Bütçeler üzerinde HDP Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, bütçenin bir sözleşme olduğunu, sosyal tarafların dahil olmadığı bir bütçenin, kanunen yok hükmünde sayıldığını ileri sürdü.
Hükümetin, ret ve inkar üzerine bir siyaset kurduğunu, bunun eğitimde ve yaşamsal tüm süreçlerde de sürdürdüğünü iddia eden Bülbül, "Mülteci çocuklarına, engelli öğrencilere dair ayrımcılık söz konusudur. Ben bir engelli babasıyım. Engellilere farkında olarak ya da olmayarak niyetten bağımsız veya bilerek bir ötekileştirme söz konusu." dedi.
HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş de demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir zihniyet değişiminin yaşanamaması halinde Türkiye'nin ilerlemesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Avrupalıların, Yüzyıl Savaşları'nı yaşadığını ancak sonunda aydınların, emekçilerin eşitliği getirdiğini ifade eden Özgüneş, "Bu uygulamaları ile Avrupa, dünyanın merkezi oldu, biz ise hala armut topluyoruz. Burası bir kavga Meclisine dönüşmüş durumda. Dil halkların kimliğidir, şerefidir, haysiyetidir, yaşamıdır. Bunu yasaklamak insanlık suçudur, ilkel milliyetçiliktir. Siz bölünme propagandasını uygulayarak insanları ürkütüyorsunuz. Biz bu ülkede halkların özgürlüğünü savunan bir hareketiz. Biz insan olduğumuz için halkların birliğini savunuyoruz, sizin gönlünüze hoş gelsin diye değil." şeklinde konuştu.
"ÃœNÄ°VERSÄ°TELERDE KURULLAR TAMAMEN LAÄžVEDÄ°LMÄ°Åž DURUMDA"
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, AK Parti'nin hükümet olduğu dönemde üniversite sayısını arttırmakla övündüğünü, Türkiye'de "apartman kondu üniversitelerin" arttığını ileri sürdü.
Sayıları artan üniversitelerde laboratuvar, kütüphane, literatüre erişim imkanının, hocanın ve hatta çoğu yerde öğrencinin olmadığını savunan Toğrul, "Bu yokların Cumhurbaşkanı tarafından atanan süper yetkili rektörleri var. Bu rektörlerin çoğunun bir yayını yok. Bu rektörler görevlerini kimseyle paylaşmıyorlar, öğretim üyesine güvenmiyorlar. Üniversitelerde kurullar tamamen lağvedilmiş durumda. Akademik kurullar, yani ana bilim dalından üniversite senatosuna kadar hiçbir yetki bu kurullarda değil, rektörün iki dudağı arasında. Rektör isterse kadro verir, istemezse kadro yok." sözlerini sarf etti.
Toğrul, uzun süredir bekleyen öğretim üyelerine kadro verilmediğini, ancak aile bireylerine kadronun son sürat verilmeye devam ettiğini öne sürdü.
Rektörlerin ilgilenmediği tek şeyin, öğrenciler ve bilim olduğunu söyleyen Toğrul, "Öğrenciler nerede barınıyor, habersizler. Öğrenciler ne yer ne içer, habersizler. Öğrenciler üniversiteden mezun olduktan sona iş bulabildiler mi, habersizler. Üniversite rektörlerinin en önemli görevi para kazanmak. Her dönem bir mottoyla anılır. Bu dönemin mottosu 'Üniversiteye vurulmuş kelepçe'dir. Boğaziçi Üniversitesine kelepçe vurdunuz. Özgürlüğün olmadığı yerde biat olur, biatın olduğu yerde de bilim olmaz." dedi.
HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir de AK Parti'nin 19 yılda yaptığı tüm yolları yandaş şirketlere yaptırdığını, bununla ülkeyi bir borç yükü ile karşı karşıya bıraktığını ileri sürdü.
HDP olarak halkı borç yüküyle karşı karşıya bırakan bir anlayışı kabul etmediklerini belirten İmir, "Yapılan otoyolların tamamının ücretsiz olması gerekir. Sırf yandaş müteahhitler kazansın diye yapımına başlanan yollar yıllarca bitirilmezken, bitirilen yollar ise çok kısa sürede ya çöküyor ya da kullanılamaz hale geliyor. Bundan sonra da yine aynı yandaş müteahhitlere tadilat için ihale ediliyor. Her halükarda bir bütün olarak ülke ve yurttaş kaybederken yandaşlar kazanmaktadır. Sermaye ve yandaş patronlar kazansın diye tarım topraklarını yok ederek yol ve konut adı altında betona çevirdiğiniz projeleri desteklemiyoruz." ifadelerini kullandı.
HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca ise Yükseköğretim Kalite Kurulu bütçesi üzerine söz aldı. Uca, konuşmasının son bölümünü Kürtçe devam ettirmek isteyince tartışma çıktı. Tartışmanın sona ermemesi üzerine TBMM Başkanvekili Haydar Akar, birleşime ara verdi. Aranın ardından görüşmelere kaldığı yerden devam edildi.
KAYNAK : AA