Haber7 - ÖZEL
Türkiye’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeliğinin tartışmaya açılması gerektiğini söyleyen Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, bu yönde geliştirilen kampanyalara destek verdi. Son dönemde yurt dışındaki Türkiye karşıtlarının dillendirdiği bu söylemin altında yatan sebepler merak konusu oldu. Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK-DEGS) Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye’yi NATO istemeyen anlayış ile yurt içindeki ‘Türkiye NATO’dan çıksın’ yönündeki taleplerin büyük ölçüde eşgüdümlü olarak yürütüldüğünü söyledi.
TÜRK-DEGS Başkanı Cihat Yaycı, Haber7’ye yaptığı değerlendirmede, İsveç ile Finlandiya’nın yanı sıra İsrail ve Güney Kıbrıs’ın NATO’ya dahil edilme planlarından bahsetti. Türkiye’nin dört bir yanından bölünüp parçalanmasının ardından ‘küçük ve etkisiz’ şekilde yeniden NATO’ya dahil edilme planının olduğunu kaydeden Doç. Dr. Cihat Yaycı, dikkat çeken yorumlara imza attı.
YAYCI: NATO’DAN ÇIKARILMA KAMPANYALARI FETÖ HAMLESİYLE BAŞLADI
Türkiye’nin NATO’dan çıkarılma senaryosunun 2014 yılında FETÖ’nün “silahlı terör örgütü” olarak tanımlanmasının adından başladığını ifade eden Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Rus uçağının düşürülmesi ve 15 Temmuz darbe kalkışması sonrasındaki gelişmeleri bu yönüyle değerlendirdi.
Doç. Dr. Cihat Yaycı, “17-25 Aralık sonrasında Fetullahçı örgütün ‘paralel yapı’ ifadesinden çıkarılıp bir ‘silahlı terör örgütü’ olarak tanımlanması sürecinden sonra Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması söylemleri yurt dışında başlamıştır. Yani bu kampanyanın başlatılması, FETÖ’nün başarısızlığı ile eşzamanlıdır.” dedi.
Yaycı, şöyle devam etti:
“TSK içerisindeki Fetullahçılar tarafından bir provokasyonla Rus uçağının düşürülmesi ile NATO’dan çıkarılması ve Türkiye’ye müdahale zeminin oluşturulması için provokasyon yapılmıştır. Türkiye ile Rusya karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Rusya itidalli davranmıştır. Rus uçağının düşürülmesi ile ‘NATO’nun savaşa çekilmesinin kabul edilemez’ olduğu söylenilecek, Türkiye yalnız bırakılıp NATO’nun dışına atılacaktı. Fakat burada çatışmaya varmayan bir şekilde kriz yönetildi ve bu provokasyon başarısız kılındı.”
Cihat Yaycı, 15 Temmuz darbe kalkışmasının başarısız olmasının ardından ‘Türkiye’de demokrasi eksikliği’ denilerek tekrar NATO’dan çıkılmasına dair kampanyalar yapıldığını hatırlattı.
HEPSİNİN GÜNDEMİ AYNI!
Yaycı, devam edegelen süreçteki örnekleri şöyle sıraladı:
“Barış Pınarı Harekatı’nda da kampanya yapıldı. Bunu açıkça söylediler. Sonrasında hukuken Türkiye’nin NATO’dan nasıl çıkarılabileceği gündeme getirildi. Peşinden, Yunanistan’ın haksızlık ve hukuksuzluklarına Türkiye’nin tepkisi nedeniyle Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması gerektiği söylendi. Sonra İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine karşı çıkması nedeniyle, Türkiye’nin NATO üyeliğinin askıya alınması gerektiği savunuldu. Yine Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini hiç bozmamasından dolayı Türkiye-NATO ilişkisi gündeme getirildi. Son olarak, Rockefeller Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, eski Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı ve ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı Yunan asıllı James George Stavridis, ‘Türkiye NATO’yu, -Türkiye mi, İsveç-Finlandiya mı- tercihi arasında bırakmasın’ dedi.”
İSRAİL’İ NATO’YA ALIRLAR, YUNAN’A DOKUNULDUĞU AN HAREKETE GEÇERLER!
