Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, savunma sanayisindeki yerlileşmenin Türkiye’nin küresel siyasetteki gücünün cevabı olduğunu söyleyerek, “Türk milleti 21. yüzyılda yeni bir çağın daha kapısını araladı” dedi.
Savunmanın artık insanlığın temel ihtiyaçlarından biri olduğunu söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, “Savunma, insanlığın temel ihtiyaçlarının içerisinde geliyor. Barınma, giyinme gibi artık temel bir ihtiyaç fakat bu ihtiyacın da bilhassa içerisinde bulunduğumuz 21. yüzyılda çok değişik ve farklı alanları da olmaya başladı. Savunma denilince bugün aklımıza belki yalnızca silah sistemleri gelmemeli ya da yalnızca insanlı araç sistemleri gelmemeli ama düşünebilen, komut alabilen veya komutsuz bir şekilde kendisine verilen görevi ifa edebilen cihazlara da ihtiyaç olduğu bir çağda yaşıyoruz. Sadece bununla da sınırlı değil, siber dünya dediğimiz gündemimize yeni giren bir başka alanda daha savunma ihtiyaçlarımızın hasıl olduğu gerçeği de karşımızda bulunuyor. Siber dünyayla birlikte belki de 21. yüzyıl ve sonrası açısından insanlığın gündeminde olacak ve bugün küresel rekabetin ana unsurlarından olan uzay sahasının da savunma dediğimiz alanı içerisine aldığını ifade etmek lazım. Savunma sanayisinde geride bıraktığımız yıllar içerisinde de gördük ki eliniz ne kadar güçlüyse sözünüz de hem bölgesel hem de küresel seviyede o kadar fazla geçiyor” dedi.
Özdemir, yerlileşmenin Türkiye’nin küresel siyasette güçlü oluşunun bir cevabı olduğunu söyleyerek, “Bugün gelinen aşamada adım adım savunma sanayimizdeki yerlilik oranının artırılmış olması, ki bazı rakamlara göre bu oranların yüzde 80’lere çıktığı ifade ediliyor ve bu rakamlara çıkarılmış olması Türkiye açısından yürütülen bölgesel ve küresel siyasetteki elimizin neden güçlü olduğu sorusunun bir başka cevabıdır. Uzun yıllar terörle mücadeleye Türkiye çok ciddi kaynaklar ayırdı. Savunma sanayisinde hem yerlilik oranımızın artması hem de politika anlamında terörle mücadelede yeni konsept geçişi ile birlikte savunma anlamında da çok ciddi ve hızlı bir sürecin içerisine girdik. Bunun ilk kazanımlarını terörle mücadelede aldık belki ama bölgesel gelişmelerde de Türkiye’nin ortaya koyduğu milli politikalardaki kararlı duruşunun ana kaynağında bu saha olduğunu ifade etmek lazım” ifadelerini kullandı. “Türk milleti, yeni bir çağın kapısını aralamaya başladı”
Özdemir, 21. yüzyılda Türk milletinin yeni bir çağın kapısını araladığını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“İçerisinde bulunduğumuz dönem 21. yüzyıl ve özellikle de bu tarihler. Emin olun Türk milleti yeni bir çağın daha kapısını aralamaya başladı. İnsansız hava araçlarımız ve özellikle de silahlı insansız hava araçlarımızın görev sahasında kullanılmasıyla birlikte askeri anlamda da çok değişik neticeler ortaya çıkmaya başladı. Buna verebileceğimiz en bariz örnek belki de Karabağ Savaşı’dır. Azerbaycan ve Ermenistan arasında Azerbaycan’ın vermiş olduğu haklı mücadelede askeri olarak, hem stratejik düzeyde hem taktiksel düzeyde hem de operasyonel düzeyde sergilemiş olduğu başarı, belki de yeni bir çağın kapısının aralanmasına sebebiyet verdi. Çünkü olayı siyasi ve diplomatik olarak yorumladığımızda karşımıza çıkan gerçeği ifade etmek istiyorum. Belki de milyonlarca dolar tutarındaki tanklar ya da kara sistemleri ki bunların içerisine hava savunma sistemleri de dahil, çok daha ucuza ve çok daha akıllıca imal edilmiş bir SİHA tarafından birkaç bin dolarlık bir akıllı mühimmatla imha edilip harp sahasının dışarısına çıkarılabiliyor. Türk aklının 21. yüzyıldaki bu savaşla beraber daha ciddi gelişmelere kapı açabilecek ve Türkiye’nin elini güçlendirebilecek, Türkiye’yi küresel mücadelede ileri bir noktaya taşıyabilecek potansiyelde olduğunu ifade etmek lazım.”