TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Enflasyon Raporu 2022-II" bilgilendirme toplantısında yaptığı değerlendirmelerin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Kavcıoğlu, Türkiye ekonomisinin üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecinde olduğunu belirterek, ''Bu sürecin yansıması olarak cari dengemizi artıracak çalışmalar ve bu süreci destekleyecek kararlar alınmaya devam edilmektedir. Fiyat ve iş çevirme etkilerinden arındırdığımızda Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa üst üste 2 dönem cari fazla vermektedir.
Küresel fiyat artışları normale döndüğünde Türkiye ekonomisinin cari fazla verdiğini göreceğiz. Türkiye ekonomisindeki bu dönüşümü küresel düzeydeki fiyat artışlarının gölgelediğini düşünüyoruz. Türkiye bu süreci geçmişte yaşadı ama şu anki gelen veriler alınan kararların etkileri enflasyondaki atalete dönüşmemesi için çok yoğun ve tedbirlerle kısa sürede terse çevirme gayretlerimiz hızlı bir şekilde sürüyor'' ifadelerini kullandı.
2022 yılı ihracatının ilk 6 ayda 126 milyar dolar ile rekor kırdığını belirten Kavcıoğlu, ''Dünyada ülkelerin yapısı itibarıyla da bu tepkilere karşılık bir resesyon süreci konuşuluyor. IMF’nin (Uluslararası Para Fonu) en son bütün ülkelerde büyümeyi aşağıya doğru güncelledi. Herhalde Türkiye yukarıya doğru güncellenen ülkelerin başında geliyor. Dünyada bütün ülkelerde resesyon konuşulurken, resesyonun konuşulmadığı tek ülke Türkiye. Müthiş bir potansiyel, üretim, ihracat var. İhracatımız, ilk 6 ayda 126 milyar dolarla tarihi rekor seviyede artarak devam ediyor.
Biz bu kadar dünyaya entegre olmuş, bu kadar serbest pazar ekonomisi olan bir ülke olarak, dünyadaki gelişmelerden etkilenmememiz söz konusu değil. Avro dolar paritesi faiz indirimlerine başladığımızda 1,24 civarındaydı, şu an ise 1'e bir; bunun bize etkisi doğal olarak yüzde 45-50 bir ülke olarak etkileyecektir. Ama bizim avantajlarımız Türkiye iş adamları, girişimcileri, esnek yapısı, dünyaya hızlı entegre olabilmesi ihracatımızın diğer ülkelere potansiyeli daha da artmaya devam ediyor.
Son dönemde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’yle olan ilişkilerimiz, İran'la tekrar artan ihracat, Rusya tarafında artan ticari ilişkiler bu süreçte olumlu olarak yansımaya devam ediyor. Şu an için böyle bir resesyonla, Türkiye en az etkilenecek ülkelerden biri olacaktır. Bütün dünya resesyondan etkilenecektir ama buna en az tepkiyi verecek ülke Türkiye’dir. Son bir hafta on günü çıkarın ondan önceki bir aylık süreçte en az değer kaybeden para birimi Türk lirası'' diye konuştu.
Enflasyonun en önemli problem olduğunu vurgulayan Kavcıoğlu, ''Bizim önemli problemimiz enflasyon, bütün bileşenler ve bakanlıklarımızla çalışma içerisindeyiz. Dünyadaki gelişmelerin etkilerini minimuma indirmeye çalıyoruz. Petrol ve gıda fiyatlarının aşağıya doğru geleceğini düşünüyoruz. Enflasyonla ilgili ciddi tedbirler alıyoruz ve almaya devam edeceğiz. Yapışkanlığın önüne geçmeye çalışıyoruz. Yıl sonundan sonra enflasyonun aşağıya doğru geleceğini aldığımız ve alacağımız kararlarla bekliyoruz'' dedi.
Swap anlaşmaları çalışmalarının devam ettiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, ''Biz son dönemde daha etkin kullanma yönünde Çin ve Güney Kore’de başlıyoruz. Diğer ülkelerle de yaptığımız görüşmelerde swap anlaşması yapma yanında onun etkin şekilde kullanılmasını da önceliyoruz. Biraz zaman alsa da yerel paralarla ticareti önemsiyoruz bu anlamda görüştüğümüz ve çalışmaları belli bir yere getirdiğimiz ülkeler var'' ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz gün kripto para piyasası Binance’nin CEO’su ile görüşen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ardından çalışmalar yürütüldüğünü belirten Kavcıoğlu, ''Dijital parayla ilgili geri adım yok. Çalışmalarımız çok başarılı ve yoğun bir şekilde ediyor. Sona doğru geliyoruz. Tam tarihi daha sonra vereceğiz, dolayısıyla dijital para noktasındaki çalışmalarımız olumlu bir şekilde devam ediyor. Geri adım söz konusu değil'' dedi.
Kredi risk primlerinde Türkiye’ye haksızlık yapıldığını dile getiren Kavcıoğlu, ''CDS’ler konusunda yükselmesinin Türkiye’de olumsuz yansıması var. Bunun çok adaletli olduğunu düşünmüyorum. CDS’nin Türkiye’deki karşılığını dünyada kıyasladığımız zaman bana CDS tanımı yapmaya çalışacaklardır. Bankacılık sektörünün böyle bir CDS’yi hak ettiğini düşünmüyorum'' açıklamasında bulundu.
Birimlerin İstanbul’a taşınma sürecinin devam ettiğini belirten Kavcıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul’a taşınma programımız halen devam ediyor. Binamız bitmek üzere, Eylül sonu itibarıyla aktif birimlerimizin çoğu İstanbul’da. Halihazırda yüzde 50’ye yakın bankamız taşınmış durumda. Dolayısıyla kalan arkadaşları da Eylül sonuna kadar. Program dahilinde taşımaya çalışıyoruz. Zor bir süreç ama Eylül sonu itibarıyla bu süreci bitirmeyi planlıyoruz.''
Merkez Bankası'ndan enflasyon ve faiz açıklaması