kıyılarında seyir emniyetini ve deniz güvenliğini önemli bir oranda arttığını söyledi. Sistem sayesinde denizlerde birçok kontrol sağlanacak


’Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi’ projesi sayesinde tamamen milli olarak geliştirilecek yazılım ile tüm altyapının millileştirerek, bu alanda teknolojik bağımsızlık sağlanacağını belirten Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:


"Projemiz, 3 Trafik Gözetleme İstasyonu ve 1 Gemi Trafik Hizmetleri Merkezinden oluşan çeşitli entegrasyonlardan oluşacak. Gemi kimliklendirilmesi, gemi trafiğinin kesintisiz izlenmesi ve düzenlenmesi, gemilere seyir bilgileri ve genel uyarıların iletilmesi, özellikli alanların kontrol yönetimi, kaçakçılığın önlenmesi, kaza risklerinin tespiti ve uyarıların yapılması, kaza, yangın gibi acil durumlarda ilgililerin bilgilendirilmesi, petrol kirliliği ile mücadeleye destek olmak, meteorolojik verilerin gerektiğinde gemilerle paylaşılması gibi işlemleri bu sistemler sayesinde sağlayacağız." "Projeyle insan ticaretinin önlenmesine katkı verilecek"


KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı proje sayesinde deniz seyir güvenliğinin artacağını ifade ederek, "Kaçakçılık büyük ölçüde önlenecek. Projeyle insan ticaretinin önlenmesine katkı verilecek. Kendi bölgemizde gemi trafiğini organize edebilme kabiliyetine sahip olacağız. Gemilerin rotalarını düzenleyerek deniz kazalarının önlenmesini sağlamış olacağız. Arama kurtarma operasyonlarında da faydalı olacak. KKTC, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını korumak için en önemli aktördür" diye konuştu. "Deniz hareketliliğinin kontrol altında tutulması büyük önem teşkil etmektedir"


Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de Türkiye’nin özel bir coğrafi konumda yer aldığını ve denizlerde enerji başta olmak üzere ekonomik kaynakları barındırdığın belirterek, şunları söyledi:


"Boğazlarımızın askeri ve siyasi değeri hem barış hem de kriz ortamında öne çıkmaktadır. Ülkemiz için Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi güvenlik ve ekonomik yönden milletimizin bekası ve milli menfaatlerimizin ayrılmaz parçasını temsil etmektedir. Ülkemizin güvenliği, deniz yetki alanlarımızdaki çıkarlarımızın korunması ve küresel güç vizyonumuza katkı sağlaması adına askeri ve ticari yönlerden etkin ve sürdürülebilir bir deniz gücünün oluşturulması hayati önem taşımaktadır. Deniz gücünü oluşturan en önemli faktörlerden biri yerli ve milli ileri teknoloji ve modernize edilmiş Türk Deniz Kuvvetlerinin varlığıdır. Deniz teknolojilerinin geliştirilmesiyle deniz kaynaklarının milli imkanlarla edinilmesi ve deniz hareketliliğinin kontrol altında tutulması büyük önem teşkil etmektedir. Deniz gücümüz için her iki unsurun da girişiminde Savunma Sanayii Başkanlığı olarak paydaşlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz planlı atılımlar ve çalışmalar neticesinde son yıllarda kıymetli bir noktaya gelindiğini söylemek isteriz."


İmza törenine, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti bürokratları, Havelsan ve sektör temsilcileri katıldı. Konuşmaların ardından protokol ile hatıra fotoğrafı çekildi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER