Bittiği, tükendiği söylenen, bir daha asla ayağa kalkamaz denen asil bir milletin hürriyeti ve istikbali için hangi fedakârlıkları yapabileceğini herkese kabul ettirdik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz arkadaşlarının önderliğinde, ‘Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli’ diyen milletimizle, ayaklarımıza vurulmak istenen prangaları parçalayıp attık. Şahin Bey’in, Şehit Kamil’in, Karayılan’ın şehadetleriyle başlayan kutsal mücadele, 30 Ağustos 1922 günü en geniş ve son anlamına büründü. Yüz yıl sonra aynı bağımsızlık bilinciyle, şehitlerimizin ve gazilerimizin izinde 2023’e, 2053’e, 2071’e yürümeyi sürdürüyoruz.” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 2002’den bu yana, 30 Ağustos ruhuna ve şanına uygun köklü bir atılım yaptığını söyleyen Dr. Derya Bakbak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı liderliğinde, her daim etkin, saygın ve hazırız. Savunma sanayimizde yerli ve milli üretim kapasitemiz tarihimizin en üst seviyelerinde. 2002 yılında sadece 66 olan proje sayımızı 2022 itibarıyla 750’nin üstüne çıkardık. İHA, SİHA, TİHA, Hürkuş, Altay, Atak ve diğer yüzlerce gurur verici projemizle artık dünya liginde önemsenen, takip edilen bir ülkeyiz. Bu ürünlerin ihracat hacmi şu anlık 3 milyar dolar, inşallah önümüzdeki yıl 5 milyar doları aşacağız. 5,5 milyar dolarlık savunma sanayisi bütçemizi 75 milyar dolara çıkararak bölgemizin ve dünyamızın en önde gelen kara, hava ve deniz platformları üreticileri arasına girdik. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü’nde bu tablonun ortaya çıkmasında emeği geçen herkesle tek tek iftihar ediyoruz. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür temenni ediyorum.” diyerek mesajını tamamladı.