Beyoğlu Belediyesi tarafından sanat, tarih ve kültür konulu Beyoğlu Sohbetleri programının konuğu TBMM Başkanı Mustafa Şentop idi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ali İhsan Yavuz'un program açılış konuşmalarının ardından, soru cevap kısmına geçildi.
Gündeme ilişkin birçok konuda gelen soruları cevaplayan Şentop'un son dönemde özellikle muhalefet kanadı tarafından tartışma konusu edilen başkanlık sistemine ilişkin değerlendirmeleri dikkat çekti.
"İSTEDİKLERİ HÜKÜMETİ KURDURTMUŞLAR, İSTEDİKLERİNİ YIKMIŞLAR"
Eski vesayetçi sistemden bahseden Şentop, "Parlamento üzerinde bir baskı kurulmuş. İstedikleri hükümeti kurup, istediklerini yıkmışlar. 28 Şubat'ta bu olayların aynısını yaşadık. Bunun sebebi hükümetin parlamento içinden çıkıyor olmasıdır. Biz halk olarak hükümeti seçmiyoruz, parlamentoyu seçiyoruz. Hükümet parlamentonun içinden çıkıyor, parlamento içi dengelere göre oluşuyor. O dengelere gücünüz varsa müdahale ettiğinizde hükümet kurup, hükümet yıkabiliyorsunuz." dedi.
"VESAYETÇİ SİSTEMİ TASFİYE ETMENİN YOLU, HÜKÜMETİ MİLLETİN SEÇMESİNİ SAĞLAMAK"
Başkanlık sisteminin artılarından bahseden Şentop, "Vesayetçi sistemi tasfiye etmenin yolu, dışarıdan müdahaleyle hükümet kurup, düşürmeyi engellemek, hükümeti doğrudan milletin seçmesini sağlamaktır. İşte bu yeni getirdiğimiz sistemin temel özelliği budur. Parlamentoyu ayrı seçiyoruz, hükümeti ayrı seçiyoruz, bunu doğrudan halk seçiyor. Bu sistemde müdahale edip, hükümet yıkma veya kurdurtma imkanı yok. Türkiye bu noktaya bu süreçleri yaşayarak geldi ve nihayetinde bu imkan ortaya çıktı ve bu sisteme geçildi. Bu sistem istikrarı kurumsallaştırıyor." dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖRNEĞİ
Başkanlık sisteminin önemini bir örnekle vurgulayan Şentop şunları söyledi:
"Türkiye'deki vesayetçi sistemi anlatırken şu örneği veriyordum; Sürücü eğitimi verilen otomobiller var. Bu otomobillere dışarıdan baktığınızda trafikteki normal otomobiller gibi, ama bir farkı var. Bu otomobillerde sağ taraftaki kişinin de aracı kumanda etmesini sağlayan mekanizmalar var. Debriyaj, gaz, fren gibi mekanizmalar var. 1961'deki vesayetçi sistem böyle bir sistemdi."
"VESAYETÇİ SİSTEMDE KOLTUĞA OTURANLAR ARABAYI BEN SÜRÜYORUM ZANNEDİYORDU"
"Seçimi kazanıp şoför koltuğuna oturanlar arabayı ben kullanıyorum zannediyor, basıyor gaza birden araba yavaşlıyor, kendisi frene basmadığı halde araba yavaşlıyor, niye? Yandaki adam müdahale ediyor. İşte vesayetçi dediğimiz şey, bürokratik oligarşik yapı bu sağda oturan adam. Türkiye'de ki sistem böyleydi"
"TAYYİP ERDOĞAN GELİNCE YANDA OTURAN ADAMLA KAVGA ETTİ"
Şentop sözlerine şöyle devam etti, "Tayyip Erdoğan gelince ne yaptı, yandaki adamla kavga etti, dedi ki 'sen karışma, millet beni seçti ben kullanacağım arabayı'. Yandaki adam karışınca kavgasını arttırdı. İş ilerledi kapıyı açtı, yandaki adamı aşağıya attı. Yandaki o mekanizma durduğu sürece, adamın oturduğu yer çok cazip."
"FETÖCÜLER DE O KOLTUĞA OTURMAK İSTEDİLER"
"Fetöcülerde sağ taraftaki koltuğa oturmak istediler. Onların amacı sol koltuğa, şoför koltuğuna oturmak değil, çünkü şoför koltuğuna oturursan biraz sonra inebilirsin, ama sağ tarafa oturursan hiç kalkmazsın."
"YAPMAMIZ GEREKEN SAĞ TARAFTAKİ KOLTUĞU SÖKMEK"
Başkanlık sisteminin önemine değinen Şentop, "Yapılması gereken sağ taraftaki koltuğu sökmektir. Bunu sökersek arkaya oturanla sağ tarafa oturan arasında fark kalmaz. İşte bu hükümet sistemi değişikliği sağ taraftaki mekanizmayı sökmektir. Bu sistemle bu gerçekleştirilmiş oldu." dedi.