Türkiye’nin NATO üyeliğinin ülkemizi NATO’ya karşı da, Amerika’ya karşı da, Rusya’ya karşı da koruduğunu belirten TÜRK-DES Başkanı Yaycı, Ankara’nın olası ittifaktan çıkış durumunda İsrail ve Güney Kıbrıs’ın birliğe dahil edileceğini dillendirdi. Cihat Yaycı şunları söyledi:
“Şu an Türkiye’ye doğrudan müdahale edemiyorlar. Ama Türkiye NATO’dan çıkarıldığı an Güney Kıbrıs’ı ve İsrail’i NATO’ya alırlar. Türkiye vetosu nedeniyle Güney Kıbrıs ve İsrail’in NATO’ya giremediğini unutmayalım. Onlar NATO’ya girdikten sonra GKRY, Kıbrıs’ın tek temsilcisi sıfatıyla Avrupa Birliği’ne alındığı gibi, NATO’ya alınır. Ve Türkiye NATO’dan çıkartılmış olur.
Ardından Yunanistan kara sularını artırır. Türkiye buna müdahale etmek isterse ‘hareketinin gayrimeşru olduğu, Yunanistan’ın meşru hakkını kullandığını, bunu NATO’nun ittifak dayanışması şartına aykırı olduğunu’ söyleyip Türkiye’yi NATO dışına çıkarırlar. GKRY’yi aldıktan sonra Türkiye ‘sözde NATO üyesi bir ülkenin topraklarını işgal etmiş bir devlet’ pozisyonuna sokulur. Ve Türkiye’ye 5’inci madde uygulaması yapılır. Yani Türkiye’ye ‘ya sen bundan çıkarsın ya da biz seni zorla çıkartırız’ derler.”
TÜRKİYE’Yİ PARÇALAYIP YENİDEN ALMAK İSTEYECEKLER
Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması sonrasında yaşanabilecek tehlikeli gelişmelerin, sınırlarımızın değiştirilmesine kadar verilebileceğini söyleyen Yaycı, “Türkiye’nin PKK/YPG’ye yönelik operasyonları NATO’nun müttefiklerine yapılmış operasyon gibi kabul edilir. Afganistan’da, Sırbistan’da ne yaptılarsa tekrar o olur. Artı burada amaç şudur; ‘Türkiye’de bizim istediğimiz düzen gelene kadar Türkiye NATO’dan çıkartılsın. Daha sonra Türkiye’de bizim istediğimiz bir düzene sokulduktan sonra geri alalım.’ Yani ‘güneydoğusunda bir Kürdistan, doğusunda Ermenistan’a toprak parçası, kuzeyinde Pontus, İstanbul’da özerk bir ekümenik patrik devleti gibi şeyler oluşturulduktan sonra Türkiye’yi tekrar küçültülmüş şekilde NATO’ya alırız’ mesajı var.” sözlerini sarf etti.
BUNU DİYEN KRİPTODUR
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, “Türkiye içerisinde ‘Türkiye NATO’dan çıksın’ diyenlerin bazıları gerçekten NATO karşıdır ama bazıları NATO ve Amerikan yanlısı olarak bunu söylemektedirler. Kriptodurlar. Kripto olarak bunu söylemektedirler. İçeriden gizli Amerikancılar ve gizli Atlantikçiler ‘Türkiye NATO’dan çıkarılsın’ veya ‘NATO’dan çıkalım’ diyerek onların sözcülüğünü yapıyorlar. Çünkü ABD’deki senatörler, temsilciler meclisi, Amerikan dış işleri bakanı, savunma bakanı, özel kuvvetler komutanının söyledikleri ortada. Hepsi Türkiye’nin NATO’dan çıkartılmasını istiyor. Çünkü Türkiye’yi bu haliyle istedikleri gibi dizayn edemediklerini gördüler. Şimdi dizayn etmek için bunu istiyorlar. O zaman içeriİçeride de kamuoyu oluşturup onların işlerini kolaylaştırıyor. Çok dikkat etmek lazım.” şeklinde konuştu.
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Soğuk Savaş döneminde 1949 yılında kuruldu. Türkiye, askeri ittifak olan NATO’ya 18 Şubat 1952 tarihinde girdi. 1951 yılında Kanada’da gerçekleştirilen NATO toplantısı sonucunda Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’ya davet edilmesine karar verild. Bu karar 1952 yılında NATO tarafından onaylandı. |